Sağlık

Tüp bebekte son gelişmeler...

Japon bilim insanları erken menopoza giren kadınlarda gebelik elde etmeyi başardı

18 Eylül 2017 10:53

Japon bilim insano Prof. Dr. Kazuhiro Kawamura, uyuyan yumurtaları uyandırmayı başararak, menopoza çok erken giren ve artık âdet görmeyen kadınlarda gebelik elde etmeyi başardı. Bu yçöntemle 45 yaşın altındaki kadınalrda, 24 denemede 5 hamilelik, 2 bebek elde edildi.

Hürriyet'ten Mesude Erşan'ın haberine göre, Üreme Sağlığını Koruma Derneği’nin (ÜRSAK) Kıbrıs’ta geçtiğimiz aylarda düzenlediği EXPERMED (Uluslararası Kişiselleştirilmiş Üreme Tıbbı Tedavileri) Kongresi’nde tüp bebek tedavilerinde umut veren son yöntemler tartışılmıştı. Bahçeci Sağlık Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci ile Valencia ve Stanford Üniversitesi’nin kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Carlos Simon’un başkanlık yaptığı kongrenin en ilgi çeken sunumlarından birini Japon bilim adamı St. Marianna Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kazuhiro Kawamura yaptı. Kawamura erken menopoza giren kadınlarda uyuyan yumurtaları uyandırmayı ve olgunlaştırma başarısını meslektaşlarıyla paylaştı.

Laboratuvarda yumurta büyüttü

Kawamura, tıbbi adı “primer over yetmezliği” olan menopoza çok erken yaşta giren, yumurtası kalmayan ve artık âdet görmeyen kadınlarda gebelik elde etmeyi başardı. Yumurtası kalmamış ve genç yaşta olsa da kanaması duran kadınlar üreme açısından infertil (kısır) kabul ediliyor. Ancak hayvan ve insanlarda yapılan çalışmalar gösterdi ki bu kadınların yumurtalıklarında hala sessiz ve harekete geçmeyen yumurtalar bulunuyor. Primordial yumurtalar denilen bu hücreler aslında yumurtanın gelişim aşamasının ilk basamağı. Şimdiye kadar dışarıdan hangi ilaç verilirse verilsin bu yumurtalar gelişim sürecine (olgunlaşma) girmiyor ve sessiz kalıyordu. İşte Prof. Dr. Kawamura ve ekibi uyuyan yumurtaları harekete geçirmeyi ve olgunlaştırmayı başardı. Yumurtalıklarda uyuyan, yumurta öncüsü hücreleri çıkarıp laboratuvarda büyüten bilim insanı, bu yöntemle 45 yaşın altındaki kadınlarda 24 denemeden 5 hamilelik, 2 bebek elde etti. Devam eden hamilelikler var. IVA (In Vitro Activation) adı verilenyöntem özellikle çok genç yaşta yumurta rezervi tükenerek, menopoza giren kadınlar için umut veriyor.

İnsan vücudu taklit ediliyor

Prof. Dr. Kawamura bunu görevini yitiren yumurtalıkları hücreler arası iletişimi sağlayan ve bazı büyüme faktörleri içeren ilaçlar içinde tutarak gerçekleştiriyor. Yumurtalıkları laparoskopiyle (kapalı cerrahi) çıkararak, çok ufak parçalara bölüyor. Aynı anda mikroskopla içerisinde uyuyan yumurta kalıp kalmadığına bakıyor. Varsa yumurtalık parçalarını laboratuvar ortamında, özel ilaçlar konan tüplerde, insan vücudu sıcaklığında, iki gün tutuyor. Bu ilaçlar yumurtaları harekete geçiriyor ve olgunlaştırıyor. Daha sonra da parçalar dondurarak saklanıyor. Elde edilen yumurta içeren doku parçaları kadının kendi yumurtalık tüpüne naklediliyor. 6 ay bu dokuların canlılık kazanması ve hormon üretmesi bekleniyor. Ardından devreye klasik tüp bebek yöntemleri giriyor. Dışarıdan verilen ilaçlarla yumurta uyarımı yapılıyor. Nakledildiği yerde gelişen yumurtalar toplanıp, spermle dölleniyor. Elde edilen embriyon rahme bırakılıyor. Çalışmalar, uyuyan yumurtaların, yumurtalıklar çıkarılmadan, koldan veya kalçadan verilecek ilaçlarla yerinde harekete geçirecek ilaçların geliştirilmesi yönünde ilerliyor.

