Gündem
BBC Türkçe

Trump'ın sınır dışı edilme tehdidi altında yaşamak

ABD Başkanı Donald Trump'ın kaçak göçmenleri sınır dışı etme kararı, milyonlarca ailenin bölünmesine neden olabilir. ABD'nin Latin Amerika kökenli göçmenleri Trump'ın tehdidi altında soruna çözümler bulmaya çalışıyor.

29 Nisan 2018 20:30

ABD'nin Teksas eyaletinde Latin Amerika kökenli sakinlerin yaşadığı küçük Brownsville kasabasında akşam saatlerinde perdeler çekiliyor, sokaklar boşalıyor ve çocuk oyun parkları sessizliğe bürünüyor.

Meksika'dan 23 yıl önce ABD'ye yasadışı yollarla giren Maria, "Herkes kapısını kitliyor, panjurları kapatıyoruz. Burası çöle dönüşüyor" diyor.

Maria, ABD'de onlarca yıldır yaşayan, çocukları ABD'de doğmuş 11 milyon "belgesiz (kayıtsız) göçmenden" biri.

Teksas'ın Rio Grande vadisinde yasal belgeleri olmayan göçmenlerin hayatı Donald Trump'ın başkan olmasından sonra büyük oranda değişti.

Maria'nın 16 yaşındaki kızı Sephanie bahçedeki koltukta oturuyor ve sessizce inliyor. ABD vatandaşı olan Stephanie beyin felci geçirmiş ve doktorların açıklayamadığı ateşlerle boğuşuyor.

Doktoru genç kızın 257 kilometre uzaklıktaki Corpus Christi kentinde uzman bir doktora görünmesinin gerektiğini söylüyor.

Ancak bu sınır görevlilerin bulunduğu göçmen kontrol noktasını geçmek demek.

Maria bu riski almaya cesaret edemiyor. "Durumunun giderek kötüleşmesinden korkuyoruz. Ama eğer geçiş noktasını geçersem çocuklarıma kim bakacak. Ondan korkuyorum" diyor.

Maria aynı zamanda 9 yaşındaki oğlu Joseph'i sabah okul otobüsüne kadar bırakmaktan dahi korkuyor.

Sokaktaki annelerin çoğu çocuklarını otobüse yürürlerken perdenin arasından izliyor ve her çocuğun sokakta yalnızken ilerlemelerini birbirlerine mesaj çekerek bildiriyor.

Bunun Joseph üzerinde de etkisi var. ABD vatandaşı Joseph artık okula gitmekten korkuyor.

Maria, "Ona söylüyorum. Sorun değil tatlım. Şu otobüse bin diyorum. O ise eve geldiğinde beni bulamayacağından korktuğunu söylüyor" diyor.

Teksas eyaletinde kaçak olarak yaşayan Latin Amerika kökenli göçmenlerin korkusunun nedeni SB4 kodlu eyalet yasası.

Geleneksel olarak ABD'de polis göçmenlik yasalarını denetlemiyor, bunu göçmenlerden sorumlu yetkililere bırakıyorlar. Ancak SB4 yasası eyaletteki polis departmanlarının ABD'nin göçmenlik kurumlarıyla işbirliği yapmamasını yasaklıyor.

Yasa Teksas sınırları içinde polis memurlarının rutin kontrollerde yasadışı göçmen olduğu şüphesi taşıyan kişilere kimlik belgelerini sormasını öngörüyor.

Yeni yasa Eylül ayında yürürlüğe girecek ve halen yargı sürecinde buna karşı çıkılıyor. Ancak bu Teksas'ın 10 milyon nüfuslu Latin Amerika kökenli sakinleri arasında yaşanan endişeyi gidermiyor.

Trump seçim kampanyası sırasında milyonlarca kaçak göçmenin sınır dışı edileceğini söylemiş ve bu insanların çoğunu "suçlu" olarak tanımlamıştı.

