T24 - Cumhuriyetin 87. kuruluş yıl dönümü tüm yurtta, KKTC'de ve dış temsilciliklerde törenlerle kutlanıyor.
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Ankara'da ilk tören, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında, devlet erkanının katılımıyla Anıtkabir'de yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra TBMM'de kutlamaları kabul etti.
Kutlamalar kapsamında Atatürk Kültür Merkezi tören alanında resmi geçit töreni gerçekleştirilecek.
Ulus'taki Atatürk Anıtı'nda da saat 13.00'de tören düzenlenecek. Törene okulların bayrak ve flama grupları ile öğrenciler katılacak.
Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara'da çeşitli etkinlikler de planlandı. Ankara'daki Panora, Ankamall, Kentpark, Arcadium, Vialife, Antares alışveriş merkezlerinde bando konserleri organize edilecek.
Donanma Komutanlığı kapılarını açacak
Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında bazı savaş gemileri halkın ziyaretine açılacak.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 87. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Trabzon, Samsun, İnebolu-Kastamonu, Dolmabahçe-İstanbul, İzmit, Erdek, İzmir, Marmaris ve Mersin'de Türk Deniz Kuvvetlerine ait savaş gemileri 10.00-12.00 ve 14.00-18.00 saatlerinde halkın ziyaretine açılacak.
Mesajlar
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçmişten gelen birikimiyle, son yıllarda muazzam bir gelişme ivmesi yakalayan Türkiye'nin, dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi olma yolunda yürüyüşüne kararlılıkla devam ettiğini bildirdi.
Uluslararası alandaki ağırlığı sürekli artan Türkiye'nin, çevresinde ve dünyada barış ve güvenliğin sağlanması için daha etkin rol üstlendiğinin altını çizmek istediğini belirten Gül, şöyle devam etti:
''Bunları söylerken, geçmişte 'Avrupa'nın hasta adamı' olarak görülen, ancak bugün dinamizmi ve başarısı tüm ülkeler tarafından kabul edilen, pek çok ülke ve bölge için ilham kaynağı haline gelen bir ülkeden söz ediyoruz.
Bugün artık barış, istikrar, huzur ve refahın yolu, demokratik değerler ve insan hakları standartlarının yükseltilmesinden geçmektedir.
Ülkemizin mutluluğu ve refahı için, milletimizin her ferdinin eşit imkan ve fırsatlardan yararlanması için, anlayış birliği içinde gayret gösterilmesinin önemini vurgulamak istiyorum.
Neticede Türkiye'nin; hukukun üstünlüğüne dayalı, hak ve özgürlüklerle ilgili sıkıntıların ortadan kalktığı, bireyin odakta olduğu birinci sınıf bir demokrasi olmasını istiyoruz. Gelecek nesillere mutlu, huzurlu, müreffeh bir ülke bırakmak istiyoruz.''
Daha gelişmiş bir demokrasi, özgürlüklerin en geniş manada kullanılması, insanların kendini ifade edebilmesinin içte birlik ve kardeşliği pekiştireceği gibi, dışta da Türkiye'nin itibarını yükselteceğini belirten Gül, ''Temel amacımız, Cumhuriyetimizi korumak ve yüceltmek, ülkemizi Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak ise, önümüzde başka bir yol veya seçenek yoktur'' dedi.
Türkiye'nin bu hedefleri yakalayacak güç, birikim ve potansiyele sahip olduğundan şüphe duymadığını ifade eden Gül, bunu yaparken en büyük kuvvet kaynağının millet ve muasır medeniyet hedefinin taşıyıcısı Yüce Meclis olacağını vurguladı. Gül, şöyle devam etti:
''Kısır tartışmaların, gereksiz çekişmelerin enerjimizi nasıl heba ettiğini geçmişte hep gördük ve yaşadık. Sorunlarımızı, konuşarak, tartışarak, diyalogla, sağduyu içinde çözebiliriz. Şundan emin olunmalıdır ki, her sorun kendi mecrasında, demokratik bir zeminde çözüme kavuşacaktır. Bu vesileyle daha yapıcı, hoşgörülü ve bütünleştirici olunmasının önemini de bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.''
