Gündem

Tunceli'de cesedi bulunan Esma Kılıçarslan için emniyet "Olayı dillendirmeyin" dedi iddiası

10 Nisan 2020 15:46

Tunceli'nin Uzunçayır Baraj Gölü’nde, cenazesi bulunan Esma Kılıçarslan’ın kayıp başvuru için emniyetin "Olayı fazla dillendirmeyin" dediği iddia edilirken, olaydaki ihmalkarlığa dikkat çeken Kılıçarslan’ın yakınları  "durumun aydınlatılmasını istiyoruz" dedi.

Dersim’de Uzunçayır Baraj Gölü’nde, 17 Mart tarihinde Munzur Çayı’nda rafting botunun devrilmesi sonucu suya kapılan Uzman Çavuş Yılmaz Güneş (36) için arama kurtarma çalışmaları sürdürülürken Aşağıtarlacık köyü mevkiinde önceki gün bir kadına ait ceset bulundu. Yapılan inceleme sonucu cesedin, 11 Mart’ta Hozat ilçesinde bulunan evinden il merkezinde arkadaşının düğününe gitmek için ayrılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Esma Kılıçarslan’a (28) ait olduğu belirlendi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ederken, 11 Mart’ta kaybolan Kılıçarslan için kayıp başvurusunun iki hafta sonra Hozat İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yapıldığı ortaya çıktı.

"Bir ihmalkârlık söz konusu"

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, Kılıçarslan’ın kaybolduğunda ailesinin iki hafta boyunca kayıp başvurusunu yapmadığını belirten yakınları, “Annesi iki hafta sonra kayıp başvurusunda bulunuyor. Kayıp başvurusunda aileye olayın dillendirmemesi istenmiş. Zaten aramalar konusunda da yoğun bir çaba harcanmamış gibi duruyor. Bir ihmalkârlık söz konusu. Başvuru yapıldıktan sonra aramalara yönelik hiçbir bilgi edinemedik. En son nerede görülmüş bilmiyoruz” diye konuştu.

"Olayın aydınlatılmasını istiyoruz"

Bir asker için arama yapılırken Kılıçarslan’ın cansız bedenin bulunduğunu söyleyen yakınları, “Otopsi işlemi virüs bahanesiyle yapılmıyor. Fakat Esma asla intihar edecek bir insan değil. Ne olduğunu biz de bilmiyoruz. Olay tamamen bir belirsizlik halinde. Olayın aydınlatılmasını istiyoruz” dedi.

Tunceli Barosu Başkanı: Aile konuya müdahil olunmasını istemedi

Tunceli Barosu Başkanı Kenan Çetin ise ailenin istememesi üzerine konuya müdahil olmadıklarını dile getirdi. Kılıçarslan’ın taziyesine gittiklerini söyleyen Çetin, taziyeden sonra konuyu detaylı bir şekilde araştıracaklarını belirtti.

Artı Gerçek'ten İsa Uğur Erdoğan'ın haberine göre Kılıçaslan'ın kaybolduğundan kentteki belediye, baro, demokratik kitle örgütleri ve partilerin haberdar olduğu ancak ailenin istememesi üzerine harekete geçilmediği iddia edildi. Kurumlar aileye sadece emniyete kayıp başvurusu yapılmasını tavsiye etmiş.

Tuncelideki kadın çalışmaları ile ilgili sık sık bulunan aynı zamanda Demokratik Kadın Hareketi faaliyetçisi olan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya ise Esra Kılıçaslan’a adli tıpa götürülmediği bilgisini öğrendiklerini ifade etti. Kaya, “Aile istememiş cenazeye, neden öldüğünü şu anda kimse bilmiyor.  En son merkezde bulunan Celal Doğan Parkı’nda görülüyor. Ama cesedin bulunduğu yer tam tersi istikamet” bilgisini verdi.

Aileye birilerinin baskı mı yapıyor sorusunun akıllara geldiğini söyleyen Kaya, “Pertek ilçesinde çocuklara yönelik istismar olayları, kadınlara yönelik saldırılar, Gülistan Doku’nun durumunu yaşıyoruz. Bugün Esma Kılıçaslan’ın durumu kapatılıyor. Bunun gündemde tutulması gerekiyor. Bunun devamı gelecek" dedi.

"Nikah salonlarında görüntü kaybı yok"

Tunceli Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Kadın Meclisi Başkanı Canan Ay Doğan ailenin kendilerine başvurması üzerine kayıp başvurusunda bulunmalarını önerdiklerini fakat başvurunun çok sonrasında yapıldığını ifade etti. Belediyenin 11 Mart’tan bu yana tüm nikah salonu görüntülerini incelediklerini fakat hiç birinde Kılıçarslan’ın bulunmadığını söyledi. Doğan, Kılıçaslan’ın cenazesinin adli tıpta olduğu bilgisi geldiğini fakat hastanede bulunduğunu öğrendiklerini söyledi. 

Ay Doğan son dönemlerde kadına yönelik şiddetin arttığına dair Artı Gerçek’e, "Olayların gündeme taşınması ile birlikte var olan sayıları görüyoruz. Normalde de yaşanıyordu.  Daha çabuk öğrenebiliyoruz artık. Ama çoğu vakaları bilmediğimizde oluyor. Geçmiş dönemde de böyle olmuş. Bir çok şiddet ve cinayet yaşanmış, toplumsal ve kültürel baskıların oluşturduğu tedirginlikler üzerini kapatmış. Bence Esma’nın meselesi de, aslında kadına yönelik birçok sorunun da üzerinde durulması ve soruşturulması için ön açıcı olarak araştırılması gerekir diye düşünüyorum” dedi.