Gündem

"Türkiye’de 15-65 yaş arası 20 milyon kadın iş gücüne dahil olamıyor"

04 Mart 2019 07:44

Türkiye’de 15-65 yaş arası 20 milyon kadın iş gücüne dahil olamıyor. Kadınlarda iş gücüne katılım oranı yüzde 34’ler seviyesinde. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Sanem Oktar, son yıllarda çıkarılan part-time yasalar ve uzun doğum izinleri nedeniyle üniversite mezunu kadınların iş hayatının dışına itildiğini söyledi.

Çalışan kadınların "yüzde 40’ının evlilik ve çocuk sonrası işi bırakmak zorunda kaldığını" dile getiren Oktar, “İşi bırakanlara ‘mutlu musunuz’ diye soruyoruz, yüzde 60’ı ‘hayır’ diyor. Çocuğuma bakacak ya da bırakacak uygun kreş bulsam çalışmak istiyorum diyor. Kadınları tekrar iş hayatına kazandırmak için, kreşlerin ucuz ve ulaşılabilir olması gerekiyor” dedi.

Türkiye’de şu anda 110 bin girişimci kadının bulunduğunu, girişimci kadın sayısı arttıkça, istihdama katılan kadın sayılarının da artacağını vurgulayan KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın sorularını yanıtladı.

Kadınlar neden iş hayatına dahil olamıyor?

- 15-65 yaş arası işgücüne dahil olmayan 20 milyon kadın var. 
Burada iki grup kadın var bir tanesi çalışmış çocuk ve yaşlı bakımı yüzünden ya da evililik yüzünden işinden ayrılıyor. Bir grup da hiç iş hayatına dahil olamıyor. Yaptığımız araştırmalara göre, çalışan kadınların yüzde 40’ı evlilik ve çocuk nedeniyle işi bırakıyorlar. Ancak bırakanların yüzde 60’ına soruyorsunuz, memnun musunuz, mutlu musunuz diye “hayır mutsuzum” diyor. ‘Eğer uygun çocuk bakım koşulları sağlanırsa ben işime dönmek istiyorum’ diyor. Eşine soruyorsunuz evet çalışsın diyor. Çocuğuna soruyorsunuz, o da annem çalışsın diyor. Burada öncelikli çözülmesi gereken konu çocuk bakımı ve kreş sisteminin yaygınlaştırılması. Bunun uygun ücretlerle olması. Saatlerinin çalışan kadını destekler biçimde olması lazım. Şu anda özel sektörde 18.00’de işten çıkan kadın sayısı yoktur. Çocuğu 10 km. mesafede bir kreşe bırakmışsa ona yetişecek aldığı maaşın yarısını da oraya verecekse, zaten işgücünden kopuyor.

Son dönemlerde üniversite mezunlarına baktık. Üniversite mezunu olan kadınların iş bulma oranları daha yüksekti. Ama son 2 yıldır üniversite mezunu olup da işe giremeyen kadınların sayısı arttı. Çünkü çıkan yasalar, doğum sonrası verilen uzun izinler nedeniyle işverenler kadın tercih etmemeye başladı. Özellikle özel sektörde yönetici pozisyonunda kadınlar tercih edilmiyor. Hamile kalırsa 1 yıllık doğum izni ve o koltuğun boş kalmasını kimse göze almıyor. Part-time yasası çıkarken, bu yasalar üniversite mezunu kadınların işe alımını düşürecek diye hükümete söyledik. Hadi uygulanacaksa kreş sorunu çözülsün dedik. Olmadı bunlar. Şimdi sonuçlarını görüyoruz. Bu sistem kadını daha düşük ücretli yere de sıkıştırıyor.

Hiç iş hayatına katılmayan grupta ise ataerkil bakış açısı önemli. Örneğin gece çalışılan, ayakta olunan işler güvenlik sebebiyle ya da erkeklerin yoğun çalıştığı yerde aile diyor ki dur bakalım senin ne işin var orada kadın başına... Bu ve benzeri kültürel kodlar kadını işi hayatının dışına itiyor. Onların var oldukları becerilerle doğru işlerin eşleştirilmesi önemli. Bu gruptaki kadınların rol modellere ihtiyacı var. Teknolojik gelişmelerle evde ürettikleri ürünlere ticarete katkı sunabilirler.