Gündem
BBC Türkçe

Türkiye'de son 11 ayda '236 kadın öldürüldü'

Kadına Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nde, Türkiye'de son 11 ay içinde erkeklerin 236 kadını öldürdüğü açıklandı. Kadınların çoğu, yakınları olan erkekler tarafından öldürülüyor. Öykü Altuntaş, araştırmayı yürüten Bianet'ten Ceyda Ulukaya ve Kadın Ci

25 Kasım 2016 22:51

25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yayınlanan bir araştırmaya göre, Türkiye'de 2016 yılının ilk 11 ayında 'erkekler 236 kadını öldürdü'.

Kadincinayetleri.org

Rapora göre, kadın cinayetlerinde faillerin yüzde 67'si "kocaları ya da eski kocaları, sevgilileri veya eski sevgilileri, ailelerindeki ve yakınlarındaki erkekler" tarafından öldürüldü.

Bağımsız iletişim ağı bianet.org'un medyaya yansıyan kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz haberlerine dayandırdığı araştırma raporundan ana başlıklar şu şekilde:

Rapora göre, kadınların yüzde 22'si boşanmak ya da ayrılmak istedikleri veya boşanmayı reddettikleri için öldürüldü.

Aynı raporda, 37 kadının eski koca veya eski sevgilileri tarafından, 121 kadının ise kocaları, sevgilileri ya da nişanlıları tarafından öldürüldüğü bildirildi.

BBC Türkçe'nin Kadincinayetleri.org'un veri tabanı üzerinde yaptığı incelemelere göre, öldürülen kadınların yüzde 40'ı 26 ile 40 yaş arasında; yüzde 30'u ise 19 ile 25 yaş arasındaydı.

2010'dan bu yana kaydedilen 1638 kadın cinayetinden 227'si İstanbul'dan. Onu sırayla 115 kadın ile İzmir, 110 ile Ankara, Adana, Gaziantep, Antalya, Mersin ve Diyarbakır takip etti.

İstanbul'dan medyaya yansıyan cinayetlerin çoğu, Fatih, Bağcılar, Beyoğlu, Ümraniye ve Küçük Çekmece'de gerçekleşti.

Namus - töre, tartışma kavga, erkeğin reddedilmesi ya da terk edilmesi, maddi sebepler, kıskançlık, aldatılma şüphesi, cinsel saldırı ve kadınların karar ve tercihlerine ilişkin konular, cinayetler için gerekçe gösterildi. 'Trans cinayetleri' ağırlıklı görülen vakalardan biri.

Araştırmayı yürüten Bianet.org'dan Ceyda Ulukaya, erkeklerin ifadelerinde "kadının karar ve tercihleri" ve "erkeğin hizmet beklentisi" gibi nedenler olmasının "durumun absürdlüğünü gösterdiğini" belirtti.

BBC Türkçe'ye konuşan Ceyda Ulukaya, bu sebeple cinayetin nedeni veya gerekçesi demek yerine "bahane" kategorisi altında vakaları incelemiş.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan Jandarma Komutanlığı'na farklı kurumların sorumluluk almayıp konuyu birbirlerine havale ettiklerini söyleyen Ulukaya, bu nedenle veri tabanını basında yer alan haberleri tarayarak oluşturduklarını belirtti.

Ceyda Ulukaya'ya göre, "mahkeme aşamasında cezadan kaçmak ya da işin içinden sıyrılmak için kullanılan bahaneler sorunun toplumsal olarak ne kadar yerleşik olduğunu gösteriyor".

İller bazında bir karşılaştırmanın, ulaşılamayan, intihar olarak yansıtılan veya medyaya yansımayan cinayetler nedeniyle zor olduğunu söyleyen Ulukaya, haritalandırmanın kadın cinayetlerinin bölgelere dağılımıyla ilgili "önyargıları bozma amacı" taşıdığını belirtti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan Gülsüm Kav da, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin 2010'dan itibaren "artarak devam ettiğini" vurguladı.

