1975 yılında Almanya'nın Bavyera bölgesinde kurulan Türkgücü Münih, ülkenin en ilginç hikayelerine sahip futbol kulüplerinden biri. Kulübün arması Türk ve Bavyera bayraklarının karışımından oluşuyor. Bu durumu kulübün kurucularından biri şöyle açıklıyor: "Onlar Türk göçmenler, ama evleri Bavyera."
"Farklı kültürlerin kulübü"
Türkgücü Münih'in genç takım antrenörü olan Alban Zinsou da bir göçmen : "1995 yılında Almanyaya geldim, insanlarla çok etkileşimde değildim, ama futbol oynarken kendim olabileceğim bir ortamda gibi hissediyordum. Bunun sebebi şu; sosyal anlamda bir yerlere gelebilmek için sürekli çalışıyorsunuz ama futbol oynarken dilin hiç önemi yok ve sadece o anı yaşayarak futbol oynuyorsunuz." Zinsou, hayat amacının insanlara futbol öğretmek olduğunu söylüyor ama sadece futbol değil hayat ile ilgili değerli bilgiler vermenin önemini de vurguluyor.
"Herkesin kulübü"
Türkgücünün mottosu: "Gelenekleri korumak, kültürleri bir araya getirmek". Takımın önemli oyuncularından Ünal Tosun: "Alman olduğumu hissediyorum ama Türk kökenimi çok seviyorum. Almanya'da 3 milyondan fazla Türk var. Onlarda benimle aynı şeyleri düşünüyor. Biz kulüp olarak göçmen birçok kulübe idolüz." Türkgücü CEO'su Max Kothny, "Biz tipik bir lokal kulüp değiliz, taraftarlarımıza baktığınız zaman birbirinden farklı kültürler göreceksiniz ve bu durum Almanya kültürünü çok güzel gösteriyor" dedi
"Yükseldikçe zorluk artıyor"
Hem saha içi hem saha dışı şöhretini arttıran Türkgücü, hızlı bir şekilde Alman futbol yapısında yükselmeye devam ediyor. Amatör bir kulüp olarak başlayan Türkgücü, şu an Alman 3.Ligi'nde mücadele ediyor. Der Spiegel'in haberine göre kulübün bütçesi 2 milyon dolar olarak açıklandı, ama haberde bu durumun 3.lig için önemli bir durum olmadığı belirtildi. Takımın finansal olarak desteğini Hasan Kirvan sağlıyor. Kirvan, Türkiye doğumlu bir Alman, eski bir Türkgücü oyuncusu, bir yatırımcı ve şu an kulüp başkanlığı yapıyor.
"Hiçlikten buralara geldik"
Kothny, CNN Sport' yaptığı açıklamalarda şu sözleri kullandı: "6. kümeden buralara kadar çalışarak geldik. Bu inanılmaz. Biz 15 metrekarelik tahta bir portatif odayı ofis olarak kullanıyorduk. Bu durumun buraya gelme sebebi start-up düşüncesi ile hareket etmemiz. Şimdi ki günlerde ise kulubümüz için 'Ev' diyebileceğimiz bir stadyum inşa etmek ve bize ait akademi ve antrenman tesisi yapmak."
"Korku ile mücadele"
Almanya'da aşırı sağcı kesim, bir bildiri yayınlayıp, "Türkgücü'nün burada işi yok." derken, takımın kullandığı stadın dışarısında "Türkgücü'nün Alman futbolunda işi yok" yazılı pankartlarla fotoğraflar çekildi. Bu durum üzerine Kothny: "Üzgünüz, ama bu gibi durumlar için her zaman hazırlıklıyız çünkü bunun başımıza geleceğini biliyorduk. Armamızda Türk bayrağı taşımanın bir yüküde bu. Sosyal medya üzerinden bizlere Süper Lig'de oynayın burada ne işiniz var gibi çok mesaj alıyoruz ama kulübümüzün nerelerden geldiğini kimse bilmiyor."
"Maçta ırkçı saldırıya maruz kaldılar"
Türkgücü 1.FC Kaiserslautern ile Ocak ayında oynadıkları maçta ırkçı tezahüratlar ve saldırılara maruz kaldı. Bunun üzerine karşı takım sosyal medya üzerinden Türkgücüne destek oldu. 1.FC Kaiserslautern yetkilisi Rainer Kessler: "Sağ kesim kulübümüzün adını ve tarihini yanlış kullanmaya çalışıyor ama biz FCK ailesi olarak her zaman çok kültürlü toplumları ve milliyetçi düşünceleri destekliyoruz." dedi.
