Acıbadem Maslak Hastanesi Tiroid Hastalıkları Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Mete Düren, Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 40'ında çeşitli tiroid bezi hastalıkları görüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Düren, yaptığı yazılı açıklamada, boynun hemen ön kısmında kelebek şeklinde bulunan tiroid bezinin, ürettiği hormonlarla vücuda adeta bir pil gibi enerji sağladığını ifade etti.
Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 40'ında çeşitli tiroid bezi hastalıkları bulunduğunu belirten Prof. Dr. Düren, Türkiye'de yaklaşık 20-30 milyon tiroid hastası olduğunun kabul edildiğini kaydetti.
Guatr oluşumunda "iyot eksikliği ve diğer çevre faktörleri, ırsi faktörler ve bünyesel faktörler"in etkili olduğunu anlatan Düren, şöyle devam etti:
"Araştırmalar, Türkiye'de kişilerin günlük almaları gereken iyotun ortalama olarak 4'te birini aldıklarını gösteriyor. İyot eksikliği olan Orta Avrupa ülkelerinde fırınlarda pişen ekmeğe ve sofrada kullanılan tuza eklenen iyotla eksiklik ve buna bağlı gelişen guatr sorunu büyük ölçüde çözülmüştür. Türkiye'de iyotun guatrı olmayan kişilerce korunmak amacı ile alınması gerekir. Aksi takdirde guatrı olan hasta bundan kurtulmak amacı ile iyot aldığı takdirde bunun faydadan çok zararı olmaktadır."
‘Trafik kazasında ölme riski daha yüksek’
Tiroid kanserlerinin büyük çoğunluğunun çok selim tabiatlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Düren, açıklamasında "Tiroid kanserinden bir hastanın ölmesi, ABD'de by-pass ameliyatlı bir hastanın yaşam şansı ile aynı tutuluyor. Bizde ise hastanın trafik kazalarından yaşamını yitirme olasılığı daha yüksek görülüyor" ifadesine yer verdi.
Tiroid kanserinde son yıllarda kaydedilen çok önemli gelişmelerden birinin de medüller tipte tiroid kanseri olan anne veya babanın kanında yapılan genetik bir araştırma ile çocuğuna bu hastalığın geçip geçmeyeceğinin anlaşılması olduğunu belirten Düren, şöyle devam etti:
"Çocuklarında da bu test pozitif çıkarsa o çocuğun 25-30 yaşına kadar tiroid kanserine yakalanacağı yüzde 100 olduğundan bu çocuklarda koruyucu olarak tiroid bezi tamamen alınıyor ve yüzde 100 şifa sağlanıyor. Bu genetiğin tıbba uygulama alanında yapmış olduğu en önemli katkılardan biri olarak kabul ediliyor. Bizim de böyle hastalarımız ve ailelerimiz var. Ancak çocuklarında hiçbir hastalık yokken annelerini çocuklarını ameliyat ettirmeye ikna etmek oldukça zor görünüyor."
(AA)