ERA testiyle en uygun gün

Tüp bebek tedavilerinde yıllardır “kişiselleştirilmiş tedaviler” konuşuluyor. Kişiselleştirilmiş tedavilerin hedefine en fazla yaklaştıran gelişmelerden biri de ERA testi oldu. Türkiye’ye de gelen ERA testiyle ile yapılan, rahmin embriyonu tutmak için en müsait olduğu günü belirlemek. Bu testi geliştiren ekibin başındaki Prof. Dr. Carlos Simon yine EXPERMED Kongresi’nde deneyimlerini paylaştı. Tedavide başarısızlığın nedenleri kişiden kişiye değişiyor. Ancak nedenler içinde ilk sıralarda rahmin, transfer edilen embriyonu kabul etmemesi geliyor. Son yıllarda üreme genetiği alanında geliştirilen en önemli testlerden biri olan ERA testi sayesinde bu problemin tedavi öncesinde tespiti mümkün. Bunun için rahimden alınan küçük bir doku parçasının genetik yapısı inceleniyor. Embriyonun rahim tarafından kabul edilebileceği en uygun gün belirleniyor. Bu açıdan alanında dünyada ilk olma özelliğini taşıyor.

Rahim zarından genetik analiz

ERA testi, iyi kaliteli embriyona ve defalarca denenmesine rağmen gebeliğin elde edilemediği çiftlere bir şans daha veriyor. Sözkonusu teste kadar embriyonun tutunmasını sağlayan hücresel mikro çevrenin ne kadar sağlıklı olduğu veya embriyon için hazır olup olmadığını tespit etmek mümkün değildi. ERA’da rahim içi zarından alınan doku genetik olarak analiz ediliyor. Testin uygulanması düşünülen hastalardan doğal adet döngüsü içerisinde veya hormonla uyarılmış tedavi sürecinde belirli bir günde rahim dokusundan küçük bir parça alınıyor. Parça ileri moleküler ve genetik tanı yöntemleriyle analiz ediliyor. Bu analiz sırasında embriyonun tutunmasında önemli görevler oynayan 200’ün üzerinde genin aktivitesi ölçülüyor. Yaklaşık 2 hafta içerisinde de ölçüm sonuçları değerlendirilerek örnek alınan hastanın rahim dokusunun embriyonu kabul edebilme potansiyeli belirleniyor. Sonuçta dokunun embriyonun tutunmasına elverişli olup olmadığı tespit ediliyor. Embriyon transfer günü bu sonuçlara göre düzenleniyor.

Kötü organizma hamileliğe engel

Aslında rahim steril bir organ değil. İçinde mikroorganizmalar var. Bunlar iyi de olabiliyor, kötü de. Kötü organizmalarla iyiler arasındaki denge kötüler lehine bozulunca kadın gebe kalamıyor. Prof. Dr. Simon, “Rahim içindeki mikrobiyom ortamını, tamponla laktobasil (vajinada bulunan ve kötü bakterileri uzak tutan iyi bakteriler) vererek temizledik. Böylece embriyonun tutunması ve gebe kalmalarını sağladık” dedi.

Anne ve bebek büyük randevuya hazırlanıyor

Prof. Dr. Mustafa Bahçeci’nin verdiği bilgiye göre, elde edilen embriyonlardan seçilenler dondurularak saklanıyor. Bu arada annenin rahmi de takip edilerek, kabul için en uygun zaman bekleniyor. Rahmin hazır olduğu saptanınca embriyonlar bu kez çözülerek rahime naklediliyor. İyi seçilen embriyonların, doğru zamanda anneye transfer edilmesinin başarı şansını artırdığını söyleyen Bahçeci, “Anne ve bebeği büyük randevuya hazırlıyoruz. Laboratuvarda yapılan incelemede en doğru zaman ortaya çıkıyor” diyor.