Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sondaj faaliyetleri hakkında açıklama yayımladığı açıklamada, “Rum tarafının tahrikkâr ve tek yanlı adımlarının engellenmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu yapılana dek KKTC’nin bu kaynaklar üzerindeki asli haklarını koruması için gerekli olan sismik araştırma faaliyeti ile sondaj platformu temini ve belirlenecek bölgeye gönderilmesi yönünde atacağı tüm adımlara tarafımızdan her türlü destek sağlanacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Akdeniz’de petrol ve doğal gaz aramasına son vermesini istedi.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama şu ifadeler yer aldı:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, (GKRY) sözde münhasır ekonomik bölgesindeki hidrokarbon kaynaklarının araştırılmasına yönelik çalışmalarını Kıbrıs Türk tarafının hakça paylaşım için yaptığı somut ve ayrıntılı işbirliği önerilerini dikkate almadan tek taraflı olarak sürdürmesi endişeyle izlenmektedir. Rum yönetiminin bu kez 9. Parsel olarak belirlenen sahada yeni bir sondaj faaliyetine başlamasına ilişkin olarak KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından 3 Ekim 2014 tarihinde yapılan açıklamada belirtilen hususları destekliyoruz. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının ortak hedefi ve önceliği, 50 yılı aşkın süredir devam eden Kıbrıs meselesinin, Ada’daki her iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve Ada’nın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasıdır. Garantör Türkiye bu amaca ulaşılması için bugüne kadar olduğu gibi yapıcı desteğini sürdürme kararlılığındadır. Ancak Rum tarafının, Ada’nın kaynaklarının tek sahibi gibi hareket etmekten vazgeçmesini, tek yanlı arama faaliyetlerini durdurmasını ve yeni bir ortaklık kurma anlayışını benimsemesini bekliyoruz. GKRY’nin bu sorumsuz tutumunun 11 Şubat 2014 tarihinde kabul edilen ortak açıklama temelinde yeniden başlayan ve yakın zamanda sonuç vermesini beklediğimiz kapsamlı müzakere sürecine olumsuz etkileri olmamasını umuyoruz. KKTC’ye yıl sonuna doğru götüreceğimiz suyun, Ada’nın doğal kaynaklarının ve çözüm sonrasında ortaya çıkacak diğer fırsatların iki tarafa da daha müreffeh bir gelecek sağlaması hedefinin herkes tarafından paylaşılmasını temenni ediyoruz.
Ancak, defaatle açıklamış olduğumuz üzere, Rum tarafının önceliği, ortaklık ve hakça paylaşım yerine, doğal kaynaklar üzerinde de tek başına hareket etmek ise bu hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir. Rum tarafının tahrikkar ve tek yanlı adımlarının engellenmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu yapılana dek KKTC’nin bu kaynaklar üzerindeki asli haklarını koruması için gerekli olan sismik araştırma faaliyeti ile sondaj platformu temini ve belirlenecek bölgeye gönderilmesi yönünde atacağı tüm adımlara tarafımızdan her türlü destek sağlanacaktır.”