Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması (TTIP)'in başarısızlığa uğradığını söylemek istemiyor, ama onuncu turu tamamlanan müzakerelerde ilerleme kaydedilemediğini de teslim ediyor.
Gabriel görüşmelerin yerinde saymasına iki tarafın ekonomik çıkarlarının çatışmasını gerekçe gösterdi. Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı, Berlin'deki basın toplantısında, ‘Avrupa tarım ürünleri ticaretinde çekimser davranırken, ABD iç pazarını Avrupa'nın hizmet ticaretine açmak istemediğini' söyledi.
Fransa ‘dengesiz anlaşma' istemiyor
Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı da olan Sigmar Gabriel küreselleşme karşıtlarının kutsal saydıkları, tüketicinin korunması ile çevre ve sosyal standartlar gibi alanlarda ‘hedeflenenlerin çok uzağında' olduklarını söyledi. Ekonomi Bakanı, ABD'deki başkanlık seçimlerinden önce ilerleme kaydedilebileceğine ihtimal vermiyor. Başbakan Angela Merkel'in ‘yıl sonuna kadar anlaşmanın ana hatlarının belirlenmesi' şeklindeki beklentisinin gerçekleşeceği sanılmıyor.
Fransa Dış Ticaret Müsteşarı Matthias Fekl, ABD'yi Avrupa ile göz hizasında görüşmek istememekle itham ediyor. Fekl, “ABD Avrupa'dan tek taraflı tavizler beklediğinden, müzakerelerde denge sağlanamıyor” değerlendirmesini yaptı.
Fekl, Avrupa'nın yakınlaşma sağlanabilmesi için hizmetler sektörünü rekabete açmayı ve hemen bütün gümrüklerin kaldırılmasını önerdiğini hatırlatıyor.
Fransız müsteşar, ABD'nin bu önerileri karşılıksız bırakması nedeniyle müzakerelerin kesilmesinin bile mümkün olduğunu ve Fransa'nın katiyetle dengesiz bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini sözlerine ekledi.
Standartları belirleyen piyasaya hakim olur
ABD ile Avrupa Birliği arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasının daha çok kime yarayacağı şu günlerde hararetle tartışılıyor. Son derece farklı değerlendirmeler yapılıyor. TTIP yanlıları, farazi rakamlarla oynayıp anlaşmanın büyüme ve istihdam getireceğini söylerken, anlaşmaya karşı olanlar çevre ve sosyal standartlarda ‘damping' yapılmasından endişe ediyorlar.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun eski ticaretten sorumlu üyesi ve Dünya Ticaret Teşkilatı Genel Direktörü Pascal Lamy, serbest ticaret görüşmelerinin ‘yanlış çekmeceye konmaması' uyarısında bulunuyor. Lamy konunun ortaklar arasında gümrüklerin kaldırılmasından ziyade üretim standardizasyonu ve sertifikalaştırma gibi alanları kapsadığını hatırlatıyor.
Alman Hristiyan Demokrat Birlik partisinin eski meclis grup başkan vekili Friedrich Merz, “elektrik prizi, bilgisayar bağlantısı ya da herhangi bir elektrikli aletin teknik standardı son derece siyasi bir konudur. Bugün standartları belirleyen, yarın pazara sahip olacaktır”, diyor.
Eski Dünya Ticaret Teşkilatı Başkanı Pascal Lamy, çevreci grupların endişelendiklerinin aksine standartların eşitlenmesinin koruma seviyesinin mutlaka düşürülmesi anlamına gelmesi gerekmediğini söylüyor. Lamy, ortak standart arayışının en isabetli koruma düzeyini yakalama yarışına dönüşebileceği görüşünde.
Alman Yeşiller Partisi'nin Avrupa Milletvekili Reinhard Bütikofer ise Amerikan usulü standardizasyon tuzağına düşülmemesi hususunda AB'yi uyarıyor. Bütikofer standartların düşük olduğu ülkelerde üretilen malın bütün serbest ticaret bölgesinde satılabileceğini hatırlatarak ortak standartların kolaylıkla bypass edilebileceğini ve böylelikle standartların karşılıklı tanınması esasının devre dışı bırakılabileceğini vurguluyor.
Ticaret mahkemesi kurulacak mı?
Serbest ticaret görüşmelerinin en can alıcı noktalarından biri de yabancı yatırımcılarla hükümetler arasındaki anlaşmazlıklarda özel hakem heyetlerine başvurulması şeklindeki Amerikan önerisi. Almanya ve Fransa bu yılın başlarında özel mahkemeler yerine yeni bir ticari adalet divanı ihdas edilmesini önermişti.
Avrupa Birliği bu öneriyi benimsedi ve ABD ile yürütülen müzakerelerde Avrupa'nın pozisyonunu, özel tahkim kurulları yerine kurulacak ticaret divanının şeffaflık kurallarına uygun olması ve kararlarının temyiz edilebilmesi şeklinde özetledi.
"Fransa dış ticaret müsteşarı Matthias Fekl, “demokratik meşruluğu olan kararlar hoşlarına gitmiyor diye holdinglerin devletleri özel mahkemelere şikâyet etmesini kabullenemeyiz” diyor. Almanya ve Fransa'nın bu konuda görüşleri uyuşuyor.
Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel özel tahkim kurullarına yer verilen bir serbest ticaret anlaşmasının söz konusu olamayacağını ima etmiş olması bile TTIP karşıtlarına muğlak geliyor. Atlantik aşırı serbest ticaret anlaşmasına cephe alan gruplar görüşmelere son verilmesi talebiyle 10 Ekim'de Berlin'de protesto gösterisi düzenleyecekler.