Son yıllarda büyük atılım yapan Türk sinemasının yurtdışına daha fazla açılımını sağlamak için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sinema sektörünün temsilcileri, 25-27 Mart tarihleri arasında Berlin’i ziyaret edecek.
Berlin’deki toplantılarda, Türkiye ile Almanya’nın ortak yapımlar çekebilmesi için görüşmelerde bulunulacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, etkinlikle ilgili bilgi verirken, 25-27 Mart tarihleri arasında bir heyetin Berlin Sinema Fonu’nun davetlisi olarak Almanya’ya gideceğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk sinema sektörü temsilcilerinin yer alacağı 13 kişilik heyetin Berlin’de ortak yapımlar ve yapılabilecek çalışmalarla ilgili görüşmelerde bulunacağını bildiren Çelik, Berlin’de 2 gün süreyle iki ülke arasında nasıl ortak yapım ve projeler geliştirilebileceği yönünde konuların ele alınacağı bir panelin de gerçekleştirileceğini belirtti.
İki ülkede sinema konusundaki fonların nasıl bir sistemle çalıştığı konusunda da bilgi alışverişinde bulunulacağını da anlatan Çelik, etkinlikle ilgili şu bilgileri verdi:
"Bizden oraya gidecek olan yönetmen ve yapımcılar da orada 2 gün boyunca projeler üzerinde görüş alışverişinde bulunacak. İlk defa böyle bir uygulama yapıyoruz. Buraya kadar gelinen noktada, Türkiye’de sinemanın son 4 yılda gösterdiği hızlı gelişim grafiğinin çok büyük etkisi var.
Çünkü burada özellikle başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Türkiye’ye karşı çok büyük ilgi var. Avrupa’da yapılan birçok uluslararası toplantı ve festivale Türkiye’den filmleri davet ediyorlar ve orada hem yarışma, hem de özel yarışma alanları içinde filmlerimizi gösteriyorlar. Bu da tabii Türkiye’deki gelişme grafiğini gösteriyor."
“Filmlerimizi tanıtmayı hedefliyoruz”
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Türkiye’de film üretimini desteklediklerini, ancak uluslararası alanda da Türk sinemasının gelişmesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Çelik, “Bunların yanında, hem yurt dışı festivallerin özellikle yarışma bölümlerine katılan filmlere maddi katkı da sağlıyoruz” dedi.
Bu filmlerin orada katılacakları etkinliklerde kullanılacak afiş, broşür gibi materyallerin yapımını da desteklediklerine işaret eden Abdurrahman Çelik, uluslararası alanda en büyüğü ABD’nin sinema sektörünün kalbi konumundaki kenti Los Angeles’ta bulunan film marketlerin büyük önem taşıdığını söyledi.
Fransa ve Berlin’de de film market ve festivallerin yer aldığını, bunların film sektöründe büyük ağırlıkları olduğunu anlatan Çelik, Türk sinemasının seçkin ürünlerinin o fuarlarda da temsil edildiğini belirtti.
Türk filmlerinin yurt dışı pazarlarda isimlerinin duyurulmasının önemine de işaret eden Çelik, “Bu sayede de hem filmlerimizi hem de ülkemizi oralarda tanıtmayı hedefliyoruz. Birkaç yıl içerisinde Türkiye’ye karşı çok büyük bir ilginin olduğunu bu katıldığımız film ve festivallerde de görüyoruz” diye konuştu.
Türk dünyası ile ortak film projeleri
Türk sinemasının gördüğü büyük ilginin son 1 yıl içerisinde dünya genelinde çeşitli ülkelerde yapılan film günlerinde de görüldüğünü ifade eden Çelik, Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen film günlerinde de Türk sinemasına olan büyük ilginin görüldüğünü söyledi.
"Kazan’da salonlar her seansta doldu, seyirci merdiven boşluklarına ve en öndeki koltuklara dahi oturdu" diyen Çelik, "Bu da Türk sinemasının geliştiğinin ve ilginin arttığının en büyük göstergesidir" dedi. Çelik, Türk filmlerinin tanıtımıyla ilgili hedeflerini de şöyle aktardı:
“Burada yapılması gereken en önemli iki nokta var, özellikle Türkiye’deki sinema sektörünü uluslararası alana açmamız gerekiyor. Bu açılımı sağlamanın en önemli yollarından biri de bu ülkelerle belli ortak yapımlara teşvik etmek için belli finansal fonların oluşturulmasıdır. Biz şimdi belli ülkelerle ortak bazı anlaşmalar yapıyoruz. Bunun belki ilk örneğini Almanya’da gerçekleştireceğiz. Bu iki günlük çalışmanın sonucunda ne çıkacağını tabii orada göreceğiz.
Bunun yanında, Türk cumhuriyetlerindeki sinema sektörü temsilcileri ve kurumlarıyla belli ortak projeler için hazırlık yapmaya başladık. Onları da önümüzdeki dönemde Türkiye’ye davet edip ortak neler yapılabileceği konusunda onlarla konuşacağız ve görüş alışverişinde bulunacağız. Çünkü o ülkelerle ortak kültür paydaşlarımız var. O yönden, hem bizim filmlerimizin oraya gitmesini, hem ortak projelerin gerçekleştirilmesini, hem de onların ürettiği filmleri ülkemizde izlettirmeyi düşünüyoruz.”