İstanbul, 24 Aralık (DHA) - Dünyada 1,2 trilyon dolar büyüklüğe sahip olan plastik endüstrisini 52 üye ülke ile temsil eden Dünya Plastik Birliği’nin (Global Plastics Alliance / GPA) Malezya’da düzenlenen toplantısına Türkiye’den Türk Plastik Sanayicileri Vakfı (PAGEV) daimi üye olarak katıldı. Türkiye’de Mutlu Balıklar projesiyle atıksız denizler için çalışmalar yürüten PAGEV, çevre kirliliği konusundaki Küresel Aksiyon Takımı’nın yönetiminde AB ve ABD’nin yanında yer alacak.
2011 yılının Mart ayında düzenlenen 5. Uluslararası Deniz Atıkları Konferansı’nda başlatılan beyannameyi imzalayan PAGEV’in de aralarında bulunduğu 70 plastik meslek örgütü, deniz çöpleri ile mücadeledeki önemli rollerini kabul ederek sürdürülebilir çözümlere katkıda bulunmak üzere çalışıyor. Tüm derneklerin kabul ettiği küresel beyannamenin; kamu-özel sektör ortaklığında politikalar oluşturma, araştırma, bilimsel temelli politikalar oluşturma, atık yönetimi konusunda farkındalık yaratma, geri dönüşüm ve enerji kazanımı ile malzeme tasarrufu olmak üzere altı odak noktası bulunuyor.
Tüm dünyada gelişim düzeyi ve nüfus artışı sonucunda sürdürülebilir ve temiz bir çevre için yapılan çalışmalar yetersiz kalıyor. Dünya kıyıları özellikle çevreye bilinçsizce bırakılan karasal atıklar nedeniyle kirleniyor ve plastik ambalaj atıkları da bu kirlenmeyi yaratan unsurlar arasında. Yapılan araştırmalar atık miktarının 2025 yıllarına kadar çok daha büyük boyutlara ulaşacağını gösteriyor. Uzmanlara göre Çin’in nüfusundaki artış 2025 yılında 2010’a göre yüzde 3.7 artarken, kirliliğe sebebiyet veren plastik atık miktarı yüzde yüzün üzerinde bir artışla 8.82 milyon metrik tondan 17.81 milyon metrik tona ulaşacak. Çin böylece dünya için çok büyük bir tehdit oluşturacak.
Söz konusu tehdide dur demek isteyen PAGEV, üyesi olduğu Avrupa Plastik İşleyicileri Birliği (European Plastics Converters / EuPC) ile “” (Waste Free Oceans) hareketini hayata geçirmeye karar verdi. 2011 yılında başlatılan ve kısa sürede hızla büyüyen Atıksız Denizler, her geçen gün büyüyen atık sorunuyla mücadele ediyor ve aynı zamanda balıkçılık sektörünün, uluslararası plastik sektörü ve diğer kilit kurumların ortak bir amaçla birleştirilmesi misyonunu üstleniyor.
Plastik sektörünün “sorumlu endüstri-sorumsuz çevre” misyonu çerçevesinde Avrupa’da başlatılan Atıksız Denizler hareketini Türkiye’de uygulayan PAGEV, 2012 ve 2014 yıllarında “Mutlu Balıklar” projesi kapsamında İstanbul Boğazı deniz yüzeyindeki atıkları özel ağ ile temizledi. Bu temizlik sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştirildi ve toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini ise PAGÇEV yerine getirdi. Geri dönüşümü mümkün olmayan atıkların çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılması ile enerji tasarrufu da sağlandı. Mutlu Balıklar projesi ile tüm atıklar gibi plastiklerin de ekonomik bir değer taşıdığına dikkat çekmeyi ve geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan PAGEV, sürdürülebilir bir çevre için diğer tüm sektörlere örnek olmayı hedefliyor.
Dünya Plastik Birliği toplantısında konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye plastik endüstrisi olarak dünyada altıncı, Avrupa’da ikinci sırada yer alıyoruz. Yalnızca ticari değil çevresel konularda da aktif çalışmalarımızla sürdürülebilir kalkınmaya destek oluyoruz. Dünya Plastik Birliği’ne davet edilmekten büyük memnuniyet duyduk. Türkiye olarak hem ticari hem de çevresel faaliyetlerimizle küresel plastik sektörüne verdiğimiz katkıyı daha ileriye taşıma gayreti içinde olacağız. Özellikle atıksız denizleri amaçlayan Mutlu Balıklar projemiz ve PAGÇEV çalışmalarımızla dikkat çekmiş olmaktan dolayı mutluyuz. Bu kapsamda 52 ülkenin temsil edildiği Global Plastik Birliği’ne daimi üye olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile birlikte Global Eylem Planı Takımı’na Türkiye adına seçildik. Küresel plastik sektörünü Birleşmiş Milletlerde temsil etmek için ortak ülke politikaları oluşturmayı amaçlıyoruz. Denizlerdeki çöplerin akıntı ve dalgalarla başka ülkelere sürüklenmesi sorunu uluslararası boyuta taşıdığından global bir hareket planı ve işbirliği içinde çözüm bulunması gerekiyor. Bunun için hep birlikte çalışmalıyız” dedi.
Bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesinin yeterli olmadığını belirten Yavuz Eroğlu, “Yapılan araştırmalarda tehlikenin boyutlarının giderek artacağına işaret ediyor. Öyle ki Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve maalesef diğer ülke atıklarından büyük oranda nasibimizi alıyoruz. Bölgemizdeki savaşlar, ülkelerin altyapılarının zarar görmesi ve önceliklerinin değişmesi deniz atıklarının artmasına sebep oluyor. Suriye, Lübnan ve Mısır’da Akdeniz kıyısına yakın birçok düzensiz katı atık depolama tesisi mevcut ve bu tesislerin süratle düzenli hale getirilmesi veya kapatılması gerekiyor. Diğer yandan Çin, ülkemiz için de bir tehdit unsuru. Bu durum karşısında acilen önlem almalıyız. Denizlerdeki atıkların temizlenmesi ve yenilerinin oluşmasını engellemek için uluslararası işbirliği içinde tam anlamıyla entegre bir atık yönetim sistemine geçmek yapılması gereken tek çözüm” dedi.