Yaşam

TÜRKİYE'DEKİ İLK KADIN MİZAH DERGİSİ İSTANBUL (A.A)

23 Temmuz 2011 14:17

-TÜRKİYE'DEKİ İLK KADIN MİZAH DERGİSİ İSTANBUL (A.A) - 23.07.2011 - Leman Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Karikatürist Tuncay Akgün, Türkiye'de ilk kez tüm çizerleri kadın olan ''Bayan Yanı'' dergisiyle kadın sorunlarına mizahen dikkat çekildiğini bildirdi. Akgün, geçmişte ''mizahı'' dergi olarak Türkiye'ye Gırgır dergisinin sevdirdiğini belirterek, günümüzdeyse Leman grubu adı altında ''Bayan Yanı'', ''Lemanyak'',''Harakiri'' dergilerinin bunu devam ettirdiğini anlattı. Toplumsal sorunlara çözüm bulmak için 30 yılı aşkın süredir karikatüristlik yaptığını kaydeden Akgün, Oğuz Aral'ın öğrencisi olarak yetişip o dönemden, aralarında Behiç Pek, Latif Demirci, Hasan Kaçan gibi birçok çizerin günümüzde karikatürleriyle bilindiğini söyledi. Kolektif okunan yayınlar arasında mizah dergilerinin başı çektiğini ifade eden Akgün, günümüzde bu dergilerin aylık tirajının bazı gazetelerden yüksek olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Okur kitlemizi genellikle 15-35 yaş arası genç profil oluşturuyor. Tabii ki her alanda olduğu gibi bu alanda da istisnalar mevcuttur. Okul ve yurtlardaki öğrenciler daimi takipçimizdir. Türkiye'de mizah dergiciliği geleneği dünyadaki birçok ülkenin aksine güçlü bir şekilde devam ediyor. Bu geleneği yaşatan bir ülkede de hoşgörü olmadığını söyleyemeyiz. Biz de bu hoşgörünün sınırlarını açıyoruz. Toplumsal ilerleme için bir ülkede hoşgörü, eleştiri ve öz eleştiri mekanizması çok önemli bir etkendir. Anadolu'nun mayasında mizaha karşı bir hoşgörü var. Biz Mevlanaların, Yunus Emrelerin, Hoca Nasreddinlerin torunlarıyız... Bu maya ile çalışmalarımızı artırarak sürdürüyoruz. Hem Leman mizahında hem de kişisel olarak bu bağlarımızı çizgilerimizle karikatürlerimize yansıttık.'' Mizahın tasavvufi bağını da karikatürlerle anlattıklarını ifade eden Akgün, ''Bu yolun bilgeleri, yolcuları vardır, ancak bu düşünceye aşina olunmadığı dönemlerde Sufi ve Tasavvufi kültürü insanlara duyuran şeyler yaptık. Bizim için bu gelenek çok önemli. Aynı zamanda oradan el alan insanlarız'' dedi. -''İNSANLARI AYIRMIYORUZ''- Türkiye'nin kültürel yapısında muhafazakarlığın olduğunu belirten Akgün, ''Bazı şeyler, yavaş yavaş değişiyor. Biz özgürlük açılırken de yozlaşmaya karşı olduk. Her özgürlük, kıymetli bir özgürlük değildir. Yozlaşmaya varan bir özgürlük anlayışının karşısında durduk'' şeklinde konuştu. Sadece politik figürler çizmediklerini ifade eden Tuncay Akgün, şunları söyledi: ''İnsanları ayırmıyoruz. Çizgimizde toplumsal sorunlar ve ortak yaşam alanlarıyla ilgili birçok şey var. Önemli olan samimiyet ve dikkate değer bir şeyler üretebilme meselesidir. Kayda değer bir şey ürettiğinizde herkes sizin ne yaptığınıza bakıyor. Bu bağlamda muhafazakar kesim tarafından da ciddi okunma potansiyelimiz var. Bu noktada vatandaşlarla sürekli etkileşim içindeyiz. Bana göre toplumsal gelişim ve ilerleme için çalışan gerçek muhalefettir.'' -''TÜM ÇİZERLERİ KADIN OLAN İLK MİZAH DERGİSİ- Türkiye'deki kadın mizahçı sayısının dünyayı imrendirecek düzeyde olduğunu söyleyen Akgün, editörlüğünü yaptığı ''Bayan Yanı'' dergisini birçok kadın çizer ve eşi Ramize Erer ile çıkarttığını kaydetti. Türkiye'de ilk defa tüm çizerleri kadın olan ''Bayan Yanı'' dergisiyle kadın sorunlarına mizahen dikkat çekildiğini belirten Akgün, bu bağlamda genç çizerlere yeteneklerini göstermeleri için yardımcı olduklarını söyledi. Karikatürist Tuncay Akgün, derginin üçüncü sayısını çıkarttıklarını belirterek, şöyle devam etti: ''Dergiyi projelendirip ilk sayısını çıkardıktan sonra beklediğimizden fazla dönüş aldık. Aynı zamanda dünyanın da ilgisini çektik. Bildiğimiz anlamda mizah dergilerini çoğunlukla erkekler çizdi. Ancak bugün zaman zaman erkeklerden daha iyi işler ortaya koyan kadın çizerlerimiz mevcut. Kadınlar, gazetelerde de dergilerde de sayısal olarak az oldukları için gölgede kalıyorlardı. Burada yaratıcı potansiyelin ne kadar büyük olduğu kanıtlanmış oldu.'' -''BİZİM AMACIMIZ KURUM ÜRETMEKTİR''- İstanbul, Ankara, Eskişehir, Antalya, Bursa ve İzmir'de Leman Kültür merkezlerinin olduğunu söyleyen Akgün, bu merkezler ile mizah kültür geleneğini yaşanılabilir hale getirmek için çalıştıklarını ifade etti. Akgün, ''İlk olarak, 1994 yılında Beyoğlu'nda hizmet vermeye başladık. Merkezlerin duvarlarında karikatürlerimiz var. Dünyadaki büyük çizerler merkezlerimizi ziyaret etti. Bu arada kişisel kullanım eşyalarımıza çizdiğimiz karakterleri baskı yaptık. Bu, Türkiye'de denenmemiş bir alandı. Bu alandaki çalışmalarımızı devam ettiriyoruz'' diye konuştu. Kurumsallaşmanın, üretimin ve kalitenin göstergesi olduğuna dikkat çeken Akgün, ''Batı'da 200-300 yıllık kurumlar var. Bizim ülkemizde de Anadolu Ajansı haber ajansları arasında önemli bir kurum olarak gösterilebilir. Birkaç tane daha farklı alanlarda kurum sayabiliriz. Bizim amacımız kurum üretmektir'' dedi.