Salgın hastalık ve ekonomik kriz günlerinde fedakarca çalışan işçilerin destek beklerken her gün yeni hak gasplarıyla karşı karşıya bırakıldığı belirtilen açıklamada, "Grevleri yasaklanan, kısmi çalışma adı altında asgari ücretin bile altında bir ücretle sefalete sürüklenen, rızaları dışında ücretsiz izne gönderip günlük 39 TL ile açlığa mahkum edilen işçiler, şimdi de torba bir kanun ile getirilen son derece esnek ve kuralsız çalışma biçimleriyle karşı karşıyalar" denildi.
"Çalışma yaşamını esnekleştirerek bütünüyle kuralsız hale getiriliyor"
Hükümet tarafından TBMM’ye “istihdamı destekleme paketi” adıyla sunulan kanun teklifinin, çalışma yaşamını esnekleştirerek bütünüyle kuralsız hale getirmeyi hedeflediği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Yıllardır yaptıkları gibi, bu kanun da işverenlerin istekleri düşünülerek hazırlanmıştır. Bu kanun teklifi ile işverenler için prim desteği ve vergi affı getirilirken, işçiler içinse kuralsız-esnek çalışma, asgari ücretin altında ücret anlamına gelen yarı zamanlı çalışma modeli ön görülmüştür. Bu model emekliliği, kıdem tazminatı hakkını ulaşılmaz bir hayale dönüştüren çalışma modelidir. Yani kanun ile işverenlere cennet, işçilere cehennem vadediyorlar. İşçilerin hakları ve yaşamı ile ilgili yasalar hazırlıyorlar ama işçi sendikalarının fikrini sorma ihtiyacı dahi duymuyorlar. Sermaye ne istiyorsa onu yapıyorlar. Bizden de bu hak tanımaz, adaletsiz girişime sessiz kalmamızı, kabullenmemizi bekliyorlar. Asla kabul etmeyeceğiz, sessiz kalmayacağız."
"Düşük bir ücretle, güvencesiz, kıdemsiz, emeklilik hakkı olmadan çalışma dayatılıyor"
"'İstihdam paketi', 'esnek çalışma' adlarıyla cilalanan modelin asıl amacının; işçileri asgari ücretten daha düşük bir ücretle, güvencesiz, kıdem tazminatı hakkı, SGK hakkı, yani emeklilik hakkı olmadan çalışmaya razı etmek anlamına geldiğinin altı çizilen açıklamada, “Üstelik bu defa kıdem tazminatı ile birlikte emeklilik hakkımız da imkânsız hale getirilmek isteniyor. Meşrulaştırmaya çalıştıkları bu kuralsız-vahşi çalışma sistemiyle bir kez daha kıdem tazminatı hakkımızı budamaya, emeklilik hakkımızı imkânsız hale getirmeye ve asgari ücretin çok altında bir ücretle çalışmaya zorlamak istiyorlar.
"Bu modelle 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanları; belirli süreli sözleşmelerle, yarı/esnek zamanlı çalıştırmak, böylece kıdem tazminatına hak kazanamaz hale getirmek istiyorlar. Çünkü belirli süreli sözleşmeyle çalışanlar kıdem tazminatına hak kazanamıyor.
"Yani yasalaştırmak istedikleri bu paketle; 16 yaşından itibaren çalışabilirsin ama 25 yaşına kadar kıdem tazminatına hak kazanamazsın diyorlar. Sadece iş kazası ya da meslek hastalığı sigortan olur ve 25 yaşından önceki çalışmaların emeklilikte dikkate alınmaz demeye getiriyorlar. Hem teşvik verme vaadiyle işverenlerin 50 yaşından büyük işçileri yarı zamanlı çalışmaya zorlamasını sağlamak istiyorlar hem de 50 yaşından sonra 10 yıl boyunca emekli olamazsın, çalışmaya devam etmek zorundasın ama kıdem tazminatı alamazsın ve prim güne hak kazanamazsın diyorlar. Yani 25 yaşından önceki ve 50 yaşından sonraki çalışmalarını dışlayarak emekliliği neredeyse imkansızlaştırmak istiyorlar" denildi.
"Kıdem tazminatı hakkımızın budanmasına izin vermeyiz"
İktidarın düzenleme ile işçilerin yasal haklarını kullanmalarını kolaylaştıracak düzenlemeler yapmak yerine kazanılmış hakları bile yok edeceği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İşçilerin haklarını kullanmalarını engelleyecek düzenlemeler yapmaktan artık vazgeçmelidir. İşçilerin yasal haklarını, kazanımlarını elinden alan, sendikalaşmayı da imkansız hale getiren bu vicdansız uygulama asla kabul edilemez. Bir kez daha ifade ediyoruz, genel kurul kararımız var ve kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Etrafından dolanarak, başka isimler vererek, kıdem tazminatı hakkımızın budanmasına izin vermeyiz"
Mücadele çağrısı
"Bu, kıdem tazminatının fona devri girişiminden çok daha kapsamlı ve kıdem tazminatı hakkının ortadan kaldırılmasının yanı sıra emeklilik hakkı da dahil birçok işçi hakkını gasp etmeye yönelik büyük bir saldırıdır" denilen açıklamada başta Türk-İş olmak üzere tüm sendikalar ve emek örgütlerine mücadele çağrısı yapıldı.