Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Alman Die Welt gazetesinin "Türkiye’nin gizli bir atom bombası programı yürüttüğü" iddiasına ilişkin olarak, "Bunlar teknik değil, tamamen siyasi itibarsızlaştırmayla alakalıdır. Biz uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üyeyiz ve onun denetimine tabiiyiz" dedi. "Bize 'Türkiye Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle Pakistan'dan alınan santrifüj ile İran benzeri bir açılım mı yapıyor?' ithamı yapılıyor" diyen Yıldız, "Ben şimdi söylüyorum, Türkiye'nin böyle bir teknolojisi ve niyeti yok" ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin uranyum zenginleştirmesiyle alakalı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat verdiği söyleniyor. Verse bu talimatı ilgili bakan olarak bana verir. Ne böyle bir talimat, ne böyle bir niyet, ne böyle bir istek ve gayret var" dedi. Bakan ayrıca Türkiye'nin bir araştırma reaktörünün bile çalışmadığını söyleyerek, "Övünerek söylemiyorum ama Türkiye şu anda bir araştırma reaktörü dahi çalıştırmıyor. Bu yazı, Türkiye'nin uluslararası itibarsızlaştırılmasıyla alakalı Die Welt'in (Alman gazetesi) üzerine düşeni yapmasıdır" ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Türkiye'nin uranyum zenginleştirmesiyle alakalı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat verdiği söyleniyor. Verse bu talimatı ilgili bakan olarak bana verir. Ne böyle bir talimat, ne böyle bir niyet, ne böyle bir istek ve gayret var" dedi. Yıldız, TRT Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Alman gazetesi Die Welt'te yer alan "Türkiye nükleer silah yapmak istiyor" iddiasını değerlendiren Yıldız, Ak Parti hükümetlerinin 12 yıl içinde önemli bir problemle karşı karşıya kaldığını, yaptıklarını anlatmakta güçlük çektikleri bir ortamda yapmadıklarını savunmak zorunda bırakıldıklarını ifade etti.
'Petrol alma atom bombası imal etme'
Son iki ay içinde bu alanda "İsrail'e jet yakıtı satma, IŞİD'den petrol alma ve atom bombası imal etme" iddialarının ortaya atıldığını anımsatan Yıldız, şöyle konuştu: "Bunlar teknik değil, tamamen siyasi itibarsızlaştırmayla alakalıdır. Biz uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üyeyiz ve onun denetimine tabiiyiz. Bu konuda dört temel anlaşmanın tarafıyız. İlk anlaşmalar 1979 ve 1981'de yapılmıştır. Her yıl bununla ilgili denetimler yapılır. Bu denetimlerde 2013 yılında UAEA tarafından ödül aldık. Şimdi bize yapılan itham şu: 'Türkiye Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle Pakistan'dan alınan santrifüj ile İran benzeri bir açılım mı yapıyor?' Ben şimdi söylüyorum, Türkiye'nin böyle bir teknolojisi ve niyeti yok."
Japonya ile nükleerin barışçıl amaçlarla kullanılmasına dönük bir anlaşmayı ocak ayında TBMM'ye getirdiklerini anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O dönemde malum paralel yapıdan bir arkadaş Die Welt'in söylediğine benzer bir şey yazdı. Ben kendisine 'siz bunu Japon olarak mı Türk olarak mı söylüyorsunuz?' dedim. Sorum şu; 6-8 ay arayla paralel yapıdaki bu çıkış Die Welt'inki ile neden örtüşmüştür? Türkiye'nin uranyum zenginleştirmesiyle alakalı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat verdiği söyleniyor. Verse bu talimatı ilgili bakan olarak bana verir. Ne böyle bir talimat, ne böyle bir niyet, ne böyle bir istek ve gayret var. Övünerek söylemiyorum ama Türkiye şu anda bir araştırma reaktörü dahi çalıştırmıyor. Yakıt çubuklarıyla ilgili de bir iddia var. Türkiye'nin yaptığı anlaşma çerçevesinde bunlar Rusya'ya gönderilecek. Çünkü bu kullanılmış yakıtları tekrar nükleer enerjide yakıt olarak kullanma durumu var. Bu yazı, Türkiye'nin uluslararası itibarsızlaştırılmasıyla alakalı Die Welt'in üzerine düşeni yapmasıdır."
'Türkiye atom bombası yapıyor' iddiası
Die Welt gazetesi geçtiğimiz günlerde (22 Eylül 2014) Türkiye’nin gizli bir atom bombası programı yürüttüğü iddiasını içeren bir makale yayımladı. 1982-1988 yılları arasında Federal Savunma Bakanlığı’nın Planlama Bölümü’nde çalışan Hans Rühle’nin imzasını talıyan makalede Alman İstihbaratının Türkiye’yi dinleme nedeninin de bu proje olmuş olabileceği ileri sürüldü.
'Niye IŞİD'den petrol alma ihtiyacı hissedelim'
Kuzey Irak'tan şu ana kadar yaklaşık 13,7 milyon varil petrolün toplam 19 kargoya yüklenerek Ceyhan'dan uluslararası piyasaya sevk edildiğini belirten Yıldız, bunun yaklaşık 1,3 milyar dolarlık cironun yapıldığı iş haline geldiğini vurguladı. Yıldız, "Bütün bunlar varken biz niye IŞİD'den petrol alma ihtiyacı hissedelim? Ayrıca bizim böyle bir muhatabımız da yoktur. Kaçakçılık kaçakçılıktır. Kaynağı IŞİD veya başka bir şeydir bu fark etmez. Bu bizim her zaman karşısında durduğumuz bir konudur" ifadelerini kullandı.