Yaşam

Türkiye suç batağında

Yargıtay tarihinde suç dosyası sayısı ilk kez 1.5 milyona ulaştı. Ekonomik suçlar dörde katlandı. Elektrik hırsızlığı 100 bin, karşılıksız çek 50 bin

27 Eylül 2008 03:00

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ekonomideki darboğazı dosyalarla ortaya koydu. Ekonomik suçların rekor seviyeye ulaştığını belirten Gerçeker, Yargıtay’a temyiz için gelen elektrik, su hırsızlığı gibi dosyaların sayısının 100 bine dayandığını söyledi. Gerçeker’in yaptığı birbirinden çarpıcı açıklamalar şöyle:

ELEKTRİK HIRSIZLIĞINDA PATLAMA VAR:

Toplumun yaşadığı ekonomik sıkıntılar kaçınılmaz olarak suç istatistiklerine de yansıyor. Ekonomide yaşanan darboğazlar insanları suç işlemeye itiyor. Yargıtay’a temyize gelen ceza davaları arasında özellikle ekonomik suçlarda ciddi oranda patlama var. Sayaç mührünü sökerek veya kaçak hat çekerek yapılan elektrik hırsızlığı, su hırsızlığı gibi ekonomik suçlara ilişkin dosyaların sayısı 100 bine dayandı. Bu dosyalar daha önceki yıllarda 15 -20 bin civarında olurdu.


KARŞILIKSIZ ÇEK DAVALARINDA REKOR:

Çek Kanunu’na muhalefet suçlarında da rekor artış görülüyor. Karşılıksız çek nedeniyle açılan ceza davalarının sayıları da yanılmıyorsam 45-50 bini buldu. Bu sayı daha önceki yıllarda 25-30 bin kadardı. Yargıtay’a gelen hırsızlık ve gasp dosyaları 60 bini, sahtecilik ve dolandırıcılık dosyaları ise 20 bini aştı.


Kaçak elektrikte vicdani karar

YÜKÜ BAŞKA DAİRELERE PAYLAŞTIRDIK:

Gasp, dolandırıcılık, elektrik ve su hırsızlığı, sahtecilik gibi ekonomik suçlara bakan Yargıtay 6’ncı Ceza Dairesi, kaldıramayacağı kadar bir yükle karşı karşıya kaldı. Bu dairenin yükünü hafifletmek için suç türüne göre dosyaların bir bölümünü başka dairelere paylaştırdık. Elektrik ve su hırsızlığı suçlarının temyiz incelemesini 2’nci Ceza Dairesi üstlendi.


ÖNCELİĞİN DE ÖNCESİ” DİLEKÇESİ:

Davalarda taraf olan kişiler Yargıtay’daki iş yükünü dikkate alarak, “öncelik” dilekçesi verirlerdi. Artan dosya sayısı karşısında yeni bir dilekçe türü çıktı. Son dönemde verilen dilekçelerde, “önceliğin de öncesi” gibi taleplerle karşılaşıyoruz.


YARGITAY KİLİTLENME NOKTASINDA:

YARGITAY her geçen gün artan iş yükü karşısında kilitlenme noktasına geldi. Temyize gelen dosya sayısı Yargıtay tarihinde ilk kez 1 milyon 500 bine yaklaştı. Bunların yaklaşık 600 bini karara bağlanamadan gelecek yıla devredilecek. Yargıtay Başsavcılığı’nda incelenmeyi bekleyen 400 bin kadar dosya bulunuyor. Karara bağlanamayan 10 binlerce dosya zamanaşımına uğrayacak. Çözüm kısa vadede oldukça zor.


6 YENİ DAİRE OLUŞTURULACAK:

Yargıtay’ın iş yükünün hafifletilmesi için 6 yeni daire oluşturulacak. Bu dairelerden 3’u hukuk, diğer 3’ü ise ceza dairesi olarak görev yapacak. Yeni dairelerin kurulabilmesi için yasa değişikliği gerekiyor. Bunun için Başbakanlık ile yazışmalarımızı yaptık. Ayrıca üye sayısının geçici olarak artırılması, beşer kişilik heyetler halinde çalışma zorunluluğunun kaldırılması ve daha az kişiden oluşan heyetlerle çalışma olanağı sağlanması gibi önlemler de düşünüyoruz. Ancak bu önerilerin gerçekleştirilebilmesi için yasa değişiklikleri yapılması gerekiyor.


BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ 2010’DA FAALİYETTE:

Bölge İdare Mahkemeleri’nin kuruluş yasası çıktı. Yasaya göre bu mahkemeler 2010 yılında 9 bölgede faaliyete başlayacaklar. 5 bin YTL’ye kadar olan hukuk davaları ile 5 yıla kadar hapis cezası verilen ceza davalarının temyiz incelemesi, Yargıtay’a gelmeden bu mahkemelerde yapılacak. Bu sınırların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hukuk davalarındaki 5 bin YTL sınırı 50 bin YTL’ye yükseltilebilir. Ceza davalarındaki 5 yıl hapis sınırının ise 2 yıla düşürülmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyiz.


İŞ YÜKÜNÜN ERİMESİ EN AZ 10 YIL SÜRER:

Bölge İdare Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesi Yargıtay’ın iş yükünü bir günde hafifletmeyecek. Yeni sistemin yerleşmesi ve Yargıtay’ın mevcut iş yükünün erimesi için en az 10 yıla ihtiyaç var. Yargıtay’ın bu süreden önce küçülmesi mümkün değil.


HSYK BAŞKANVEKİLİ ÖZBEK’E AYNEN KATILIYORUM:

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’in yaptığı “Tam bağımsız yargı” değerlendirmesine aynen katılıyorum. Yeni yargı yılı açılış konuşmamda Özbek’in görüşleri ile paralellik taşıyan açıklamalarda da bulunmuştum.


YARGITAY ÜYELERİ TRAFİK CEZASI ÖDÜYOR:

Yargı soluduğumuz hava kadar önemlidir. Her fırsatta yargı mensuplarının dokunulmazlığı olduğu ileri sürülür. Yargı bağımsızlığı ve hakim teminatını güvenceye alan düzenlemeler dokunulmazlık olarak algılanmamalı. Hakimlerin trafik cezası bile ödemediği yazılıp çiziliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Trafik ihlali yapan Yargıtay üyeleri hakkında kesilen cezalar, 1’inci Başkanlık Kurulu’na geliyor. Nerdeyse her hafta 4-5 Yargıtay üyesi arkadaşımıza, trafik cezasından kaynaklanan ödeme emri çıkartıyoruz.