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, yayımladığı mesajda, Cumhuriyetin ülkeyi ulaştırdığı düzeyin, gelecek için herkese ayrı bir heyecan ve ümit verdiğini, birlik ve beraberliği pekiştirdiğini, milletçe bağımsız yaşama azmine güç kattığını belirterek, şunları kaydetti:
"Şimdi önümüzdeki yeni hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri durumuna gelmektir. Milletçe el ele vererek başta genç nüfusumuz olmak üzere, güçlü potansiyelimizi en iyi şekilde kullanırsak ulaşamayacağımız hiçbir hedef, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yayımladığı mesajında, ''Bugün, bizi biz yapan yüksek değerlerimizi daha gür sesle yüceltecek, geçmişte olduğu gibi bugün de tek yürek olarak haykıracak, el ele, gönül gönüle geleceğe daha bir güvenle bakacağız'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu son derece anlamlı duruşumuzla, kardeş kavgası çıkarmak için beyhude bir çaba içinde olan şer ve nifak odaklarına da bir kere daha en güzel cevabı vermiş olacağız. Bu duygu birliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de hep koruyacağız.
Çünkü biz, farklı dil, inanç ve kültürleri bir arada yaşatan, bizi birbirimize sarsılmaz bağlarla bağlayan, gönüllerimizi kaynaştıran büyük bir adalet ve barış medeniyetinin mirasçılarıyız.
Dahası, en zor şartlara ve bütün imkansızlıklara rağmen hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmayan, bağımsızlığından asla taviz vermeyen, inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü İstiklal mücadelesini zaferle neticelendiren bir milletiz.
Bu eşsiz zafer üzerinde yükselen Cumhuriyetimiz hiç kuşkusuz, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak ebediyen yaşayacaktır.''
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Atatürk'ün Türk ulusuna armağan ettiği en önemli eseri olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin temelinde; çağdaş yurttaş, toplum ve devlet ülküsüne ulaşmayı sağlayacak prensiplerin özenle yaşama geçirildiğini ve gücünü ulus iradesinden alan demokrasinin hayat bulmasının yolunun açıldığını belirterek, şöyle devam etti:
''Ulusumuzdan aldığı güç, sahip olduğu modern imkan ve kabiliyetler, üstün disiplin, yüksek moral gücü ve eğitim seviyesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerimiz birlik ve bütünlüğümüze kastedecek her türlü tehdit karşısında daima göreve hazırdır ve milletinin emrindedir.
Bütün değerleriyle, hukuk ve düşünce sistemiyle daima çağdaş bir kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuka saygılı olmaya devam edecektir. Ancak hukuka saygının herkes tarafından dikkate alınması gereken bir zorunluluk olduğu ve gerçek anlamda hukuk devleti olgusuyla çağdaş ve saygın bir toplum olunabileceği aşikardır.''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mesajında ''Cumhuriyetimizin 87'nci yılını büyük bir gurur, onur, mutluluk ve geleceğe güvenle bakarak kutluyoruz'' diyerek şunları kaydetti:
''Biliyoruz ki Cumhuriyet özgürlüktür, özgür, bağımsız birey yaratmaktır. Cumhuriyet,bireyi kulluktan çıkarıp özgür hale getirmektir, Cumhuriyet bilimdir, akıldır, yaşamı sorgulamaktır. Cumhuriyet ülkenin ve bireylerin geleceğini güvence altına almaktır, Cumhuriyet halkın iradesine saygı göstermektir. Cumhuriyet aynı zamanda Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni bilmek, okumak ve içselleştirmek demektir. Cumhuriyet onun içindir ki düşüncede genç olmaktır, Cumhuriyet aynı zamanda zulme ve işgale karşı baş kaldırmaktır.
