Bilim / Teknoloji

Türkiye neden internet devi olamıyor?

Türkiye'nin yıllardan bu yana internet patlamasının eşiğinde olduğu söyleniyor ancak gerçekten öyle oldu mu?

19 Kasım 2013 18:19

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne göre Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa'dan sonra Avrupa'nın en büyük beşinci online nüfusuna sahip. Kredi kartı kullanımı yüzde 60 ile Avrupa ortalamasının yüzde 10 üzerinde ve Türkiye'nin 74 milyonluk nüfusunun dörtte biri 15 yaşın altında.

Türkiye'nin yıllardan bu yana internet patlamasının eşiğinde olduğu söyleniyor ancak gerçekten öyle oldu mu? Yeni kurulan şirketler kapanıyor, yatırım halen çok az ve ülkede değişmekte olan siyasi iklim yurtdışında yaşayan Türkleri ülkeye dönüp şirket kurma fikrinden uzaklaştırıyor.

Ben Rooney'in Wall Street Journal Türkiye’de yer alan haber şöyle:

Türkiye kağıt üzerinde bunun için biçilmiş kaftan. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne göre Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa'dan sonra Avrupa'nın en büyük beşinci online nüfusuna sahip. Kredi kartı kullanımı yüzde 60 ile Avrupa ortalamasının yüzde 10 üzerinde ve Türkiye'nin 74 milyonluk nüfusunun dörtte biri 15 yaşın altında. Internet World Stats'ın verilerine göre Türk internet kullanıcıları sosyal medyayı en çok kullananlar arasında. Ülke Avrupa'da İngiltere'den sonra en büyük Facebook FB -6.94% nüfusuna sahip. Türkiye Reklam Ajansları Derneği'ne göre Avrupa ulusları arasında internette İngiltere'den sonra en çok Türkler zaman geçiriyor.

Bunun yanında bir dizi uluslararası alım da gerçekleşti. Güney Afrika merkezli çok uluslu medya şirketi Naspers NPN.JO -0.42% Limited, e-ticaret sitesi Markafoni.com'un çoğunluk hissesini alırken eBay EBAY -1.00% GittiGidiyor'u satın aldı, Amazon.com AMZN -0.82% ise Çiçek Sepeti isimli çiçek ve hediye satışı yapan internet sitesinden hisse aldı. Tüm bu işlemler 2011 yılında gerçekleşti.

Türk internet bloğu Webrazzi, e-ticaret hacminin geçen yıl yüzde 50 arttığını açıklarken bu Avrupa ülkeleri arasında en büyük büyüme oranıydı.

Ancak ülke potansiyelini gerçeğe çevirmeyi başaramadı.

Risk sermayesi yatırımları halen oldukça az. Son 10 yıla ait Dow Jones VentureSource verilerinin ortalamasına bakıldığında Türkiye, Avrupa'nın kalanıyla karşılaştırıldığında kişi başına risk sermayesinin yalnızca 0,06'sını çekti (Aynı ölçüye göre ABD Avrupa ortalamasından 10 kat, İsrail ise 15 kat daha fazla yatırım çekti). Başka bir deyişle İsrail'de Türkiye'ye göre kişi başına 235 kat daha fazla risk sermayesi var.

Türkiye'nin en büyük erken dönem risk sermayesi fonu 212 Limited'in sahibi Türk yatırımcı Ali Karabey Türk girişimciler için başarısız olmayı öğrenmenin vaktinin geldiğini söyledi.

Rocket Internet GmbH 2012 sonunda Türkiye'deki faaliyetlerini durdurdu. Türk ayakkabı, çanta ve aksesuar satışı yapılan internet sitesi Pabbuc.com da 2012 sonunda faaliyetlerini askıya aldı. E-ticaret sitesi Gurunzi.com ve bu ay sosyal ticaret sitesi StilSOS.com kapandı. Diğer yandan Karabey'in 212'nin online kozmetik mağazası Balerin.com'un varlıklarını sahibine geri devretmesine rağmen site halen açık.

Başarısız başlangıç şirketlerinin elenmesi her ekosistem için gelişimin bir parçasıdır. Ancak Türkiye'deki başlangıç ortamı başka bir güçlükle daha baş etmek zorunda kaldı; Taksim Gezi Parkı protestoları bastırmak için uygulanan şiddet. İstanbul ve merkezli tedarik zinciri yönetim şirketi Solvoyo'nun baş işletme görevlisi Nilüfer Durak bunun rahatsız edici bir mesaj gönderdiğini söylüyor.

Durak, Türkler'in kendi şirketlerini kurmak ya da başlangıç şirketlerine katılmak için ülkelerine geri döndüğü "tersine beyin göçü"nün bir parçası olmadan önce 18 yıl finans hizmetleri sektöründe ABD'li çok uluslu şirketler için üst düzey pozisyonlarda çalışmış. Durak, "Gezi olaylarının ardından Türkiye'de yeni bir hayat kurmak isteyip istemediğimi ciddi olarak sorguladım," diyor.

Durak, Gezi ve hükümetin tepkisinin ABD'deki Türkler arasında da çok tartışıldığını söylüyor. Durak, "Gezi olaylarından önce Türkiye'ye geri dönmeyi düşünen insanlarla konuşuyordum. Plan birden bire rafa kalktı." diyor.

Kendisi de tersine beyin göçünün bir parçası olan, uzun yıllar ABD ve Avrupalı mali kurumlar için çalıştıktan sonra 2008'de ülkeye geri dönen Karabey ise daha soğukkanlı.

Karabey, "Gelişmekte olan piyasa olmamızın bir nedeni var. Zaman zaman kaotik bir ortam ancak burada fırsat var. Risk alan insanlar Türkiye'de bir şeyler inşa edebiliyor. Evet bu insanların ruh halini etkiliyor ancak bundan çıkacağımıza ve işlerin yoluna gireceğine inanıyoruz," dedi.

Wall Street Journal Türkiye’de yer alan haberin tamamını okumak için tıklayın