Aslında bu sadece Trump yönetime ait bir adım değil. ABD eski başkanı Barack Obama döneminde yaklaşık üç milyon göçmen sınır dışı edilmişti. Bu son dönem başkanlara kıyasla en yüksek rakam.

Ancak Trump selefi Obama'nın sınır dışı edilecekler listesini iptal ederek, başta suçlular olmak üzere kendi sınır dışı listesini hazırladı.

ABD Başkanı Donald Trump daha sonra suçlu ya da değil göçmenlere yönelik sınır dışı kararnamesi imzaladı.

Trump'ın göreve geldiği ilk 100 günde çoğu suçlu 41 bin göçmen sınır dışı edildi.

Ancak hiç bir sabıka kaydı bulunmadan sınırdışı edilen göçmenler 2016 yılında aynı döneme kıyasla 10 bin kişiyle iki katına çıktı.

Trump Obama yönetiminin sabıkası bulunmayan kaçak göçmen anne ve babalara verilen güvenceleri de ortadan kaldırdı.

California eyaletinin Cumhuriyetçi Parti başkanı Jim Brulte "Kimse ailelerin parçalanmasını istemiyor. Eğer bir aileniz varsa bu ülkeye yasadışı olarak gelmeyin. Bazen babaların günahlarını oğullar çeker" dedi.

Maria'nın evinden yaklaşık 3 bin kilometre uzaklıkta California'nın San Diego kentindeki bir mahallede Duarte ailesi de bu politik değişikliğin etkilerini hissediyor.

Mayıs ayında bir salı sabahı Duarte'lerin dört çocuğu sabah okula gitmeye hazırlanırken sınır görevlileri çocukların anne ve babasını gözaltına alarak onları göçmen gözetim merkezine götürdü.

12 yaşındaki Yarely Duarte "Sadece oturduk ve ağladık" diyor.

O gece Yarely ve ikiz kız kardeşi Aracely daha rahat hissetmek için yataklarını ağabeylerinin odasına taşıdı.

Ailenin en büyük oğlu 19 yaşındaki Francisco, yemek ve alışveriş yapma ve kız kardeşlerini okula gönderme gibi işleri üstlendi.

Sınır güvenlik güçleri başta Rosenda ve Francisco Duarte'yi uluslararası insan kaçakçılığıyla suçlamış ancak daha sonra bu suçlamayı geri çekmişti. Duarte ailesinin sabıka kaydı yok.

Rosenda Duarte Haziran ayı sonunda kefaletle serbest bırakıldı ancak hakkındaki inceleme sürüyor. Eşi Francisco ise hala gözaltında ve sınır dışı edilme olasılığı var.

Bölgede endişeli göçmenlere yasal destek veren Mark Lane günde 10-15 telefon aldığını söylüyor.

Lane "Son iki aydır bir ailenin durumuyla ilgileniyoruz. Aileden üç kişiyi götürdüler. Bu yaygın olarak yaşanıyor" dedi.

Teksas'da Brownsville'de ise Maria sınır dışı edilme tehlikesi nedeniyle çocuklarının velayetini kız kardeşine vermeye hazırlanıyor.

Çocukları Stephanie ve Joseph'in yalnız kalmalarını ya da evlatlık verilmelerini istemiyor.

Bu durumdaki yüzlerce anne baba çocuklarının ABD'de kalmaları için velayet seçeneklerini gözden geçiriyor.

Onlarca yıldır ABD'de iki siyasi parti de 11 milyon belgesiz göçmen sorununu çözemedi.

Demokratlar sabıkası olmayan göçmenlerin çoğuna ABD vatandaşı olma hakkının verilmesini savunuyor.

Cumhuriyetçiler ise buna karşı çıkıyor ve yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini istiyor.

ABD Göçmen ve Gümrük Kurumu şefi Timothy Robbins ise "Yasaların uygulanması konusunda pek de bir seçim hakkı yok. Bazı durumlarda aileler bölünecek. Bu özellikle çocuklar için çok, çok zor ancak gerçek şu ki memurlarımız bu yasayı uygulayacak" diyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir