Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA - Son yıllarda katliama dönüşen balina avcılığına karşı birçok ülkenin başlattığı mücadeleye Türkiye desteği geliyor. TBMM Tarım Komisyonu, balina avcılığı karşıtı ülkelerin mücadelesinde önemli olan “Balinacılığın Düzenlenmesi’ne ilişkin Uluslararası Sözleşme”yi komisyonundan geçirdi. Sözleşme, Türkiye’yi “Uluslar arası Balinacılık Komisyonu” üyesi yapıyor. Üyelik, Türkiye’ye bir oy hakkı kazındıracak. Böylece, dünyanın en hassas dengesi arasında gösterilen avlanma oylamasında Türkiye, balina avcılığı karşıtı ülkelerin yanında yer alacak. Sözleşmenin önümüzdeki günlerde esas komisyon olan Dışişleri Komisyonu’nda ele alınması TBMM Genel Kurulu’na indirilmesi bekleniyor.
Yiğit: Nesli tükenmesine rağmen avlanması tepki doğuruyor
TBMM Tarım Komisyonu Başkanı İbrahim Yiğit, sözleşmeyi T24’e değerlendirdi. Avlanmaların balina neslini yok ettiğini söyleyen Yiğit, “Dünyada ve bizde bu avlanmalara büyük tepki var. Ülkemiz bu sözleşmeye taraf bir ülke olarak bu konudaki hassasiyetlere cevap vermiş olacak ve saygınlığını artıracaktır.”
‘Balina avcılığı karşıtları ve sayısal denge’
Sözleşmeye taraf olmanın temelinde çevreye olan duyarlılığın yattığını anlatan Yiğit, verilecek katkının BM ve diğer uluslararası platformlarda Türkiye lehine bir kazanç oluşturacağına dikkat çekti. “Türkiye kendi coğrafyasının dışında çevreye duyarlı bir ülke” diyen Yiğit, balina avcılığı karşıtı ülkeler ile taraf ülkeler arasında sayısal anlamda hassas dengeye dikkat çekti. Yiğit’e göre, Türkiye, uluslar arası balinacılık komisyonunda kullanacağı oyla nazik dengeyi etkileyebilecek.
'AB ile müzakerelik süreci'
Türkiye’nin AB ile yürüttüğü üyelik müzakerelerini hatırlatan Yiğit, “Başta, İngiltere ve Almanya gibi AB’nin etkin üyelerinin kamuoyu gündemlerini sıklıkla meşgul eden balinaların avlanmasının önlenmesi hususunda ülkemizin bu sözleşmeye taraf olmasının bu ülkelerde Türkiye lehine bir etki yaratacağı kuşkusuzdur. Bu Sözleşmeye taraf olmamızın, kendi coğrafyası dışındaki çevre sorunlarına da duyduğu ilgiyi ve yapabileceği katkıyı göstermesi açısından başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası platformlarda Ülkemize siyasi kazanç sağlayacağı değerlendirilmektedir."
İzlanda ve Norveç
AB ülkelerinde ‘Tüm Balina Türleri Doğal Yaşam Alanları Direktifi’ ile en üst düzeyde korunması gereken hayvan türleri arasına alındığını anlatan Yiğit, balina avcılığı ve ticari avcılığa İzlanda ve Norveç’in vize verdiğine dikkat çekti. “Sözde bilimsel nedenlerle balina avcılığını Norveç ile İzlanda’nın sürdürmesi AB çevrelerinde tepki ile karşılanmaktadır”
Sözleşmenin gerekçesinde, balina türlerinin çok azaldığına dikkat çekildi ve yeniden çoğalmalarının sağlanmasının amaçlandı. Bunun için, bölgeden bölgeye avlanmada değişiklik gösteren balina türlerine karşı korunmasının elzem olduğu belirtildi.
50 yılda 1,5 milyon balina katledildi
Ticari amaçla balina avcılığı uluslararası çapta durdurulmuş olsa da, üç ülke, Japonya, İzlanda ve Norveç, balinaları avlamaya devam ediyor. Bu ülkeler, balina avlama yasağının kaldırılması için kampanyalar yürütüyorlar.
Son yüzyıldaki ticari amaçlı balina avcılığı dünya üzerindeki balina nüfusunun ciddi boyutta azalmasına neden oldu. Tahminlere göre, ilk balina avlama gemisinin sulara indirildiği 1925'ten 1975'e kadar, toplamda 1,5 milyon balina öldürüldü.
Balina avcıları üst üste balina gruplarını ve farklı balina türlerini avlarken, bu aşırı avlanma nedeniyle, balina nüfusu azalmıştır. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen talepler üzerine, Uluslararası Balina Avcılığı Komisyonu (IWC), 1986'da yürürlüğe giren ticari balina avcılığı moratoryumunu kabul etmişti.