T24- Türk Psikologlar Derneği, tecavüzün bir suç olduğunu belirterek, "Kadına yönelik şiddeti reyting malzemesi olarak kullanmak, tecavüzü pornografik olarak sunmak, mizah ve komedi malzemesi yapmak da bu tecavüze ortak olmaktır" görüşünü bildirdi.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, şiddetin kadın beden ve ruh sağlığını tehdit ettiğine işaret edilerek, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin sürekli tırmandığı, ortalama günde üç kadının sadece şiddet nedeniyle hayatını kaybettiği vurgulandı.
Birçok kadının şiddet nedeniyle ruhsal ve bedensel sorun yaşadığı belirtilen açıklamada, "Şiddet fiziksel, cinsel, duygusal, sosyal ve ekonomik alanlarda çeşitli biçimleriyle var olur ve hızlanırken medya da sürekli olarak, kadına yönelik şiddeti özendiren, sıradanlaştıran, normalleştiren, toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren, kadına yönelik şiddete ortak olan programlara, reklamlara, dizilere, filmlere, yarışmalara yer vererek bu suça ortak olmaktadır. "Fatmagül'ün Suçu Ne dizisindeki tecavüz sahneleri bir reyting toplama aracı olmuş, ilk bölümü bir hafta içinde defalarca gösterilmiş, futbol maçlarında, internet sitelerinde bir tezahürat, espri konusu haline gelmiştir" ifadesine yer verildi.
En son bir televizyon kanalında tecavüzün bir futbol maçı gibi ele alınıp, komedi malzemesi getirildiğine değinilen açıklamada, şunlar belirtildi:
"Ne yapımcılar, ne sunucu, ne de konuklar arasından buna yönelik bir tepki verilmemiştir. Bizler bunu dehşete düşerek izledik. Kadına yönelik şiddet kadınların ruhsal ve bedensel sağlığını tehdit eder. Tecavüz şiddetli bir ruhsal ve bedensel travmadır. Etkileri yıllarca, kuşaktan kuşağa sürebilmektedir. Bir kadının bu kadar canını yakan bir olayın komik bir tarafı yoktur. Tecavüz bir suçtur. Kadına yönelik şiddeti reyting malzemesi olarak kullanmak, tecavüzü pornografik olarak sunmak, mizah ve komedi malzemesi yapmak da bu tecavüze ortak olmaktır.
Bu programlar nedeniyle tecavüze uğrayan, şiddet gören kadınlar bir kez daha mağdur edilmektedir. Kadına yönelik şiddet konusunda politikalar geliştirilmeli, önlemler alınmalı, kadın sağlığı hizmetleri geliştirilmelidir. Şiddet gören kadın etiketlenmek, aşağılanmak ve alay edilmek yerine devletin koruması altına alınmalıdır. Kadın ve erkek eşitliği temelinde kadın hakları geliştirilmeli, bu devlet politikası olmalıdır. Buradan tüm kurumlara ve sorumlulara şiddete-tecavüze ortak olunmamasını söylüyoruz. Bu ve benzer programlarla ilgili olarak gerekli kurumların harekete geçmesini talep ediyoruz. Bizler Türk Psikologlar Derneği olarak bu durum karşısında tüm yetkililere, kurumlara, medyaya sesleniyoruz; Kadına yönelik şiddete ortak olmayın, şiddeti teşvik etmeyin."