Her yıl mart ayının son pazartesi ile başlayan haftası, Kütüphaneler Haftası olarak kutlanıyor. Türkiye, bu yıl 30 Mart - 5 Nisan tarihleri arasında 51. Kütüphaneler Haftası'nı kutluyor. Ancak rakamlar pek de kutlanacak bir tablo olmadığını ortaya koyuyor.
Türkiye okul sayısı ile okul kütüphane sayısı arasında uçurum var. Okulların sadece yüzde 34’ünde kütüphane var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, Ocak 2015 itibariyle okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde toplam 18 bin 570 kütüphane var. Oysa bu kademelerdeki devlet okulu sayısı 53 bin 546. Yani okulların yarısında bile kütüphane yok. Özel okullardaki kütüphane sayısı ise 2 bin 621.
Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Okul Kütüphanecileri Başkanı Aydın İleri’nin verdiği rakamlara göre ise Türkiye’de bin 118 halk kütüphanesi var. Bunların 122’si kapalı. Türkiye’de üç kütüphaneye bir kütüphaneci düşüyor. Her yıl üniversitelerin kütüphaneci yetiştiren bölümlerinden 500’e yakın kişi mezun oluyor. Ancak 2014’te KPSS ile atanan kütüphaneci sayısı sadece 4 .
Kütüphane fotokopi odası mescide çevrildi
Umay Aktaş Salman’ın Al Jazeera Türk’te yer alan haberine göre, Esenyurt’taki Sonnur Yalnızoğlu İlkokulu’nun kütüphanesi yok. Okulun geçen yıla kadar çok da etkin olmayan bir kütüphanesi vardı ancak kitap sayısı yetersizliği ve aktif kullanılmaması nedeniyle kapatıldı.
Kütüphaneye ayrılan mekân artık fotokopi odası ve mescit olarak kullanılıyor. 4+4+4’ten sonra ilkokul olan eğitim kurumunun öğrenci mevcudu 3 bin 500.
Öğretmenler okula kütüphane kurulmasını istiyor. Bunun için çalışmalar başlayacak. Ancak sosyo ekonomik durumu düşük bir bölgede olan okul, öğrencilerden kitap bağışı da istese kitap gelmiyor. Çünkü öğrencilerin evlerinden getireceği kitap yok.
Öğretmenler ortalama 60 kişilik sınıflarında eğitim vermeye çalışırken, yöneticiler okulun temizliği için çalıştırılan altı hizmetliye ücretlerini bulma çabasında.
Penyelüks Hasan Gürel İlk ve Ortaokulu’nda ise kütüphane var. Ancak kütüphanenin bir kısmı bölünerek sınıf yapılmış. 800 öğrencilik ikili eğitim yapan okuldaki kütüphane öğretmenlerin deyişiyle atıl kalmış durumda.
Kartal’daki Hacı Hatice Bayraktar Anadolu Lisesi, iki yıldır binaları yeniden yapıldığı için Yakacık Yüksek İlhan Alanyalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni misafir ediyor.
İki okul binaya sığmak zorunda olunca kütüphaneyi sınıf yapmak durumunda kaldılar.
Öğrenciler: İnternet varken...
Öğrencilerden kimi 'kütüphane gerekli', kimi ise 'İnternet varken gerek yok' diyor. Misafir okulun öğrencilerinden 12. sınıf öğrencisi Samet Kılıç, "Buraya taşınmadan önce kütüphanemiz vardı. Şu an da ihtiyaç hissetmiyorum. İnternet var elimizin altında. Evde de ablamın kitaplarından yararlanıyorum" diyor. Hacı Hatice Bayraktar Lisesi'nde 9. sınıfta okuyan ve adını vermek istemeyen bir öğrenci ise "Roman okumayı seviyorum. Okulda kütüphane olmaması kötü. Okullarda okuma alışkanlığını geliştirici etkinlikler artmalı, yönlendirmeli olmalı" diye konuşuyor.
Kütüphane derslik yapılıyor
Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkan yardımcısı ve Okul Kütüphaneleri Derneği Başkanı Aydın İleri, “Okul kütüphanelerinin adı var, kendisi yok denecek bir durumda” diyor. İleri 4+4+4 eğitim modeline geçildiği süreçte pek çok kütüphanenin de dersliğe çevrildiğini anlatarak "Son yapılan Milli Eğitim Şurası'nda kütüphanelerden, kitaptan, okuma kültüründen hiç bahsedilmedi. Yazar Muzaffer İzgü'nün dediği gibi "Çocuk okuru olmayan bir toplumun yetişkin okuru olmaz" diye konuşuyor.
'Öğretmen rol model olmalı'
İleri, özel eğitim kurumlarında ve Avrupa ülkelerinde eğitimin merkezinde kütüphane olduğunu vurguluyor. Türkiye’de ise 4. sınıftan sonra sınav süreçlerine başlayan çocukları kütüphaneye çekmenin zor olduğunu anlatıyor:
"Kütüphaneyi sadece kitap okunacak yer olarak görmemek lazım. Araştırma yapılacak, kitap dışı materyallerin de olduğu bir alan. Okul kütüphanecisi çocuklara araştırmayı öğretecek kişi. Özel öğretim kurumlarında çalışanlar bilgi okur yazarlığını öğretiyor çocuklara. Hem kütüphane hem sanal ortamda doğru kaynak taramayı, kaynak göstermeyi öğretiyor. YGS’de gençlerin çoğu Türkçe sorularında paragrafların uzunluğundan şikâyet etti. Hiçbirinin okuma alışkanlığı yok çünkü. Okuma alışkanlığının kazandırılması için anne, baba, öğretmen rol model olmalı. Okuma süreci beş duyuyu çalıştırıyor. Yaratıcı zekâ, merak duygusunu açığa çıkıyor."
Kitap okumayan iki yıl geride
Kitap okuma kültürü başarıya etkileyen faktörlerden. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012'ye Türkiye’den katılan 15 yaş grubu öğrencilerin verdiği cevaplar bunu gösteriyor. New York Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Selçuk Şirin'in 'PISA Verileriyle Türkiye- Avrupa Birliği Değerlendirme Raporu'na göre, evinde 100'den fazla kitap olan öğrencilerin oranı yüzde 18. Evlerin yarısından fazlasında 25’ten az kitap var. Evinde 10 kitap olan öğrenciler evlerinde 200 kitap olanlara göre fende 87, matematikte 108 puan daha düşük başarı gösteriyor. 108 puan farkı demek iki buçuk öğrenme yılı geride olmak demek.
MEB: 370 Z kütüphane yapıldı
Al Jazeera’nın okullarda okuma kültürünün geliştirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin sorusuna yanıt veren MEB, 2011’den bu yana içinde kitapların ve kaynakların yanı sıra interneti de olan Z-Kütüphane Projesi yapıldığını, bugüne kadar 370 Z kütüphane yapıldığı bilgisini verdi. MEB, ayrıca bakanlık yayınlarına ait kitapların okullara gönderildiğini, 2014’te de 212 bin TÜBİTAK dergisini okullara ilettiklerini belirtti.