Türkiye'nin Afganistan politikası: Taliban'la diyalog arayışı ne anlama geliyor, Ankara'da hangi seçenekler tartışılıyor?
ABD ve NATO'nun çekilme kararının ardından, Taliban'ın başkent Kabil'i ele geçirdiği Afganistan'da, Türkiye, atılacak adımları netleştirmek için yeni yönetimin şekillenmesini bekliyor. Afganistan'da geçiş hükümeti kurulması ya da Taliban'ın doğrudan hükümetini ilan etmesi seçeneklerine göre "bekle-gör" politikası izleme eğilimindeki Ankara, yeni rejimi tanıma konusunda ise uluslararası toplumla birlikte hareket etmeyi planlıyor. BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberi.
19 Ağustos 2021 22:19
Taliban'la diyalog kanalları açık tutulmaya çalışılırken, hükümet kaynakları; yeni rejim şekillenene kadar, başta "göç sorunu" olmak üzere yeni dönemde yaşanacak sıkıntıları olabildiğince bertaraf etmek için şimdilik Türk askerinin çekilmesi konusunda harekete geçilmeyeceğine işaret ediyorlar.
NATO ve ABD'nin Afganistan'dan çekilme süreci tamamlanmadan, Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi, ülkedeki Türk askerinin durumu ve Kabil Hamit Karzai Havaalanı'nın güvenliğini sağlama planı konusundaki belirsizlik sürüyor.
Afganistan'daki siyasi yapılanmanın nasıl oluşacağı konusunda şimdilik "bekle-gör" politikası izleyen Türkiye, Taliban'la da diyalog çabasını sürdürüyor.
Hükümet ve iktidar partisi kaynakları, geçiş sürecinde yeni yönetimin nasıl şekilleneceğinin bilinemediğine işaret ederek, "Taliban şu anda tek başına yönetime gelebilecek mi? Afganistan içinde de Amerika yanlısı, Rus yanlısı taraflar var, Taliban içinde farklı gruplar var. O nedenle tutum almak için biraz bunların şekillenmesini beklemek lazım, şimdiden asker meselesi, havaalaanı güvenliği konularında aceleyle adım atmak doğru olmaz" görüşünü dile getiriyorlar.
"Diyalog, tanıma anlamına gelmez"
Taliban'la görüşülmesinin, yeni rejimi tanımaya dönük bir adım olarak değerlendirilmesinin de doğru olmadığı belirtiliyor.
Kabil'i ele geçirmeden önce Hamit Karzai Havaalanı'nın güvenliği konusunda temas kurulan Taliban'ın siyasi temsilcisinin Türkiye'ye davet edildiğini belirten kaynaklar, son gelişmelerin ardından da farklı kanallardan iletişimin sürdüğüne işaret ediyorlar.
Afganistan'daki yeni rejime ilişkin tanıma konusunda ise farklı bir prosedürün devrede olacağı, bu konuda uluslararası toplumla hareket edileceği, hatta ortak tutum belirlenmesi konusunda da Türkiye'nin birçok ülkeyle temas trafiği yürüttüğü vurgulanıyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1267 sayılı kararıyla ilan ettiği uluslararası terör örgütü listesinden Taliban'ı çıkarıp çıkarmayacağının da bekleneceği ifade ediliyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine, Taliban rejiminin tanınıp tanınmayacağı konusunda uluslararası toplumla hareket edileceği mesajı verdi:
"'Kapsayıcı bir hükümet kuracağız' diyorlar. Gerçekten kapsayıcı bir hükümet kurulacak mı kurulmayacak mı bunu görmemiz lazım. Uluslararası toplumla birlikte hareket edeceğiz. Vereceğimiz mesajlar da atacağımız adımlar da koordine edilecek. Cuma günü NATO Dışişleri Bakanları toplantısı olacak. Uluslararası toplumla birlikte koordine edip birlikte hareket etmemiz lazım. Şu anda önceden bir karar vermek doğru olmaz."
Taliban'la iletişim kanallarını açık tuttuklarını belirten Çavuşoğlu, "gerek Kabil, gerek Doha üzerinden temaslarımız var" bilgisini paylaştı.
Merak edilen konulardan birisi ise Afganistan'daki yeni durumun, Türk askerinin ülkede kalabilmesi için Meclis'ten yeni bir tezkereyle yetki istenip istenmeyeceği. AKP kaynakları, , "teknik bir mesele" olduğunu, yeni gelişen duruma göre yeniden bir değerlendirme yapılabileceğini ifade ediyorlar:
"Şu anda askerlerimiz orada. Ama Afganistan'da bir geçiş dönemi yaşanıyor. Bu dönemin netleşmesinin ardından tezkere konusunda ne yapılacağına bakılır."
Kaynaklar, Kabil havalimanının güvenliği konusunun hala kritik mesele olduğu ve bu konuda Türk askerinin tahliyeler konusunda önemli rol oynadığı, sadece Türk vatandaşlarının değil, başka ülkelerden vatandaşların da tahliyesine yardımcı olduğuna vurgu yapılıyor.
Türkiye'nin Afganistan'dan çekilme konusunda aceleci olmamasının nedenlerinden birisi olarak da olası Türkiye'yi de yakından ilgilendiren "göç dalgası" gösteriliyor.
Afganistan'ın Çin ve Pakistan'la ilişkilerinin nasıl şekilleneceğinin de önemli olduğuna dikkat çekerek, "Afganistan'ın huzuru, bizim de huzurumuz demek. İran, göç dalgasına karşı duvar örüyor. Yeni bir göç dalgasıyla karşılaşılmaması için Türkiye'nin görüşmeler yapması olağan karşılanmalı" görüşü dile getiriliyor.
Taliban'ın şu anda bir terör örgütü olduğunu, ancak devlet sorumluluğu üstlenmesi halinde yapacağı uygulamaların önemli olacağı vurgulanıyor. Taliban'ın özellikle yabancı misyon ve yabancı ülke askerlerine yönelik çok sert söylemden kaçındığına dikkat çekilerek, "Taliban'ın ideolojisi tartışılabilir, ancak bizim ideolojiden bağımsız olarak uygulamalarına bakmamız gerekiyor" yorumu yapılıyor.