Gülsüm Kav, "Sadece Koruma Kanunu'nun yeniden düzenlendiği 2012 yılında azalma var, sonra yeniden artış görünüyor. Kadınlar lehine siyasi ve yasal adım atıldığında cinayetler düşüşe geçti" diye açıkladı ve şöyle devam etti:

iki kat artış var

"15 Temmuz darbe girişiminin ardından gelen, demokrasi ve ifade özgürlüğüne yönelik baskı döneminde, şiddet ve çatışma da arttı. Bu, kadına şiddeti de artırdı. Kadınların haklarını geriletmeye dönük siyasetlerden, kadınlar çok büyük bir zarar görüyor.

"Kadınlar, kendi hayatına karar verme çabasına girince hedef oluyor. Ölümü, üst düzeydeki siyasetçilerin de olağanlaştırdığı bu dönemde, şiddete meyili olan erkekler cesaret kazanıyor ve kendilerini haklı hissederek bunları yapıyor.

"Son dönemde kadınlar, yürüyüşü ya da giyimi gibi yaşam tarzlarıyla ilgili kararları sebebiyle de, cinsel saldırı ve şiddete maruz kalıyor."

Cinsel şiddette "yaygınlık" tehlikesine değinen Gülsüm Kav, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eskiden kuytuda köşede deneme cesareti bulunurdu. Artık gizli saklı değil; açık, aleni, yayılmış durumda. Bağdat Caddesi'nde, bir butiğin kabininde, otobüste taciz ve tecavüz olayları olduğunu biliyoruz."

2012'de yenilenen Koruma Kanunu'nun kadın hakları kuruluşlarını sevindirdiğini belirten Kav, "Elimizde iyi bir koruma kanunu var, o uygulanmıyor" diye konuştu;

"Kolluk güçleri kadını eve gönderiyor; savcı kanun kapsamındaki önlemleri, zorlama hapsini getirmiyor, o cezayı vermiyor. Adliyenin arka kapısından çıkıyor adam, kafasına koyduğu cinayeti işliyor. Polisler kadınlara 'Çok geliyorsun kağıtlarımızı bitiriyorsun' diyebiliyorlar - ki o kağıtlar, öldürülen kadın arkadaşlarımızın çantasından çıkıyor."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya bugün, dünyada yaşanan adaletsizlik ve hukuksuzlukların, yaşanan şiddet ve terör olaylarının, doğrudan kadın ve çocukları etkilediğini söyledi.

2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nin açılışında konuşan Bakan Kaya, kadına şiddete karşı "önemli çalışmalar yaptıklarını" ve şiddetin önüne geçmek için caydırıcı ve koruyucu tedbirlere ağırlık verdiklerini söyledi.

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin 49 ilde hizmet verdiğini belirten Kaya, "Türkiye bölgesindeki ve dünyadaki ülkelere rol model bir ülke haline gelmiştir. Gönül coğrafyamızdaki ülkelerin yüzü bize dönüktür. (...) Kadın konusunda adaleti yeniden tesis etmek hepimizin görevidir" ifadelerini kullandı.

Kadın hakları savunucuları, cinayet ve şiddet karşısında, kadını koruyacak, kadını intihara sürükleyen şüpheli ölümleri azaltacak ve faillere cezai indirimleri kısıtlayacak düzenlemeler talep ediyor.

Gülsüm Kav, hükümetin, kadın cinayetlerine yönelik "eşitlik bazlı değil, merhamet bazlı" bir yaklaşımı olduğunu savunuyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre, kadın cinayetlerine karşı varolan önlemler, yaygın tabirle "kağıt üstünde kalıyor".

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü için farklı illerden tüm kadınları sokağa çağıran hak örgütleri ve dernekler ise, mücadele çağrısı yapıyor.

Sosyal medyada #herHALdeDireniyoruz etiketiyle de örgütlenen kadınlar, şiddet ve istismarla mücadele için biraraya geliyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir