Dünya

Türkiye'den İran'a kaçırılan muhalif Habib Şahab idam edildi

İran, ülkeye getirildikten sonra sorgulanan 50 yaşındaki Şahab'ın 2018'deki saldırıyı üstlendiğini itiraf ettiğini öne sürmüştü (AFP)

07 Mayıs 2023 00:14

İran, İsveç yurttaşlığı da bulunan muhalif Habib Şahab"terörizm" suçlamasıyla idam etti.

Independent Türkçe'nin İran Yargı Erki'ne bağlı Mizan haber ajansına dayandırdığı habere göre, "Habib Asyud olarak da tanınan ve Ahvaz'ın Kurtuluşu İçin Arap Mücadelesi Hareketi adlı terör örgütünün lideri olan Habib Şahab hakkındaki idam kararı bugün infaz edildi" dendi.

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billstrom ise kararı "insanlık dışı" diye niteleyerek kınadı.

Tahran yönetimi, Şahab'ın Nidal Hareketi olarak da bilinen ayrılıkçı örgüte liderlik ettiğini ve ülkenin güneybatısında yer alan Huzistan eyaletinde 2005 ve 2018'de gerçekleşen saldırıları düzenlediğini öne sürüyor.

Arap milliyetçiliğini esas alan örgüt, eyaletin yönetim merkezi Ahvaz'daki kaymakamlık binasına, bankalara ve petrol borularına 2005'te 13 bombalı saldırı düzenlemişti.

2018'deyse İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Ahvaz'daki askeri geçit törenine silahlı saldırı yapılmıştı. Nidal Hareketi, saldırıyı başta üstlenmiş sonra bunu reddetmişti. 25 kişinin öldüğü saldırıyı daha sonra IŞİD üstlenmişti.

İran, Şahab'ın İsveç'in iç güvenlik teşkilatı Güvenlik Polisi (SAPO) ve İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı Mossad koruması altında olduğunu da öne sürmüştü.

İsveç'te 14 yıl sürgünde yaşadıktan sonra 2020'de İstanbul'a gelen Şahab, burada İran istihbarat ajanları tarafından yakalanıp önce Van'a, oradan da İran'a kaçırılmıştı.

Olayda İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti ve adamlarının rol oynadığı da öne sürülmüştü. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından yürütülen operasyonda olayla ilgili 11 kişi tutuklanmıştı. Bu kişiler hakkındaki dava sürüyor.

İran ise güvenlik güçlerinin Şahab'ı Türkiye'de gözaltına alarak Tahran'a götürdüğünü belirtmiş, başka bir ayrıntı paylaşmamıştı.

2022'de mahkemeye çıkarılan Şahab, bu yıl 12 Mart'ta idam cezasına çarptırılmıştı.

Mizan, örgütün diğer liderlerinin Danimarka, Hollanda ve İsveç'te saklandığını, Suudi Arabistan'ın da harekete finansman ve lojistik destek sağladığını savundu.