İzmir'de sivil toplum örgütleri, ortak bir basın açıklaması yaparak, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi. Açıklamada, "Bu tutuklama ile bilim, iyi hekimlik, başta işkence olmak üzere insan hakları ihlallerinin önlenmesi, barış ve demokrasi mücadelesi engellenmek istenmektedir" denildi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, bugün Alsancak'taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde ortak bir basın açıklaması yaptı. Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasına tepki gösteren grup, "Şebnem Korur Fincancı onurumuzdur" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı.
"Yargı bağımsızlığı açısından endişe, demokrasi değerleri bakımından ise utanç vericidir"
Grup adına ortak açıklamayı, TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci okudu. Üsterci, Fincancı'nın yargıya talimat ve müdahaleler sonucunda tutuklandığını dile getirerek, "Bu tutuklama kararı, yargı bağımsızlığı açısından endişe, demokrasi değerleri bakımından ise utanç vericidir. Hukukun çıplak bir şiddet aracı haline geldiğinin açık ifadesidir" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20 Ekim 2022 tarihinde Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında, bir haber kanalına yaptığı açıklama nedeniyle, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2'nci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 301/2. maddesi kapsamında soruşturma başlattığını anımsatan Üsterci, şunları söyledi:
"Şebnem Korur Fincancı, uzmanlık alanı adli tıp olan bir bilim insanı, iyi bir hekim ve insan hakları savunucusudur"
"O sırada yurt dışında olan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 21 Ekim 2022 tarihinde avukatları aracılığıyla ifade vermeye hazır olduğunu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletmişti. Nitekim 23 Ekim 2022 Pazar günü Türkiye'ye döndükten sonra ifadeye çağrılmayı beklerken dün sabah keyfi ve hukuk dışı bir şekilde evine baskın yapılarak gözaltına alındı. Daha sonra da apar topar Ankara'ya götürüldü. Avukatları gözaltı kararını veren Cumhuriyet savcısına hiçbir şekilde ulaşamaz ve süreçle ilgili bilgi alamazken kolluk güçlerinin marifetiyle basına servis edilen dezenformasyon amaçlı haberlerle 'soruşturmanın gizliliği” dahil pek çok temel hukuk ilkesi kasıtlı bir şekilde ihlal edildi.
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, dünyaca tanınırlığa ve saygınlığa sahip, uzmanlık alanı adli tıp olan bir bilim insanı, iyi bir hekim ve insan hakları savunucusudur. Bu nitelikleriyle her zaman barış ve demokrasi mücadelesinin merkezinde olmuştur. Dolayısıyla bu tutuklama kararı ile her şeyden önce bu ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü tümden ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu tutuklama ile bilim, iyi hekimlik, başta işkence olmak üzere insan hakları ihlallerinin önlenmesi, barış ve demokrasi mücadelesi engellenmek istenmektedir."
"Korkmuyoruz ve susmuyoruz"
Üsterci, Fincancı üzerinden tüm topluma gözdağı verilmeye çalışıldığını savundu ve şöyle devam etti:
"Ancak bu mesaja cevabımız çok nettir: Korkmuyoruz ve susmuyoruz. Evet, bu tutuklama kararı karşısında hiçbir şekilde sessiz kalmayacağız. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hakikate, iyi hekimliğe, hukukun üstünlüğüne, insan hakları, barış ve demokrasi mücadelesine her koşulda kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz. Sevgili Şebnem Hoca’mızın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşması ve hakikatin görünür kılınması için başta yasal itirazlar dahil her türlü demokratik mücadele araçlarını kullanıp dayanışmayı büyüteceğiz." (ANKA)