Ümit Kıvanç*
ABD başkanlık seçimleri dünyayı şok eden bir sonuç verdi: Irkçı, cinsiyetçi, terbiyesiz, yalancı, şımarık bir zengin dünyanın en güçlü devletinin başına geçti.
Amerikan basınında yeralan kamuoyu araştırmaları hepimizi yanılttı, ayrıca koskoca ABD devletinin böyle bir adama emanet edilmeyeceğine dair öngörülerimiz, yani “üst akıl”a bol keseden duyduğumuz “güven” boşa çıktı. Şahsen, Donald Trump’ın önünün bir şekilde kesileceğini, sevilmeyen bir siyasetçi olmasına rağmen Hillary Clinton’ın kazanacağını sanıyordum. Eş-dost sohbetlerinde Trump’ın imkânı yok kazanamayacağına dair laflar ettim, bu laflara muhatap kalmışlardan özür dilerim.
İç âlemini pek de iyi bilmediğimiz Amerikan toplumu hakkında, insanlık tarihinden uzay araştırmalarının derinliklerine her konuda söz söyleme yetkisine sahip kılınmış Türk köşeyazarı müessesesi mensupları başta, birçok insan atıp tutuyor. Nâçizâne, önce bir ne olduğunu anlayalım derdindeyim.
Aynı derdi paylaşanlar için, Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’un yayımladığı seçim sonrası kamuoyu araştırmasının sonuçlarını size aktaracağım.
AZINLIKLAR • Trump alenen ırkçı. Fakat azınlıklardan ona oy verenler yok değil. Evet, azınlıklarda Demokratların ezici üstünlüğü var, ama ilgi çekici -veya tuhaf- olan, bu desteğin 2012’den bu yana gerilemiş olması.
2012’de siyahların % 93’ü Demokratlara oy vermiş, şimdi % 88’i. Cumhuriyetçilere oy veren siyah oranı ise 2012’den bu yana % 6’dan % 8’e çıkmış. 2012’de % 71’i Demokratları seçmiş olan Latinoların bu defa % 65’i Clinton’a oy atmış. % 6 daha düşük! Onca hakarete, duvar tehditlerine, aşağılamalara rağmen, Cumhuriyetçilere oy veren Latinoların oranı % 27’den % 29’a çıkmış. Asyalılardaki artış daha fazla: % 26’dan % 29’a. 2012’de Asyalıların % 73’ü Demokratlara oy atmış, şimdiyse % 65’i.
KADINLAR-ERKEKLER • ABD’de kadınların daha çok Demokrat Parti’ye oy verdiği mâlûm. Ancak bu oran da azalmış: 2012’de % 55, şimdiyse % 54. Demokratların kadınlardaki kaybına karşılık, terbiyesiz maço Trump, erkekleri kendine çekmeyi başarmış. Geçen seçimde erkeklerin % 45’i Demokratları seçmişken, bu defa bu oran % 41’e düşmüş, Cumhuriyetçilere oy atan erkeklerin oranı % 52’den % 53’e çıkmış. Trump’ın kadın seçmen nezdinde dışarıdan göründüğü kadar kabul edilemez olmadığı anlaşılıyor: Cumhuriyetçilerin kadınlardaki oy kaybı sadece % 2; % 44’den % 42’ye.
YAŞLILAR-GENÇLER • Yine ABD seçmeninin bildik özelliklerinden biri, gençlerin daha çok Demokratları tercih etmesi. 2012’de 18-29 yaş arasındaki seçmenler arasında oranlar Demokratlar lehine % 60’a % 37’ymiş. Bu seçmen grubunda Cumhuriyetçilerin oy oranı aynı kalmış, ama Demokratlarınki % 54’e düşmüş.
30-44 yaş arası seçmenlerde Cumhuriyetçiler oy kaybetmiş, % 45’ten % 42’ye düşmüşler; ancak bu Demokratlara yaramamış, onlar da % 52’den % 50’ye inmişler.
45-64 yaş arası seçmenlerde Cumhuriyetçilerin tartışmasız üstünlüğü var: 2012’de % 51, şimdi % 53. Demokratların aldığı oy ise geçen seçimde % 47 iken şimdi % 44’e düşmüş.
65 yaşın üstünde de Cumhuriyetçiler hakim, fakat bu seçimde % 56’dan % 52’ye düşmüşler. Demokratların artış sağladığı tek yaş grubu bu: % 44’ten % 45’e.
DARGELİRLİLER-HALİ VAKTİ YERİNDE OLANLAR • Amerikan seçimlerinin belki en çok üzerinde durulması ve tartışılması gereken konusu, Trump’ın yoksullardan oy alabilmesi. Gerçi yılda 30 bin dolardan (ayda 2500 $) daha az kazananların grubunda Cumhuriyetçilerin üstünlüğü yok, 2012’de, Demokratların (Obama’nın) % 63’üne karşılık alabildikleri oy % 35’miş, ancak bu seçimde Demokratların tam % 10’luk oy kaybına karşılık, dalaveracı işadamı adaylarıyla % 6’lık artış sağlamayı başarmışlar: skor % 53’e % 41 olmuş.
Yıllık geliri 30-50 bin dolar arasında olanların 2012’de % 57’si Demokratları seçmiş, şimdiyse, % 6’lık azalmayla, % 51’i. Cumhuriyetçilerin oy oranı aynı (% 42) kalmış.
Yıllık geliri 50-100 bin dolar arasında bulunanlarda ise Demokratların oy oranı her iki seçimde aynı: % 46. Cumhuriyetçilerin bu grupta % 2 kaybı var: % 52’den % 50’ye düşmüşler.
Yılda kazandığı para 100 ile 200 bin dolar arasında bulunanlar Clinton’a yönelmiş, 2012’de % 44’ü Demokratlara oy vermiş olan bu grubun bu seçimde aynısını yapan kısmı % 48. Cumhuriyetçilere güvenenlerin oranıysa % 54’ten % 48’e inmiş.
En üst gelir grubu, yıllık geliri 200 bin dolardan fazla olanlar, 2012’de açıkça Cumhuriyetçileri tercih etmişler, oy oranları, bu parti lehine % 54’e % 44 olmuş. Şimdiyse, Cumhuriyetçilerin oy oranı % 48’e düşerken, Demokratlar, % 4’lük yükselişle aynı oranı, % 48’i tutturmuş.
EĞİTİMLİLER-EĞİTİMSİZLER • Trump’ın yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve “yerleşik düzeni yıkma” palavralarıyla en çok hitap edebildiği kesimin yüksek okul okumamışlar olduğu anlaşılıyor. 2012’de yüksek tahsilli Amerikalıların % 42’si Demokratları seçerken, % 56’sı Cumhuriyetçilere oy vermiş. Yüksek okul okumamışlarda Cumhuriyetçilerin üstünlüğü daha barizmiş: % 61’e karşılık % 36. Şimdiki seçimde Demokratlar yüksek tahsilliler arasındaki desteklerini % 45’e çıkarmışlar, Cumhuriyetçilerinki % 49’a düşmüş. Buna karşılık, yüksek tahsilsiz kesimde Demokratlar % 28’e inmiş, Trump’ın partisi % 67’ye yükselmiş.
KORKU ETKENİ • Süddeutsche’nin aktardığı araştırmaya göre, karamsarlar, hoşnutsuzlar, gelecekten umutsuz olan ezcümle Amerikalılar hep Trump’a yönelmiş. Seçmenlere, “Bir sonraki kuşak Amerikalıların hayatı sizce nasıl olacak?” diye sormuşlar. “Bugünkünden daha iyi olacak” diyenlerin % 59’u Demokratlara oy vermiş. Bu gruptan Trump % 38 oy alabilmiş. “Aşağı yukarı bugünkü gibi olur” diyenler arasında da Demokratların üstünlüğü var: % 55’e % 39. “Bugünkünden kötü olacak” diyenlerin % 63’ü Trump’ı seçmiş, % 30’u Clinton’ı.
24 bin 537 seçmenin oylarını attıktan sonra kendilerine sorulan sorulara verdikleri cevaplar, umarım karşımızdaki manzarayı daha iyi değerlendirmemize katkıda bulunacaktır.