Gündem

Tülay Hatimoğulları: Kobani Davası dosyası içi boş bir senaryodan ibarettir

"İçerideki arkadaşların her biri, Türkiye siyasetinde ve Kürt siyasetinde önemli aktörlerdir"

17 Nisan 2024 10:23

T24 Haber Merkezi

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, MYK üyeleri, milletvekilleri, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu ile dava avukatları Sincan Cezaevi Kampüsünde görülecek olan Kobanî Davası öncesi açıklama yaptı ve dava kapsamında tutuklu bulunan siyasetçilerin hukuken ve vicdanen derhal tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi.

Kobani Davası dosyasının içi bir senaryo olduğunu söyleyen Tülay Hatimoğulları sözlerine şöyle devam etti:

"Kobani Davası bir kumpas davasıdır"

"Değerli basın emekçileri, değerli siyasi parti temsilcileri, milletvekili arkadaşlarım, emek meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri hepiniz açıklamamıza hoş geldiniz. Evet bugün Kobani kumpas davasının görüleceği bir gün ve esasen bir karar duruşmasının olma ihtimalinin olduğu bir gün. Ve biz burada bir kez daha diyoruz ki Kobani davası tam anlamıyla bir kumpas davasıdır. Bugün Kobani direnişi sadece Orta Doğu için değil dünyanın batısı ve dört bir yanıiçin eşit ve benzeri olan bütün örgütlere karşı katliamcı, tacizci, tecavüzcü, insan kaçakçılığı yapan, organ mafyalığına soyunmuş olan bu ve benzeri örgütlere karşı güçlü bir mücadelenin, güçlü bir direnişin sergilendiği bir direnişti Kobani direnişi.

"IŞİD tehlikesi geçmiş değildir"

Kobani direnişine bugün dava konusu edilen Kobani direnişine o günlerde sadece Türkiye'deki demokrasi güçleri değil, sadece Türkiye'deki siyasi partiler değil, sadece HDP değil, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından bütün demokrasi güçleri Kobani direnişinin yanında olmuştur. Kobani direnişini desteklemiştir IŞİD'i lanetlemiştir. Bakın hâlâ IŞİD tehlikesi geçmiş değildir. Bugün Rusya'da gerçekleşen büyük katliamda onlarca insan yüzü aşkın insan yaşamını kaybetti.

"Demokratik siyasetin temsilcilerinin yargılanması kabul edilemez"

Ve yine Türkiye basınında yen yeni çıkan haberlere baktığımızda IŞİD ve benzeri olan örgütlerin Türkiye'de hazırlandıkları katliamlar dizisinin haberlerini görebiliyoruz. Türkiye'nin yakın tarihine IŞİD'in ortaya çıktığı sonraki tarihine baktığımızda Türkiye topraklarında çok sayıda katliam gerçekleşmiştir. Bu katliamları sorgulayacakları yere, bu katliamların arkasındakileri sorgulayacakları yere, IŞİD'le mücadele edecekleri yere, IŞİD'e karşı demokratik tepkisini ortaya koymuş olan HDP'nin yargılanması, HDP'nin yöneticilerinin yargılanması, Türkiye'de demokratik siyasetin temsilcilerinin yargılanması asla kabul edilemez.

"Bir tweetten yola çıkarak hazırlanan klasör klasör iddaname"

Bugün Kobani kumpas davası şu ana kadar ki seyrine baktığımızda IŞİD'in Sincan'daki tezahürü tablosu olarak görülmektedir. Buradan bir kez daha çağrımızı ineliyoruz. Ortada sadece bir tweet söz konusu iken bir tweetten yola çıkarak düzenlenmiş sahte onlarca yüzlerce klasörlük dava bugün bu Sincan adliyesinde çökmüştür. Her bir arkadaşımızın verdiği onurlu savunma, her bir arkadaşımızın verdiği savunma esasen bir savunmadan öte Türkiye Orta Doğu siyasetinin değerlendirmesiydi ve her biri bir ders niteliğindedir. Bir demokrasi dersi niteliğindedir. Halkların ortak yaşamı dersi niteliğindedir. Böyle okunmalı ve böyle incelenmelidir.

