Politika

Türkiye İşçi Partisi, siyaset sahnesine geri dönüyor: Gel kardeşim!

"Eşit, özgür, kardeşçe ve adil bir yaşam istiyorsan..."

24 Mart 2018 02:17

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne milletvekili sokmayı başaran ilk sosyalist parti olan Türkiye İşçi Partisi, siyaset sahnesine geri dönüyor. Aralarında partinin eski üyelerinin de bulunduğu yüzün üzerinde kişi, partinin yeniden kuruluşu için bir çağrı metni yayınladı. 

“Gel kardeşim” başlığıyla yayınlanan metinde, "Eşit, özgür, kardeşçe ve adil bir yaşam istiyorsan, geleceğini çalanlardan, tüm özgürlüklerini elinden alanlardan, en temel haklarını gasp edenlerden usandıysan gel. Ölüm, keder ve acı neden hep bizim payımıza düşüyor diyorsan, din tacirlerine, savaş çığırtkanlarına kanmadıysan, emeğine, haysiyetine, kentine, doğana saldıranlara; yaşamına, zevklerine ve tercihlerine burnunu sokanlara; seni baskı ve yasaklarla teslim almaya çalışanlara dur demek istiyorsan gel” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın tam metni şu şekilde:

“Gel kardeşim,

Zenginleri daha zengin, yoksulları daha yoksul eden bu düzene,

Saatlerce alın teri döküp yine de geçinememeye, iş yerinde maruz kaldığın tacize, tehdide ve sömürüye,

Çocuğunu okutmak, hastanı tedavi ettirmek, insan gibi dinlenebilmek için servet harcatan mecburiyete son vermek istiyorsan gel.

Yandaş olup el pençe durmadın diye, hırsıza arsıza göz yummadın diye, hakkını elinden almaya çalışanlara izin vermedin diye tehdit ve teşhir edilen, baskıya ve hakarete uğrayan, işsiz ve yoksul bırakılan milyonlardan biriysen gel.

Üç yanı deniz, dört yanı işçi mezarlarıyla çevrilmiş memleketin haline isyan ediyorsan gel kardeşim.

Gel kardeşim!

Eşit, özgür, kardeşçe ve adil bir yaşam istiyorsan,

Geleceğini çalanlardan, tüm özgürlüklerini elinden alanlardan, en temel haklarını gasp edenlerden usandıysan gel.

Ölüm, keder ve acı neden hep bizim payımıza düşüyor diyorsan,

Din tacirlerine, savaş çığırtkanlarına kanmadıysan,

Emeğine, haysiyetine, kentine, doğana saldıranlara; yaşamına, zevklerine ve tercihlerine burnunu sokanlara; seni baskı ve yasaklarla teslim almaya çalışanlara dur demek istiyorsan gel.

Gel ki,

Güzel ülkemizin tepesine çöreklenmiş çeteleri, saraylarda sefa sürenleri, bizim emeğimizle servetine servet ekleyenleri alaşağı edelim.

Zalimin, hırsızın, yobazın saltanatını yıkalım.

Bağımsız, laik, eşit, özgür, adil bir geleceğe adım atalım.

Kentleri, meydanları, okulları, iş yerleri yaşam, sevinç ve umut dolu bir ülke kuralım.

Gel, yoldaş olalım.

Bizi parçalayıp teslim alacağını sananlara birliğimizin gücünü gösterelim.

Bizi susturup güdebileceğini sananlara özgürlüğümüzden vazgeçmeyeceğimizi gösterelim.

Bizi korkutup geri adım attıracağını sananlara cesaretimizi ve kararlılığımızı gösterelim.

Bizi yok sayanlara biz varız, biz halkız diyelim.

Çaresiz bırakmaya çalışanlara çare halktır diyelim.

Umudu karartmaya çalışanlara umut halktadır diyelim.

Gel kardeşim,

Ekmeği paylaşalım, emeği iktidara taşıyalım.

İşçilerin, emekçilerin, yani hepimizin sesine ses katalım.

Türkiye’nin işçi partisini, Türkiye emekçilerinin partisini kuralım.”