Suriye’de 3 yılı aşkın süredir devam eden savaşın en büyük mağduru çocuklar oldu. Milyonlarca çocuk savaştan etkilendi, binlerce çocuk anne-babasız kaldı. Hastane ve poliklinik kayıtlarına göre sadece kampların bulunduğu 10 ilde son 3 yılda 30 bin çocuk ülkelerinden uzakta ‘vatansız’ olarak dünyaya geldi. Kamp bulunmayan illerde ise yine 30 bine yakın bebeğin doğduğu belirtiliyor.
Keskin nişancılar bebek vurdu
UNICEF’in raporuna göre Suriye’deki iç savaştan 5.5 milyon çocuk etkilendi, 10 bin çocuk savaşta öldü. Toplam 8 bin çocuk iç savaşta anne, babası ve ailesini kaybederek kimsesiz kaldı. 450 bini Türkiye’de olmak üzere 1.2 milyondan fazla çocuk, komşu ülkelerde mülteci olarak yaşamak için ülkelerini terk etti. İç savaşta çocukların doğrudan hedef alındığına dikkat çekilen raporda “Çocuklar ve bebekler keskin nişancılar tarafından öldürüldü, yargısız infaz edildi ve işkenceye maruz bırakıldı. Düzenli olarak hizmet götürülemeyen, ulaşılması zor bölgelerde yaşayan çocuklarının sayısının 1 milyonu geçti” denildi.
Türkiye'ye 1 milyon 370 bin kişi
Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, iç savaşın ardından Türkiye’ye Ağustos ayı itibariyle 1 milyon 370 bin Suriyeli sığınmacı geldi. Bunlardan 220 bini 10 ilde oluşturulan 24 mülteci kampına yerleştirildi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yetkililerinin verdiği bilgiye göre, çocuklara en çok Arapçada Bahar, Barış ve Umut anlamına gelen isimler verildi. Çoğu aile ise Türkiye’ye bir minnet olarak çocuklarına Türkçe isimler verdi.
Savaştan kaçan 25 bini aşkın mülteci, 2012 yılı Ağustos ayından beri Şanlıurfa’nın Suriye sınırındaki Akçakale ilçesinde kurulan Süleyman Şah Sosyal Tesisleri’nde yaşamını sürdürüyor. Çadır kentte kalan Suriyelilerin tüm ihtiyaçları kamp yönetimi tarafından karşılanırken, hamile olan kadınlar rutin kontrole tabi tutuluyor ve doğumları da ambulansla götürüldükleri Şanlıurfa Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde gerçekleştiriliyor. Akçakale ilçesindeki çadır kentte bu yılın ilk 8 aylık döneminde 926 bebeğin dünyaya geldi. Kamp idarecileri dünyaya gelen tüm bebeklere tanıtım kartı çıkarıldığını ve ilk doğumlarında beşik, bez ve mama gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. Kampın kurulduğu günden bugüne kadar dünyaya gelen bebek sayısının ise 4 bin 1...
Tek kayıt bu kartlar
AFAD, sağlık hizmetleri başta olmak üzere diğer hizmetlerden yararlanabilmeleri için bu 30 bin çocuğu kayıt altına aldı. Kimliksiz ve kayıtsız çocuklar için tanıtım kartları çıkartıldı. Dünyaya savaş mağduru olarak ‘merhaba’ diyen bu çocukların tek kayıtları ise bu tanıtım kartları oldu. Suriyeli bebeklerin fotoğrafının bulunduğu tanıtım kartlarında, doğum tarihi ile anne ve baba ismi yer alıyor. Bu 10 il dışında yaşayan Suriyelerin, Türkiye’de dünyaya gelen çocuklarına ilişkin ise net bir bilgi bulunmuyor.
8’inci çocuk
Suriye’nin Hama kentinden 7 çocukları ile birlikte geçen yıl gelen Amir ve Meryem Mirşağ çiftinin Muhammed adını verdikleri 8’inci çocukları geçen 22 Mayıs günü dünyaya geldi. Bebeklerinin fotoğraflı tanıtım kartını gösteren Mirşağ çifti, Türkiye’yi çok sevdiklerini ifade ediyor. Kendilerini çok rahat hissettiklerini ve kampta binlerce sığınmacının her gün ev sahipliğinden ötürü Türkiye’ye dua ettiğini anlatan Amir Mirşağ, “Çocuklarımız artık Türkçe konuşuyor. Bizler de burada Suriye’ye huzur ve barışın geleceği günü bekliyoruz. Türkiye’ye bize kucak açtığı ve Türk halkına bu kadar uzun misafirliğe sabrettiği için müteşekkiriz” dedi. Süleyman Şah Sosyal Tesisleri’nin en yeni üyesi ise henüz 11 günlük olan İlef isimli kız bebek. 2013 yılının ilk günlerinde Suriye’nin Deyrel Zor kentindeki evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınan 5 çocuk sahibi Fayal ve Abir İhlef çifti, geçen 25 Ağustos günü dünyaya gelen kız çocuklarına İlef adını verdi. Kız bebekleri ile ilgilenen İhlef ailesinin fertleri, Türkiye’de bulundukları için mutlu olduklarını ve kendilerini şanslı hissettiklerini söyledi. Türkiye’yi çok sevdiklerini dile getiren İhlef çifti, tek isteklerinin bir an önce barışın sağlanması ile yeniden kendi topraklarına dönmek olduğunu dile getirdi.
Emine Erdoğan
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Suriyeli Teheni Gazel, 1.5 yıl önce Türkiye’de dünyaya getirdiği kızına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ismini verdi. Teheni Gazel, “Türkiye’de halkın ve devletin gösterdiği yakınlıktan dolayı memnunuz” dedi. Suriye’deki iç savaştan kaçarak eşi Ahmet ve 3 yaşındaki oğlu Velid ile birlikte Hatay’ın Reyhanlı ilçesine yerleşen Teheni Gazel, çatışmalar nedeniyle evlerini kaybettiklerini, canlarını kurtarmak için de Türkiye’ye sığındığını söyledi. 14 Nisan 2013’te Reyhanlı Devlet Hastanesi’nde bir kız çocuk dünyaya getirdiğini belirten Gazel, “Doğumdan sonra kızımızın adını eşimle birlikte aldığımız kararla o zaman Başbakan olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşinin adı olan Emine Erdoğan koyduk. Reyhanlı Nüfus Müdürlüğü, kızımın Reyhanlı’da dünyaya geldiğine dair kayıt verdi. Ancak nüfusa kayıt yapılmadı” diye konuştu.
Türkiye’den çok memnunuz
Karo ve fayans ustası olan eşinin yakın zaman bir inşaatta iş bularak çalışmaya başladığını ve Reyhanlı’da yaşayan yakınları ve komşularının yardımlarıyla geçinmeye çalıştıklarını belirten Gazel, Türkiye’de yaşamaktan çok mutlu olduklarını ancak savaş bittiği zaman Suriye’ye dönmek istediklerini anlattı. Gazel, “Savaş sırasında evimiz bombalandı. Çok korktuk.
Türkiye’ye geldik. Reyhanlı’da yaşamaya başladık. Ancak ülkemizde savaş sona erer ve her şey normale dönerse geri dönmeyi düşünürüz. Bunun dışında gitmeye niyetimiz yok. Türkiye’de halkın ve devletin gösterdiği yakınlıktan dolayı memnunuz” dedi.