"Dosyanın gerçekliğine bakarak karar verin"

Davanın son haline gelecek olursak buradan bizler bütün Türkiye'deki demokrasi güçleri adına Türkiye'de barışı savunanlar adına Orta Doğu barışını savunanlar adına Suriye savaşının bitmesini savunanlar adına IŞİD ve benzeri örgütlerin artık bu coğrafyada yaşamaması adına bizler bir kez daha bu yargıya çağrımızı yineliyoruz. Ey yargı Sarayın önünde cübbeni yeterince ilikledin. Ey yargı Bozuk olan adalet terazisinin Daha fazla bozulmasına sebep oldun bu dosyada bakın bu dosya incelendiğinde Bir hukuk katliamı ve bir hukuk garabeti olarak Bu dosya sadece Türkiye'de değil bütün dünyada hukuk fakültelerinde ders niteliğinde Bir dosya halini almıştır. Bir kez daha yargıya diyoruz ki Sizler dosyanın gerçekliğine bakarak ve gerçekten yasalara bakarak karar vermeniz gerekiyor.

Ortada isnat edilen hiçbir suç yokken bir Twitter'dan 37 kez ağırlaştırılmış müebbet talep etmek demek burada zaten ölmüş olan hukuku üzerine mezarını kazmak ve gömmek ve üzerine bir yığın taş atmak demektir.

Biz diyoruz ki yargı geri dönebilir bu yanlışından. Biz diyoruz ki henüz karara bağlanmadan bu süreç bütün arkadaşlarımız adil bir biçimde yargılanarak değerlendirilmeli ve sonuca bağlanmalıdır.

"Kobani Davası dosyası içi boş bir senaryodan ibarettir"

Bu dosyanın içi, hukukçu arkadaşlarımız çok detaylı bilgileri kamuoyuyla paylaştılar. Bu dosyanın içi bir senaryodur ve bu senaryodan yola çıkarak 37 kez ağırlaştırılmış müebbete, müebbet talep etmek asla ve asla bir kanuna uygun, insana, vicdana, demokrasiye uygun olamaz. Buradan bir kez daha çağrımızı ineliyoruz. bugün tutuk incelemesi olacak ve bütün arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını özellikle çiziyoruz.

"Ortak yaşamı hep birlikte tesis edelim"

Bunu sadece bir siyasi sayıkla talep etmiyoruz. Bunu aynı zamanda hukuktan aldığımız güçle dosyanın içinin boşluğuyla, isnat edilen suçlarla ilgili dinlenen tanıkların da değerlendirmesiyle yani bir hukuksal gerekçeyle de talep ediyoruz. Bu nedenle bir kez daha diyoruz ki içerideki arkadaşların her biri bizim onurumuzdur. Her biri Türkiye siyasetinde ve Kürt siyasetinde önemli aktörlerdir. Türkiye demokrasisine hizmet etmiş arkadaşlarımızdır. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması ve tahliye edilmesi gerekiyor.

Halkın hukuka güvenebilmesi için, yargının yitirdiği güvenirliliği yeniden kazanabilmesi için bu bir ihtiyaçtır. Bu Türkiye'de ortak yaşama hep birlikte inşa etmek için ortak yaşamı bir fırsattır. Bizler diyoruz ki gelin bu fırsatı birlikte değerlendirelim. Bu işe Kobani Kumpas davasından başlayalım ve bu ülkede demokrasiyi hep birlikte tesis edelim. Ortak yaşamı hep birlikte tesis edelim.

"Dayanışarak Türkiye'yi mutlaka demokrasiyle buluşturacağız"

Ben sözlerime son verirken arkadaşlarımızın tahliye kararlarını beklediğimizi, bunu umut ettiğimizi bir kez daha altını çiziyorum ve bugünkü bu açıklamamıza katılım gösteren bütün değerli kurum temsilcilerine Dayanışma gösteren ve bunu kendi davası gibi gören, sahiplenen bütün demokratik kitle örgütlerine, sivil toplum örgütlerine teşekkürlerimizi sunuyorum. Dayanışarak başaracağız. Dayanışarak Türkiye'yi mutlaka demokrasiyle buluşturacağız."