Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzalanan mutabakat muhtırasının ardından Türkiye, Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlarını gösteren haritayı açıkladı. Yayımlanan haritayla Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) AB desteğiyle yaşama geçirmek istediği ve “Sevilla haritası” olarak bilinen haritaya yanıt verilmesi amaçlanıyor.
Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever'in haberine göre Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik, Havacılık, Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, sosyal medya hesabından, Libya ile varılan mutabakatın ardından Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının sınırlarını gösteren bir harita paylaştı. “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı/münhasır ekonomik bölge sınırları” başlığıyla paylaşılan haritada A ve B noktaları arasında gösterilen Türkiye ile KKTC arasındaki deniz alanındaki yetki bölgelerinin sınırları, Türkiye ile KKTC’nin 2011’de imzaladıkları anlaşmaya dayandırılıyor. C, D ve E noktalarıyla gösterilen Türkiye ile Mısır arasındaki deniz yetki alanı sınırları için ise iki ülkenin anakaraları arasındaki ortay hat esas alınıyor. Geçen hafta Türkiye ile Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti arasında imzalanan mutabakat muhtırasıyla belirlenen deniz yetki alanı sınırları ise E ve F noktası arasında gösteriliyor. Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki alanı sınırlarının, geçen hafta mutabakatın ardından sosyal medyada gündeme gelen haritalardan çok daha dar olduğu görüldü. Haritada Rodos, Kerpe, Kaşot ve Girit adalarının karasuları, Yunanistan’ın deniz yetki alanı için sınır olarak öngörülürken, Türkiye anakarasına 2 kilometre mesafede bulunan Yunanistan’ın Meis adası için bir deniz yetki alanı öngörülmedi. Yunanistan, Meis adasına dayanarak Meis-Rodos-Girit adaları açıklarını kendi münhasır ekonomik bölgesi olduğunu iddia ediyor. Yunanistan’ın bu yönde resmi bir adımı olmasa da AB tarafından Sevilla Üniversitesi’ne hazırlatılan Avrupa Deniz Yetki Alanları Haritası’nda Yunanistan’ın tezleri yer almış ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin deniz yetki alanı olarak Antalya Körfezi açıklarında küçük bir alan öngörülmüştü.
Adalar
Adalara tanınacak deniz yetki alanıyla ilgili uluslararası hukukta net bir uzlaşı bulunmuyor. Türkiye, adalara kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge tanınmayacağı ve yalnızca karasuları olabileceği yaklaşımını benimserken Yunanistan tersini savunuyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Libya ile imzalanan mutabakata ilişkin bir soruya cevaben yaptığı açıklamada, “Esasen tüm taraflar Doğu Akdeniz’de en uzun anakara kıyısına sahip ülke olan Türkiye’nin kıyı projeksiyonunun adalarla kesilmeyeceğinin, iki anakara arasındaki ortay hattın ters tarafında kalan adaların karasuları dışında deniz yetki alanı yaratamayacağının ve deniz yetki alanları hesaplaması yapılırken kıyıların uzunluklarının ve yönlerinin hesaba katıldığının farkındadır” ifadelerini kullandı.
Yunanistan'dan tepki
Türkiye’nin Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzaladığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasının yankıları sürüyor. Yunanistan, mutabakat konusunda duyduğu rahatsızlığı Londra’da bugün başlayacak NATO zirvesinde gündeme getireceğini ve destek isteyeceğini açıkladı.
