Dünya genelinde kanser tanısı konulan erkeklerin yüzde 24'üne prostat kanseri teşhisi konulduğu ve Türkiye'de her 12 erkekten birinin prostat kanserine yakalandığı belirtildi.
Üroonkoloji Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Sinan Sözen, 14-18 Eylül Üroloji Haftası ve 15 Eylül Dünya Prostat Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, prostatın erkeklerde en sık görülen kanserler arasında yer aldığını belirterek, prostat kanserine neyin sebep olduğunun tam olarak bilinmediğini söyledi.
Birçok kanser türünde olduğu gibi genetik yatkınlığın etkili olduğunu ifade eden Sözen, bunun yanı sıra olumsuz çevre koşullarının da hastalık gelişiminde önemli bir faktör olduğunu bildirdi. Sözen, yaş, aile öyküsü, yağlı beslenme alışkanlığı, hormonlar, kadmium, A ve D vitamini değerlerinin prostat kanseri oluşumunda etkili olduğunu ifade ederek, en önemli risk faktörünün yaş ve aile hikayesi olduğunu vurguladı.
'Babadan oğula geçiyor'
Normal koşullarda 50 yaş ve üstündeki kişilerin prostat kanseri açısından değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Sözen, ailede prostat kanseri olması halinde araştırmaların 40 yaşından sonra başlamasının uygun olduğunu bildirdi. Sözen, "Tüm prostat kanserlerinin yüzden 10'unun babadan oğula kalıtım yoluyla geçtiği öngörülmektedir. Prostat kanseri olan hastaların erkek çocuklarında veya erkek kardeşlerindeprostat kanseri riski 2-9 kat daha yüksektir" uyarısında bulundu.
'Her yıl Avrupa'da yaklaşık 350 bin yeni hasta bulunuyor'
Prof. Dr. Sözen, PSA ( prostat spesifik antijen) testi veprostat muayenesi ile prostat kanserine erken tanı konulabileceğinin altını çizerek, "PSA testinin kullanılmaya başlamasıyla birlikte prostat kanserine bağlı ölüm oranlarında azalma başlamıştır. Prostat kanserinin tanı ve tedavisi üzerinde yoğun araştırmalar devam etmektedir" dedi.
Her yıl sadece Avrupa'da 350 bine yakın yeni prostat kanseri vakasının olduğunu belirten Sözen, " Prostatkanseri sıklığı tüm dünyada artmakta ve kanser tanısı alan erkeklerin yüzde 24.1'ineprostat kanseri teşhisi konulmaktadır. Türkiye'de de her 12 erkekten biri prostat kanserine yakalanmaktadır" diye konuştu.
'Şişmanlık prostat kanserinin seyrini hızlandırıyor'
Sözen, yüksek yağ oranı ve kırmızı et içeren yiyeceklerle beslenen kişilerde prostat kanseri riskinin arttığını vurgulayarak, aşırı miktarda kalsiyum alınmasının da prostat kanserine karşı koruyucu özelliği bulunan D vitamininin vücuttaki sentezini azaltarak olumsuz etki yaptığını kaydetti.
Şişman kişilerin de prostat kanseri açısından risk altında olduğuna dikkati çeken Sözen, "Vücut yağ kitlesinin içinde depolanan leptin proteini ve insülin benzeri büyüme faktörü hormonlar, normal kilonun üstündeki kişilerde prostat kanserinin ilerlemesini artırır" dedi.
Öte yandan yüksek kolesterol seviyelerinin prostat kanserinin daha hızlı seyretmesine yol açtığını dile getiren Sözen, sigara kullanımının da prostat kanser hücrelerinin büyümesini hızlandırdığını bildirdi.
'Yeni ilaçlar ömrü uzatıyor'
Prostat kanserinde erken teşhisin yanında ileri evrelerde dahi yeni çıkan ve Türkiye'de de kullanılmaya başlanan ilaçlarla sağ kalma oranının arttığını belirten Sözen, risk grubunda olan kişilerin PSA testi ve ürolojik muayenelerini yaptırmaları gerektiğini söyledi.
Sözen, idrara çıkmak için tuvalete koşturmak zorunda kalınması, idrara çıkmada güçlük çekilmesi, özellikle geceleri olağandan daha sık idrara çıkmak, idrara çıkmada ağrı hissedilmesi ve çok nadiren idrardan kan gelmesinin iyi huylu prostat büyümesinin belirtisi olabileceği gibi aynı zamanda prostat kanserinin de bulguları olabileceğini vurgulayarak, bu durumda vakit kaybetmeden üroloğa başvurulması gerektiğini ifade etti.