Türkiye’nin AB Büyükelçisi Selim Yenel, Politico gazetesine verdiği mülakatta Avrupalıların sığınmacı anlaşmasının çökmesi, idam cezasının geri getirilmesi ve Türkiye’yle Rusya’nın Avrupa’ya karşı birleşmesi gibi endişelerin gerçekçi olmadığını vurguladı. Yenel, "Bu sadece laf. İdam henüz parlamentoya bile gelmedi. Gelseydi bile muhtemelen geçmezdi
Türkiye’nin AB Büyükelçisi Selim Yenel, haftalık Politico gazetesine verdiği bir dizi mülakatta darbe girişiminin ardından gerilen Avrupa-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi. Florian Eder imzasıyla yayımlanan ve ilk görüşmenin darbe girişiminin hemen ardından yapıldığı belirtilen haberde, “Türkiye’nin dışa dönük AB Büyükelçisi” diye bahsedilen Selim Yenel’in, Ankara ile Brüksel arasında esen sert rüzgarları çok önemsemediği belirtiliyor. Yenel, Avrupa’da Türkiye’ye ilişkin endişe uyandıran konulardan idam cezasının geri getirilmesi ve sığınmacı anlaşmasının çökmesinin muhtemel olmadığını düşünüyor. Büyükelçi aynı şekilde Rusya ile normalleşme sürecinin Avrupa’da yarattığı endişeyi de gereksiz buluyor.
Politico, Eylül’de görevinden ayrılarak AB Bakanlığı’na geçeceğini belirttiği Yenel’in “İdam cezasına gelirsek, bu sadece laf. İdam henüz parlamentoya bile gelmedi. Gelseydi bile muhtemelen geçmezdi çünkü biz yükümlülüklerimizi biliyoruz. İnsanlar öfkeli. Yani bana göre bu politikadan ibaret” dediğini aktarıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen günlerde Rusya’ya gerçekleştirdiği ziyaretin, Avrupa’da “Türkiye ve Rusya bize karşı birleşiyor mu?” şüphelerini doğurduğuna dikkat çekilen habere göre, Yenel bu tür söylentilere prim vermiyor. Büyükelçi, “Neden Rusya ile geçen yıl bu zamanlarda olduğu gibi iyi bir ilişkimiz olmasın? Şimdi tekrar bir araya gelmeye çalışıyoruz. Bunda yanlış olan ne var?” diyor. Rusya ziyaretinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘pragmatik biri’ olduğunu gösterdiğini savunan Yenel, Rusya ile krizin çözümünde “Diplomatik bir yol bulunduğunu” dile getiriyor. Politico’nun sığınmacı anlaşmasına ilişkin görüşlerini aldığı Avrupalı bir diplomat, Anlaşmanın Türkiye’nin lehine olduğunu, önümüzdeki yıl seçimlere gidecek Almanya ve Fransa gibi ülkelerin de “Göçmen cephesinde istikrar istediğini” ifade ediyor.
“İnsan tacirlerini davet etmeyiz”
Yenel, sığınmacı anlaşmasının çökmesi endişelerine karşı da iyimser bir yaklaşımda bulunuyor. “Dedik ki, vize serbestisi almazsak, göçmenler anlaşmasını uygulamayız. Ama Türkiye insan kaçakçılarını işlerine geri dönmeye davet edecek değildir. Bunun olacağına inanmıyorum. Bu benim içimdeki his. Eminim ki bir yol bulacağız” diyor. Yenel, AB’nin vize serbestisi için şart koştuğu terör yasası değişikliğininse darbe girişiminden sonra muhtemel olmadığını ifade ediyor.
"Türkiye’nin meselesi güvenilirlik"
Politico, 15 Temmuz’dan bu yana Avrupa çevrelerine Türk hükümetinin darbecilere karşı aldığı önlemlerin orantısız olmadığını anlatmak için uğraştığını yazıyor. “Biraz güvenilirlik sorunumuz var” diyen Yenel, olan biteni inandırıcı bir şekilde açıklamanın zor olacağını söylüyor, “Benim şu andaki görevim bu” diyor. Politico’ya göre Yenel, Brüksel çevrelerinde saygı gören ve güvenilir biri olarak biliniyor.