Türkiye'de kadına yönelik şiddetin daha az bilinen bir boyutu dikkat çekiyor: zorlayıcı kontrol. Türk Ceza Kanunu’nda eziyet suçu olarak tanımlanan bu davranış biçimi, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan bir baskı aracı olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu şiddet türüne karşı kadınların hukuki yollara başvurarak haklarını savunmaları gerektiğini ve toplumda farkındalığı artırmaya yönelik eğitim çalışmalarının hayati önem taşıdığını ifade ediyor.
Her 10 kadından 8'i etkileniyor
BirGün'de yer alan habere göre, yapılan araştırmalar, Türkiye'de her 10 kadından 8'inin, özellikle partnerleri tarafından zorlayıcı kontrol şiddetine maruz kaldığını gösteriyor. 15-24 yaş aralığındaki genç kadınlar bu durumdan en çok etkilenen grup olarak öne çıkıyor.
Şiddetin az bilinen yüzü
Zorlayıcı kontrol, kadınların özerkliklerine müdahale eden ve kişisel özgürlüklerini kısıtlayan davranışlarla kendini gösteriyor. Bu tür müdahaleler arasında sosyal ilişkilerin kısıtlanması, dijital gözetim, giyim kuşamına müdahale gibi davranışlar bulunuyor.
Kadınlar direniyor
Bu baskılara karşı kadınların direniş geliştirdiği ve özerkliklerini korumaya çalıştıkları belirtiliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Dr. Anıl Özge Üstünel'in yürüttüğü araştırmalar, kadınların bu tür kontrol davranışlarına karşı pozisyonlarını korumaya yönelik çeşitli stratejiler geliştirdiklerini ortaya koyuyor.
Hukuki yollar ve İstanbul Sözleşmesi
Avukat Sema Yurtbilir, zorlayıcı kontrolün, kadınların sıklıkla maruz kaldığı ancak yeterince tanınmayan bir şiddet türü olduğunu belirterek, kadınların bu duruma karşı hukuki yollarla mücadele edebileceklerini ifade ediyor. Yurtbilir, 6284 Sayılı Kanun çerçevesinde aile mahkemelerinden alınabilecek tedbir kararlarına ve acil durumlarda kolluk kuvvetlerinden istenebilecek müdahalelere dikkat çekiyor.
Fiziksel iz arama sorunu
Yurtbilir, kolluk kuvvetlerinin çoğu zaman fiziksel bir iz arayışında olduklarını ve bu durumun kadınların şikayetlerinin ciddiye alınmasını zorlaştırdığını vurguluyor. Bu nedenle, kadınların yasal haklarını kullanmaktan çekinmemeleri ve savcılıklara başvurarak soruşturma talebinde bulunmaları gerektiğine işaret ediyor.
