Yükseköğretime Giriş Sınavı'nda en başarısız il olan Hakkari'deki iki öğrenci sınavdan neden "0" aldıklarını anlattı. 22 yaşındaki Savaş, YGS'deki başarısızlığı için "İlk sıkıntımız anadil. Türkçeyi öğrendiğimde 4. sınıftaydım. İkinci sıkıntımız, çok fazla öğretmen değişmesi. Ben ilkokul öğretmenimi hatırlamıyorum. 1. sınıftan ilkokul 5’e kadar 7 öğretmen değiştirdim. 5 kardeşiz. Çalıştım kardeşlerimi dershaneye yolladım. Garsonluk yapıyorum. Ayda 350-400 lira kazanıyorum. Haftanın 7 günü çalışıyorum. Kardeşlerim dershaneye gitsin diye" dedi.
Umay Aktaş Salman'ın Radikal'deki haberine göre; 2012 YGS’de sıfır puan alanların sayısı katlandı. YGS’nin en başarısız ili Hakkâri’den iki ‘sıfır’cı öğrenciye nedenini sorduk. Utandıkları için soyadlarının yazılmasını istemediler. Oysa utanması gereken onlar değil. Öğrencilerin anlattıkları sadece kendilerinin değil, 1998’den beri 14 senedir, sınav sonuçları açıklandığında ‘başarısız iller’ sırasının değişmeyeni Hakkâri’nin neden başarısız olduğunu da gözler önüne seriyor.
‘Öğretmen kalsa Türkçe öğreniriz’
22 yaşındaki Savaş, bir yıl uzatmalı bitirmiş ticaret lisesini. Geçen yıl YGS’de barajı geçmiş ancak 2. sınava girmemiş kazanamam diye. Bu yıl daha büyük hüsran. Ona göre neden sorusunun cevabı ilköğretime kadar uzanıyor:
“İlk sıkıntımız anadil. Türkçeyi öğrendiğimde 4. sınıftaydım. İkinci sıkıntımız, çok fazla öğretmen değişmesi. Ben ilkokul öğretmenimi hatırlamıyorum. 1. sınıftan ilkokul 5’e kadar 7 öğretmen değiştirdim. Bir tek 5. sınıf öğretmenimi hatırlıyorum, adı Emine idi. ‘Çok sevdim başarılı olacağınıza inanıyorum’ demişti. Tüm sınıfa takdir vermişti. 5 yıl aynı öğretmenler okutsa dil sorunu çözülür aslında. Meslek lisesine başladım. Gelen öğretmenlerin hepsi yeni mezun olmuş. Herkes bir an önce gitmeye bakıyor. Dershaneye gitmek istedim. Geçen sene barajı aştım ama 2. sınava yapamam diye girmedim. Bu yıl da dershaneye gitmedim. Çok iyi geçmemişti sınav ama sıfır beklemiyordum. Hayal kırıklığı yaşadım. 5 kardeşiz. Çalıştım kardeşlerimi dershaneye yolladım. Garsonluk yapıyorum. Ayda 350-400 lira kazanıyorum. Haftanın 7 günü çalışıyorum. Kardeşlerim dershaneye gitsin diye."
Cesur 19 yaşında, lise son sınıfta. Bu sene YGS’de en başarılı il olan Burdur’da okumuş lisenin ilk iki yılını. Hakkâri’de Yatılı Bölge Okulu’ndan mezun olduktan sonra öğretmeni ‘Kendine bir gelecek kurabilsin’ diye Burdur’daki pansiyonlu liseye yollamış onu. 30 Kürt öğrenci gitmişler, pek çoğu memleketine geri dönmüş . Sebep; ayrımcılık. Burdur’dan sonra Hakkâri’deki liseye devam eden Cesur batı ile doğu arasındaki farkı anlatıyor:
“Arada dünyalar kadar fark var. Eğitimdeki sıkıntılar okuldaki disiplinsizliklerdir. Burada bir öğretmen iki-üç ay okula gelmiyorken batıda en fazla bir hafta gelemez. Burdur’daki okulda 20 yıllık öğretmen vardı, inanamadım. En tecrübesizi 5 yıllıktı. Fen dersi laboratuvarda olurdu. Coğrafya dersinde harita ve malzemeler vardı. Hakkâri’ye dönünce hayal kırıklığı yaşadım. 32 kişilik sınıfımızda 4 kişi YGS’de barajı geçti. Okuldan da toplasan 10-15 öğrenci geçmiştir. 90 soru çözdüm sınavda. Ancak soruları okuyordum anlamayınca atıyordum. Sıfır aldım. 7 kardeşiz bir tek babam çalışıyor. Adalet için hukuk okumak istiyordum ama olmadı. Her sene doğudaki her genç gibi yazın çalışacağım ki kışın okuyabileyim. Dershaneye gitmek istiyorum. Para biriktirmem lazım. Seneye de kazanamazsam… Ne yapayım bu ülkenin çobana da çöpçüye de ihtiyacı var. Hayat bana ne derse onu yapacağım .”
“Çoğu dershane için yazın inşaatta çalışıyor”
Hakkâri Eğitim Sen Başkanı Şerif Ateş ise “Eğitime bütçe ayrılırken bölgesel geri kalmışlık göz önüne alınmalı. Okulların donanım ve fiziksel koşul olarak çok eksikleri var. Bir tek buralı öğretmenler kalıcı diğerleri gidiyor. Çünkü ne maaşlarında farklılık var ne lojman yetiyor. Buradan ayrılmak için sahte evlilik yapanlar bile var. Öğrencilerin çoğu dershane için yazın inşaatlarda çalışmak üzere İstanbul’a gidiyor. Hakkâri’de gezin kahvehaneler 18 yaşın altındaki çocuklarla doludur” dedi.