Bu inanç, düşünce ve anlayışla, mayasında özgürlük ve bağımsızlık ateşi bulunan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarını, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden süreçte seve seve canlarını veren şehitlerimiz ile o mücadelenin haklı ve onurlu nişanını taşıyan gazilerimizi, günümüzde de Cumhuriyet ile Cumhuriyetin kazanımlarını korumaya kararlı olanları, şahsım ve CHP adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum.''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milletin kendi geleceği hakkındaki tek söz ve yetkiye sahip olmasının, bu muazzam hamleyle gerçekleştiğini ve egemenliğin gerçek sahibine böylelikle kavuştuğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ne var ki, Cumhuriyetimiz, ilan edildiğinden bugüne kadar, hiç bu kadar engebeli ve tuzaklarla dolu bir dönemden geçmemiştir. Mazileri şaibeli, amaçları karanlık ve niyetleri kötü olan geniş bir şer ittifakı, Türk milleti ve Cumhuriyetiyle hesaplaşmak maksadıyla emel ve eylem birliği içinde sürekli faaliyet halindedir. Demokratikleşme ve özgürlük paravanı arkasına gizlenen bu tehlikeli sürecin hedefinde ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu kimliği ve kuruluş ilkelerinin olduğu artık gün gibi ortadadır.
Bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti ebediyete kadar yaşayacak ve bu kutlu emanet her daim dimdik ayakta kalacaktır. Bu tarihi hüküm, Türk milletinin 29 Ekim 1923 tarihinde verdiği milli bir karardır ve müzakeresi asla söz konusu olmayacaktır.''
Anıtkabir'e 50 bin çiçek
Anıtkabir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara Ticaret Odasının (ATO) öncülüğünde çiçeklerle donatıldı.
ATO'nun ''Türkiye'nin Çiçeği Türkiye'nin Çiçekçisiyle Ata'sının Huzurunda'' projesi çerçevesinde yapılan Anıtkabir süslemesi için 20 bini karanfil olmak üzere toplam 50 bin çiçek kullanıldı.
Ankara'dan 150 çiçekçinin katıldığı çalışmalar sırasında, Ulu Önder'in mozolesi, kendi ismini taşıyan 200 adet ''Atatürk çiçeği'' ile süslendi.
Mozolenin çevresinde de çiçeklerle 25 aplik, 10 meşale hazırlanırken, çiçek aranjmanlarında anthurium, Kazablanka lilyum, gerbera, şebboy ve gelinteli çiçekleri kullanıldı.
Süslemeler çerçevesinde, 20 bin kırmızı ve beyaz karanfil kullanılarak 15 metrekare büyüklüğünde bir de Türk bayrağı yapıldı.
İstanbul'daki tören ertelendi
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Vatan Caddesi'nde yapılacak Cumhuriyet Bayramı Resmi Geçit Töreni'nin, kentte devam eden yoğun yağış nedeniyle 31 Ekim Pazar gününe ertelendiğini açıkladı.
Vali Mutlu, Cemal Reşit Rey'deki tören ve Dolmabahçe Sarayı'ndaki resepsiyon programında bir değişiklik olmadığını belirtti. Öte yandan, Kadıköy'de Bağdat Caddesinde yapılacak resmi geçit töreni de 31 Ekime ertelendi.
Köşk'teki resepsiyon saat 19.30'da
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde resepsiyon verecek.
Çankaya Köşkü'nde saat 19.30'da başlayacak resepsiyona siyaset, iş, kültür ve sanat, sivil toplum dünyasından yaklaşık bin kişi eşleriyle birlikte davet edildi.
Cumhurbaşkanı Gül, göreve geldiği 2007 yılında öğleyin tek resepsiyon vermişti. Gül, 2008 ve 2009 yıllarında ise öğlenleri devlet erkanıyla eşsiz, akşamları da eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte siyaset, iş, sanat ve sivil toplum dünyasından davetlilere, eşli resepsiyonda ev sahipliği yapmıştı.