Gündem

Türkiye Gazetesi yazarı Ekinci'den "cast ajansları" değerlendirmesi: Adeta köle pazarı...

12 Ocak 2025 09:58

Güncelleme: 12 Ocak 2025 10:05

Türkiye Gazetesi yazarı Ömer Ekinci, son dönemde gündemde olan ve Rekabet Kurulu'nun soruşturma başlattığı kast ve menajerlik ajanslarına ilişkin olarak kaleme aldığı yazıda; "Ünlüler camiasının âdeta köle pazarına dönüştüğünü tüm Türkiye öğrenmiş oldu. Fuat Uğur güzel bir konuyu açtı. Ama Türkiye’deki köle pazarları sadece oyuncular camiasında mı var? Televizyoncularda yok mu sevgili Fuat Uğur? Haber programlarının yorumcularında yok mu? Gazetelerin köşe yazarı seçmelerinde yok mu? Belediyelerin şehir programlarında, konferanslarında, kültür-sanat etkinliklerinde yok mu?" ifadelerini kullandı. 

Ekinci'nin yazısı şöyle:

Ünlüler camiasının âdeta köle pazarına dönüştüğünü tüm Türkiye öğrenmiş oldu.

O ekranlarda hayranlıkla izlenilen oyuncuların aslında nasıl tavizler vererek ayakta kaldığını, o tavizleri vermeyen çok yetenekli onlarca gencin hiçbir zaman tanınmadığını ve tanınmayacağını herkes artık biliyor.

2014-2016 arası yaptığım televizyon programında çok sayıda oyuncuyu ağırladım. Birçoğunu sette ziyaret ettim. Bir-ikisi evime gelip misafirim oldular. O dönemde o dünyayı görme şansım oldu. Hâllerine acıdım. Dışarıda milyonlarca insan hayran, ama kendilerine değil oynadıkları role. Bölüm başı, tek bölümde 5-10-20 asgari ücret alıyorlar, ama bir hafta sonralarının garantisi yok. Kayıt dendiğinde çıkıp rollerini oynuyorlar, kestik deyince hepsi bir köşeye tüneyip sigarasını yakıyor. Çok üzülmüştüm hâllerine.

Bir gün bir konferansta bunu anlattım, hafız yetiştiren bir medresenin başındaki hoca da dinleyenler arasındaymış. Çıkışta yanıma geldi. “Ömer Bey bizim medreseye gelip hafız adaylarına da bunları anlatır mısınız?” dedi. Nedenini sordum “Bizim gençler o oyunculara, ünlülere çok özeniyorlar, gerçek hâllerini bilsinler istiyorum” demişti.

Hani birçok ünlüyle çok yakın tanıştım, görüştüm dedim ya. Bir tanesi hariç tanıştığım ünlüleri tanısanız hiçbirini evinizin eşiğinden içeri sokmazsınız. Bu kadarını söyleyeyim, gerisini siz tahmin edin. Ama o kişiler gençlerin, çocukların âdeta rol modelleri.

Peki sadece oyuncular mı?

Fuat Uğur güzel bir konuyu açtı. Ama Türkiye’deki köle pazarları sadece oyuncular camiasında mı var? Televizyoncularda yok mu sevgili Fuat Uğur? Haber programlarının yorumcularında yok mu? Gazetelerin köşe yazarı seçmelerinde yok mu? Belediyelerin şehir programlarında, konferanslarında, kültür-sanat etkinliklerinde yok mu?

Haydi cast ajansları seküler, Cihangir’de takılan tipler. Peki ya bizim camiamızın cast ajansları? Etkinliklerde kimler konuşmacı olacak, basın toplantılarına hangi gazeteciler davet edilecek, bakanların, Sayın Cumhurbaşkanı’nın seyahatlerine kimler eşlik edecek, bunu belirleyenler yok mu? Kendisiyle arası iyi olanlara jest yapan, kendisine zamanında en ufak bir eleştiri getirmiş olanı tecrit edenler yok mu?

Sayın Cumhurbaşkanı’na takdim ettirilen ödüller dâhil olmak üzere ödül organizasyonlarını domine eden, kendisiyle arası iyi olanlara ödül verdirip iyi olmayanlara ödül verdirmeyenler yok mu?

TRT başta olmak üzere TV kanalarında program yapmak, programlara sunucu olmak için siyasetçileri araya sokan, kendi emeğiyle yaptığı programın sunucusunu kovdurup yerine geçenler yok mu?

İyi bir proje geldiğinde projeyi getireni “Bizim de çok benzer projemiz var” diye gönderip alelacele bir tanıdığa dosyayı verip “Çabuk şu projeyi yap” diyen televizyon yöneticileri yok mu?

Gençlerle ilgili bilinçli, şuurlu son televizyon programını şükürler olsun ki ben yaptım. Son programım için Amerika’da yaşayan ve daha yeni Nobel ödülü almış olan Aziz Sancar ile görüşüp anlaştım. Yetmedi, “Hoca stüdyo ortamını sevmez” dediler, gidip Topkapı Sarayı’nı organize ettim, ki artık Topkapı Sarayı’nı TRT’ye ramazan programlarında bile vermiyorlar, yapı zarar gördüğü için. Türkiye’nin 7 bölgesinden fen lisesi öğrencilerini getirdik. Aziz Sancar ile arşivlik bir program yaptık. Program başarıyla bitti, akabinde bizim programa da son verildi. Medyada iyi, faydalı, hayırlı bir şeyler yapmanın değil, yukarıyı memnun etmenin geçer akçe olduğunu o gün öğrendim.

Demem o ki, haydi cast ajanslarına Rekabet Kurumu müdahale etti. Çünkü orada cast ajanslarının şirket olması durumu var. Faturalar belli, sözleşmeler belli. Peki daha gri alanlarda nasıl rekabetçilik sağlanacak?"

Yazının tamamını okumak için tıklayın

 


Komşular rahatsız olacak derken, opera yarışmasında birinci oldu; Güneş Uluçay Türkiye'de opera sanatçısı olmayı anlattı