T24 - Sakık'ın, '1999'da Baykal bizden 20 militan istedi' şeklindeki iddiasına görüşmenin tanığı Türk'ten yalanlama: Baykal militan ifadesini kullanmadı.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, gündeme bomba gibi düşen 'Baykal 1999 seçimlerinde bizden 20 militan aday istedi' şeklindeki sözleri, BDP'yi böldü. Akşam gazetesinde yer alan habere göre, Sakık'ın sözünü ettiği görüşmenin tanıklarından kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk, yaptığı açıklamada, 'Evet, Baykal bizden isim istedi. Ama gelen öneride 'militan' ifadesi yer almadı. Sadece 'kamuoyunun tepkisini çeken isimler olmasın da kim olursa olsun' denildi' diye konuştu.
Militan ifadesi kullanılmadı
1999'da yapılan görüşmeyi doğrulayan Türk, şunları söyledi: 'Baykal, 'kamuoyunun tanıdığı tepki çekecek isimleri kaldıramam' diye mesaj gönderdi ve kimleri istemediğini de isim isim belirtti. Görüşmede, 'bu isimler, kamuoyunda tepki çeker. Onların yerine, tanınmamış isimler olsun da kim olursa olsun' dediler. Ancak o görüşmede 'Militan' ifadesi kullanılmadı. Biz de kendilerine 'böyle bir şey kabul edemeyiz. DEHAP'ın Genel Başkanı Murat Bozlak, diğer sayılan isimler olmayacaksa bunun anlamı olmaz' dedik ve öneriyi reddettik.'
Dedikodu siyasetini bırakalım
Türk, konunun yıllar sonra Sakkık tarafından gündeme getirilmesini ise 'Birileri kalkıp 'Hükümet, Ahmet Türk ile pazarlık yapmış' derse geçmişte Baykal ile yaşanmış anılar da gündeme gelmek zorunda kalıyor' sözleriyle değerlendirdi. Türk, şöyle devam etti: 'Sırrı bey bu sözleri, haksız eleştirilere karşı söylemek zorunda kaldı. Türkiye'de sorunların kaynağına inmeden geçmişte kalmış dedikodular üzerinde siyaset yapmanın bizi getirdiği nokta budur.' Türk, Sakık'ın önceki gün Meclis kürsüsünden dile getirdiği iddiayı, kendisine danışarak gündeme getirdiğini de açıkladı.
Ahmet bey kibar davranmış
Türk'ün açıklamalarını değerlendiren Sakık ise, 'Ahmet Bey kibar davranmış. O görüşmede 'militan' kelimesi kullanıldı. Sedat Yurttaş da oradaydı' dedi. Sakık'ı doğrulayan DEP eski Milletvekili Sedat Yurttaş da 'Militan kelimesi geçti. Eminim diyebilirim. Willy Brandt Sokak'ta Sırrı Bey'in kardeşine ait bir ofiste görüştük. Baykal yoktu, Eşref Erdem vardı' dedi.
Baykal, kürsüden cevap vereceğine kuliste çay içti
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Sırrı Sakık önemli bir konuyu anlattı. Doğrudur yanlıştır bilmem. Ama CHP, bunun doğru olmadığını iddia ediyorsa, ki çıkan sözcü aynı konuşmayı yaptı, ama bunu cevaplandıracak kişi Sayın Baykal'dır. 1999 seçimlerinde CHP barajın altında kalmıştı ve Mustafa Özyürek'in de hiçbir sıfatı yoktu. Grup başkan vekili olmadığına göre bu açıklamayı yapmak ona düşmez. Sayın Baykal ise o sırada kuliste oturup çay içiyordu. Yani CHP eğer bunu cevaplandırmak isteseydi, Sayın Baykal Genel Kurul salonuna girer ve Sayın Sakık'ın sözlerine karşı birinci ağızdan cevap verirdi. Genel Kurul salonunda Sayın Sakık'ın sözlerine cevap vermek, Sayın Baykal'a veya o tarihlerde partinin en sorumlu mevkisinde olan insanlara düşerdi.
'Militan' iddiası AKP-BDP mizanseni
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu: Meclis Genel Kurulu'nda, bakanların sırasında Sayın Başbakan, AKP'li bir vekilin kulağına ağzını kapayarak bir şeyler fısıldadı. Arkasından o açıklama yapıldı. Ben sözü edilen dönemi bilmiyorum ama bu bir AKP-BDP mizansenidir.
CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek: Geçenlerde bir uçak yolculuğunda AKP'li bir bakan ile sohbet ettik. Bakan, 'Türkiye çok gerildi. Başbakan ile Sayın Baykal'ı bir araya getirsek iyi olur. İsterseniz sizin evinizde, isterseniz benim evimde' dedi. Ama ben ben hiçbir zaman bu sohbet önerisini kullanmayı düşünmedim.
'Mezara gider' dedi ama dayanamadı
Sırrı Sakık: Biz birçok kez görüşmeler yaptık ama biz öyle terbiye aldık ki, bu ülkenin barışı için birçok şey bizimle mezara gider ama.
Mustafa Özyürek: Her şey de mezara gidiyor be kardeşim! Dünyadayken öğrenelim şunları ya!
Sırrı Sakık: Burada çıkıp bu gensoruyla ilgili.
Mustafa Özyürek: Başbakan mezara götürür, Genelkurmay Başkanı mezara götürür, açıklayın şunu ya! Millet bir öğrensin şunu.
Sırrı Sakık: Sayın vekiller, yıl 1999, genel seçimlere gidiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi barajın altında. Sayın Genel Başkanınız bize elçi gönderdi, Genel Başkan Yardımcısını ve birkaç kişiyi daha...
Mustafa Özyürek: Yalan! Yalan! Yalan olduğunu biliyorum.
Sırrı Sakık: Bakın, bize elçi gönderdi. Barajın altında.
Mustafa Özyürek: Uydurmayın! Uydurmayın!
Sırrı Sakık: Sizinle ittifak yapmaya hazırız. Bırakın.
Mustafa Özyürek: Hayır! Hiçbir zaman öyle bir şey olmadı.
Sırrı Sakık: Tanık söyleyeceğim, söyleyeceğim. Ben, Sayın Türk ve sizden bir heyet geldiler, oturduk, konuştuk. 'Ben Sayın Türk'ü, Sayın Sakık'ı, Sayın Yurttaş'ı, Sayın Murat Bozlak'ı kaldıramam ama bana yirmi tane militan gönderin, onları aday edeyim' dedi. Biz de elimizin tersiyle.
Mustafa Özyürek: Ayıp be!
Sırrı Sakık: 1999'da sizin Genel Başkan Yardımcınız ve yanında bir heyetle, Willy Brandt, 1/1'de Sayın Baykal'ın temsilcisi olarak geldiler, oturdular ve biz, biz elimizin. Yine 1999'a giderim. 1999'da Eşref Erdem'in evinde ve 1990.