Gündem

"TSK'nın içinde deşifre olanlardan çok daha fazla FETÖ üyesi var"

CHP'li İlhan Cihaner, "Özellikle iktidarın orduya bu kadar sızmanın hesabını siyasilere, buna yol verenlere de sorması lazım" dedi

10 Temmuz 2019 07:20

'FETÖ'nün siyasi ayağının bir türlü temizlenmediği ve 'FETÖ' mensubu çok sayıda kişinin halen kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştıklarına dair tartışmalar devam ederken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı. Başsavcılık yürüttükleri soruşturma kapsamında 176 muvazzaf askerin gözaltına alındığını belirterek, 'FETÖ'yle irtibatlı olan muvazzaf subay ve astsubayların sayısının, darbe girişimine katılan ve deşifre olanlardan daha fazla olduğunu açıkladı. Başsavcılığın açıklamasını değerlendiren eski subaylar TSK içerisinde halen çok sayıda 'FETÖ' üyesinin olduğunu belirterek, 'FETÖ'ye karşın TSK’da verilen mücadelenin, 'FETÖ'nün siyasi ayağına yönelik de verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

"Darbeyle sınırlı değil"

Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre kumpas davaları mağduru Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Başsavcılığın yaptığı açıklamanın doğru olduğunu belirterek “2006 yılından itibaren TSK’deki insan kaynakları sistemini ele geçiren FETÖ ile iltisaklı olmayan hiç kimseyi orduya almadı. Dolayısıyla TSK’de nerdeyse 40 bin subay, 100 bin civarında ise astsubay var. 140 bin subay ve astsubayın yarısından fazlası FETÖ ile iltisaklı olarak TSK’ye girdi. FETÖ’yü darbeye katılanlarla sınırlamak doğru değil” dedi.

Bugüne kadar 17 bin kişinin TSK’den atıldığını anımsatan Üçok, “Ben atılanlardan daha da çok kişinin TSK’de görev yaptığını düşünüyorum. FETÖ ile iltisaklı olarak TSK’ye girenlerin yüzde 80 olduğu bilirkişi raporunda tespit edildi. TSK’ye her yıl yaklaşık 5 bin kişi alınıyor. Bu rakamın yüzde 80’i ise 4 bin kişi eder. Bu durumda 2006 yılından 2016’ya kadar 40 bin kişi TSK’ye alınmış. Tabii ondan önceki yıllar var. TSK içerisinde 60-70 bin civarında FETÖ ile bağlantılı kişi var” diye konuştu.

"Hesabı sorulmalı"

Eski cumhuriyet başsavcı, CHP PM üyesi İlhan Cihaner de 15 Temmuz’u yaşamış bir ülkede bu soruşturmaların ana kaynaklarından biri olan İstanbul Başsavcılığı’nın bu açıklamayı yapmasının son derece önemli olduğuna dikkati çekti. “Bu yapının neler yaptığını 15 Temmuz’da gördük” diyen Cihaner, “15 Temmuz’a katılanlardan daha fazla bu örgütle bağlantılı insanlar varsa herkesin birincil sorun olarak bunu ele alması gerekir. Yapılan bu tespit bir başsavcılıktan çıkıyor. Bunu siyasi bir tespit olarak ele alamayız. Demek ki elde veriler var. Bir daha 15 Temmuz gibi bir şeyin yapılıp yapılmayacağını kimse kestiremez” dedi. Cihaner konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle iktidarın orduya bu kadar sızmanın hesabını siyasilere, buna yol verenlere de sorması lazım. Tam da Ali Babacan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun tartışıldığı günlerde yurttaşlarımız siyasi tercihlerinde bulunurken bunu kafalarında tutmaları lazım.”