Politika

Tuncer Bakırhan'dan kayyımlarla mücadele mesajı: Kirli yöntemlerinize boyun eğmeyeceğiz, yaşattığınız zulümleri unutmayacağız!

"İçişleri Bakanı'nı buradan uyarıyoruz. Bugün MHP’nin ve Ergenekon’un kayığına binerek gideceğiniz tek yer Soylu'nun yanı olacaktır"

04 Haziran 2024 12:30

DEM Parti Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Hakkâri Belediyesi'ne kayyım atanmasına tepki göstererek "Dün Van'ı nasıl savunduysak, bugün de Hakkâri'yi de savunacağız" dedi. Bakırhan, kayyım atanması kararının, AKP'nin Anayasa çalışmalarına ağırlık verileceğini söylediği Kızılcahamam kampında alındığını söyledi ve muhalefete yaptıkları dayanışma çağrısını yineledi.

Bakırhan, ayrıca AKP iktidarının "Normalleşme" söylemlerini şu sözlerle eleştirdi: "Normalleşme dedikleri Kürt düşmanlığında zirve yapmaktır! Kürtleri yok saymaktır! Normalleşme iddiaları kayyımın enkazının altında kalmıştır. Normalleşmenin Kürtleri kapsamadığı bir kez daha açıkça görülmüştür. Yeni normalleşme budur. İktidar kararını vermiştir"

Bakırhan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Devletin bütün olanakları ve çetelere karşı yarıştık"

"Dün Türkiye’nin değişmeyen gerçeği olan darbeyle güne uyandık. Hakkâri belediyemiz alçakça, kahpece gasp edildi. 31 Mart seçimlerinde Hakkari’de devletin bütün olanaklarıyla ve çetelerle yarıştık. Hakkâri halkı bütün bunlara rağmen en güçlü bir biçimde partisine sahip çıktı. Kimse emeğimizin gasp edilmesine sessiz kalacağımızı düşünmesin. 

Sonda söyleyeceğimizi ilk başta söyleyelim! Artık yeter! Edi bese! Bu haksızlığa, bu düşman hukukuna yeter diyoruz. Bedeli ne olursa olsun buna geçit vermeyeceğiz.

"Kayyım gaspına geçit vermeyeceğiz"

Bakın size bu darbenin gerçeğini anlatalım. Herkes gerçeği bilsin! Öyle terör demekle, saçma sapan suçlamalarla hakikatleri çarpıtamazsınız. Yıllardır hangi Kürdü, muhalifi terör yaftasıyla suçlamadınız ki? Bu salondaki insanların yüzde 80'inin 90'ının terör yaftasıyla yargıladınız, yargılamak istediniz.
Belediye eş başkanımız YSK sürecinden geçmedi mi? Aday olabilir denmedi mi? Herhangi bir sorun var mıydı? Yok!

Yargı tepkisi

Ülkede zaten kimin yargıç, kimin polis, kimin savcı olduğu belli değil. Ortada herhangi bir mahkeme kararı yokken, dosyada gizlilik kararı varken eş başkanımız suçlu gösteriliyor. Hangi cüretle mahkeme kararı olmadan, dosya gizliyken ve soruşturma bile belli değilken kendinizi mahkeme yerine koyup kayyım darbesi yapabiliyorsunuz?

" 'Suçişleri Bakanı' olarak anılacaksınız "

İçişleri Bakanı'nı buradan uyarıyoruz. Bugün MHP’nin ve Ergenekon’un kayığına binerek gideceğiniz tek yer Soylu'nun yanı olacaktır. Soylu gibi tarihte "suçişleri bakanı" olarak anılacaksınız.

Normalleşme anlayışı

Biliyoruz ki kayyım kararı Kızılcahamam’da alındı. Değişim ve normalleşme için yaptıklarını söyledikleri, yeni anayasayı tartışacağız dedikleri 3 günlük kamptan kayyım darbesi ve halk iradesinin gaspı çıktı.
Bunların değişim ve normalleşme anlayışı işte budur.

Normalleşme dedikleri şunlardır:

Kobani kumpas davasında yüzlerce yıl cezaların verilmesi, 28 Şubat darbecilerinin serbest bırakılmaları, seferberlik yönetmeliğinin değiştirilmesi, etki ajanlığı yasası çıkarılması, son olarak da kayyım darbesi..

Dün alınan kararla şunu diyorlar: Yarın öbür gün herhangi bir sermaye grubuna da, partiye de kayyım atanabilir. Uyarıyoruz, bu uygulama ile herkesi ve her şeyi gasp etmeye başlayacaklar. Mesele sadece belediye değildir!

AKP - MHP ittifakı

AKP-MHP ittifakının birleştiği en temel nokta Kürt düşmanlığıdır. Daha geçen gün Hilvan’da 31 Mart’ta hileyle iptal ettikleri seçimde Kürt halkı en güçlü cevabı verdi. 31 Mart’ta beş yüz oy farkla kazanmıştık. İptal ettiler. 2 Haziran seçimlerinde üç binden fazla oyla kazandık. İktidar Hilvan’dan gereken dersi almadı. Kürtlere dönük OHAL’de ısrarcı olduğunu Hakkâri’de gösterdi. Bakın bu OHAL hukukudur. Bu darbe hukukudur. "Bu ülkede Türk olmayanın tek bir hakkı vardır. O da Türk’e hizmet etmektir" diyenlere geçmişte geçit vermedik. Allah’ın izniyle size de boyun eğmeyeceğiz.

Yeni Anayasa'nın maddeleri

AKP - MHP ittifakına sesleniyoruz, yeni anayasanızın ilk iki maddesini açıklıyorum.
Madde 1: Kürtler Türkiye’de sömürge bir halktır. Sömürge usulleri ile idare edilir.
Madde 2: Kürt halkının seçme ve seçilme hakkı yoktur. Yaşadıkları kentleri yönetme hakları yoktur.

İşte sizin yeni anayasadan anladığınız bu iki maddedir. Bu iki maddeyi en başa yazın. Kürtlerin bulunduğu yerde yerel seçimler yapmıyoruz. Genel seçimlerde seçilenleri cezaevlerine atıyoruz yazın.
Yazın ki artık iki yüzlü davranmaktan vazgeçin. Şeffaf olun!

Dayanışma çağrısı

Van'ı nasıl savunduysak, Hakkâri'yi de öyle savunacağımızı söylemek istiyorum.

Tüm il ve ilçe örgütlerimize, üyelerimize ve partimize gönül verenlere sesleniyorum. Nerede olursanız olun, bulunduğunuz her yerde bu zulme karşı sesinizi yükseltin. Bütün arkadaşlarımıza, dost çevrelerimize, barış ve demokrasi isteyenlere sesleniyoruz. Kimse yerinde bir dakika bile durmasın. Artık yeter diyoruz. Mücadele edeceğiz. Belediyelerimizi en güçlü bir biçimde koruyacağız.

Bu haklı davamıza ve mücadelemize karşı bize asla boyun eğdiremeyeceksiniz.

Seyit Rıza baş mı eğdi? Orhan Doğan boyun mu eğdi? Ayşe Gökkan aman mı diledi? Alp Altınörs diz mi çöktü? Ant olsun, bu kirli yöntemlere boyun eğmeyeceğiz! Yaşattığınız zulümleri de asla unutmayacağız."