Sağlık

Türkiye’de 3 bin 307 AIDS hastası var

Resmi rakamlara göre, 31 Aralık 2008 itibariyle 3 bin 307 HIV ve AIDS hastası var.

06 Şubat 2009 02:00

Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı ve Salgın Hastalıklar Daire Başkanı Dr. Ercan Bal, Türkiye’de 31 Aralık 2008 itibarıyla 3 bin 307 HIV ve AIDS hastasının bulunduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan “Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğunda HIV ile Yaşamak: Sosyal Dışlanmanın İnsanlara Maliyeti” adlı rapor, düzenlenen toplantıda açıklandı.

Toplantıya katılan Bal, Ulusal HIV/AIDS Programı ve 2008 sonu itibarıyla Türkiye’deki HIV ve AIDS rakamlarını açıkladığı sunumunda, Türkiye’de ilk AIDS tanısının 1985’de konulduğunu anımsattı.

Türkiye’de dünya genelinde olduğu gibi AIDS ve HIV’li erkek hasta oranının yüksek olduğunu kaydeden Bal, hastalığın bulaşma nedenleri arasındaki en yüksek oranın ise yüzde 52 ile heteroseksüel cinsel ilişki olduğunu ifade etti.

Bal, Türkiye’de 2007 rakamlarına geçen yıl 49 AIDS ve 401 HIV vakasının daha eklendiğini belirtti. 31 Aralık 2008 itibarıyla Türkiye’de toplam 3 bin 307 HIV ve AIDS vakasının bulunduğunu bildiren Bal, bunların 2 bin 674 HIV, 696 da AIDS vakası olduğunu söyledi.

İlgili kamu ve özel kuruluşlarının katılımıyla kurulan 2007-2011 yıllarını içeren Ulusal AIDS/HIV programına da değinen Bal, planın hastalıktan korunma, gönüllü danışmanlık tanı ve tedavi, destekleyici ortam, izleme ve değerlendirme başlıklarını içerdiğini anlattı.

‘Hastalık daha düşük hızda yayılıyor’

UNDP Daimi Temsilci Yardımcısı Ulrika Richardson Golinski de yaptığı konuşmada, son bir kaç yılın raporlarına göre HIV/AIDS oranlarında dünya genelinde bir azalmanın bulunduğuna işaret etti. “Bu iyi haber. Hastalık daha düşük hızlarda yayılıyor” diyen Golinski, buna karşılık yeni enfekte sayısının reel artışı karşısında hala yapılacak çok iş bulunduğunu söyledi.

Bazı ülkelerdeki azalışa rağmen, Çin, Endonezya, Mozambik, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerde yeni enfeksiyon artışları bulunduğunu kaydeden Golinski, dünya genelinde her gün 7 bin 500 yeni enfeksiyonun ortaya çıktığını belirtti.

Yeni enfekte hasta sayısının 2001’de 3 milyon, 2007’de ise 2,7 milyon olduğunu dile getiren Golinski, dünyada halen 33 milyon insanın HIV ile yaşadığını bildirdi.

AIDS ve HIV’le mücadelenin sağlık boyutunun yanı sıra sosyal boyutuna dikkati çeken Golinski, “Bu insanlar yüzdelerden ibaret değil, dışlanmadan insan gibi yaşamalarını sağlamak gerekiyor” diye konuştu.

UNDP Bölge Sorumlusu Dudley Tarlton da UNDP tarafından hazırlanan “HIV/AIDS Bölge Raporu”yla ilgili bilgiler aktardığı sunumunda, hastalığın üçte ikisinin Afrika ülkelerinde görüldüğünü, Türkiye’de ise nüfusun yüzde 0.2’sinin HIV ile yaşadığını belirtti.
Raporun Rusya, Gürcistan, Ukrayna, Özbekistan, Türkiye ve Estonya’yı kapsadığını ifade eden Tarlton, en önemli sonucunun bu bölgelerde hastalara yönelik yoğun oranda “damgalama, dışlama ve baskı” olduğunu kaydetti.

‘Dışlanmışlıkların giderilmesini istiyorlar’


Raporun Türkiye’deki çalışmalarını yürüten Sosyoloji Derneği’den Elif Kuş ise “Türkiye’de HIV ile Yaşayan İnsanların Hassasiyet/Savunmasızlık Durumunun Değerlendirilmesi” başlıklı sunumunda, çalışmada Türkiye’deki taşıyıcıların eğitim, sağlık ve istihdam sorunlarının araştırıldığını ve 19 bireysel görüşme ile 4 odak grup toplantısı yapıldığını bildirdi.

Kuş, çalışmaya katılanların büyük çoğunluğunun “sağlık çalışanlarının hastalıkla ilgili bilgi eksiklikleri” ile “dışlanmışlıklarının giderilmesi”ni istediklerini, ayrıca gizliliğin korunmasını talep ettiklerini aktardı.

Odak grup görüşmelerinde ise hastalığın tedavisi, son yenilikler gibi konularda bilgi eksikliğinin görüldüğünü anlatan Kuş, toplum genelinde küçük yaşlardan itibaren eğitimlerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Toplantıda söz alan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Ünal da Türkiye’de halen AIDS ya da HIV’li olması nedeniyle ameliyat olamayan, anne babası hasta olduğu için tedavi edilmeyen çocukların bulunduğunu ifade etti,

Ünal, hastaların genelinin “genel sağlık sigortasıyla deşifre olma kaygılarından” dolayı ilaç almak için ağır maddi yüklerin altına girdiklerini belirterek, ilaçların Sağlık Bakanlığı tarafından toplu olarak alımıyla bu sorunun aşılabileceğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu da söz alarak Ünal’ın önerisini dikkate alacaklarını belirtti.

(AA)