Gündem

Türk: 7 asker için yüreğimiz parçalanıyor

DTP lideri Ahmet Türk, İstanbul'da düzenlenen izinsiz gösterilerde Serap Eser ve Aydın Erdem'in hayatını kaybettiği saldırıları kınadıklarını açıkladı.

08 Aralık 2009 02:00

T24 - DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, İstanbul ve Diyarbakır'daki gösterilerde Serap Eser ve Aydın Erdem'in hayatını kaybettiği saldırıları kınadıklarını açıkladı. Tokat'taki pusuyu 33 askerin şehit edildiği saldırıya benzeten ve "7 askerimiz için yüreğimiz parçalanıyor. Bu karanlık provokasyon aydınlatılmalıdır" görüşünü dile getiren Türk,  "Gün akan kanı durdurma günü" diye konuştu.

DTP lideri Türk, partisinin grup toplantısında konuştu. Tokat'ın Reşadiye ilçesi Sazak köyü yakınlarındaki terör saldırısını 1993 yılında 33 askerin şehit edildiği saldırıya benzeten Türk, şunları söyledi:

“1993 yılında yine barışçıl bir sürecin geliştirilmesi için parlamentoda, siyasette yoğun çabalar sarf edildi ama bildiğiniz gibi, 33 askerin öldürülmesiyle, adeta bu sürece son verilmesi konusunda birileri düğmeye bastı. Bugün bu provokasyona baktığımızda gerçekten 93'leri anımsıyoruz, o dönemdeki planları, uygulamaları gözümüzün önüne getiriyoruz. Kamuoyumuzun, bunu derinden düşünmesi ve değerlendirmesini istiyoruz.

Gün, dar isyasi hesaplarla, yaklaşma günü değildir. Gün, akan kanı durdurma, bu ülkeyi gerçek bir barışa kavuşturma günüdür. Hiçbir hukuki ilke, yok edilmeye çalışılmış bir halkın demokratik istemlerini ilk kez çatısı altında açıkça dile getiren bir partinin kapatılmasını meşru göremez, görmemelidir."


'Açılımda adım atamayan hükümet bizi suçluyor'



Hükümeti eleştiren Türk, şöyle devam etti:

"Açılım konusunda adım atamamış hükümet yetkilileri, günlerden beri kalkmış partimizi suçluyor, kendi sorumluluğunu gizlemeye çalışıyor, sanki açılım yapacaklarmış gibi de biz izin vermiyoruz, bir yanaşmıyoruz gibi ve bizi engel gösteren bir mantıkla kamuoyunu adeta manipüle ediyor.  Hükümet, tamamen kendi dar siyasi çıkar hesaplarıyla bu temel sorunu ele aldığından dolayı içinden çıkamaz hale geldi. Şimdi de, yol yakınken işin içinden nasıl çıkarım diye kara kara düşünüyor. Kürt halkı, bu ülkede yaşayan tüm kültürel haklar için yolu açmaya çalışmış, hükümeti, adım atmaya zorlamıştır. Bunu yapan, Demokratik Toplum Partisi'dir.
Bu ülkede, Ergenekon belli boyutlarıyla açığa çıkmışsa , partimizin, bu çetelere karşı halkımızla birlikte vermiş olduğu demokratik mücadelenin payı yok mudur? Vermiş olduğumuz önergelerin ve projelerin yarısını bile Meclis gündemine getirmiş olsaydınız açılımın içini de doldurmuş olurdunuz ama yapmadınız, bunları yok saydınız."


'Mahkemeden önce bizi siyaseten kapatmaya çalıştılar'


Partisine yönelik kapatma davasını da değerlendiren DTP'li Türk, şu görüşleri dile getirdi:

"Sadece içerisi değil, dış kamuoyu da çıkacak kararı dikkatle izlemektedir. Davayı bu denli önemli kılan, verilecek olan kararın, bütün toplumu ve Türkiye'nin geleceğini doğrudan ilgilendiriyor olmasıdır. Ya hizaya geleceksiniz ya da siyaset dışına itileceksiniz dendi. Bugün yaşananların özeti budur. Anayasa Mahkemesi'nden önce bizi siyasetten kapatmaya çalıştılar."

DTP'nin Türkiye'nin en çağdaş partisi olduğunu iddia eden Türk, "DTP, barışın, diyaloğun ve kardeşliğin köprüsüdür. Halkların kardeşliğinin dinamitlenmesine, bu köprünün yıkılmasına izin vermeyelim" dedi.

"Hiçbir hukuki ilke, DTP'nin kapatılmasını meşru göremez" diyen Türk, "DTP'nin kapatılması Kürt sorunun çözümsüzlüğünde ısrar olacaktır" görüşünü dile getirdi.