Gündem

Trump'la yakın ilişkisi olan iş insanı Yalçındağ: Trump parti içinde hâlâ çok güçlü; geri dönmemesi için siyasi yasağın gelmesi gerekiyor

Mehmet Ali Yalçındağ, gazeteci Cansu Çamlıbel'e konuştu

27 Ocak 2021 11:47

İş adamı Aydın Doğan'ın damadı ve Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD Başkanı Biden'la birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinde çok şeyin değişmeyeceğini belirterek "Başkandan başkana bir şeyler değişiyormuş sanılıyor ama aslında bir sistem var, o sistem direniyor" dedi. 

Gazete Duvar'dan Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtlayan Mehmet Ali Yalçındağ Türkiye'nin Trump dönemindeki avantajının Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kurduğu ilişki sayesinde konuları doğrudan dinlemesi ve bunun da Türkiye'ye hak vermesini sağlaması olduğunu söyledi. 

Cansu Çamlıbel'in "Trump ile ilişkiniz nedeniyle New York Times’a kadar haber oldunuz. 'Damatlar diplomasisi' yakıştırması yapılan Berat Albayrak-Jared Kushner ilişkisini kuranın siz olduğu hep konuşuldu. Hatta New York Times sizi de Aydın Doğan’ın damadı olmanızdan yola çıkarak 'üçüncü damat' olarak tanımladı. Trump görevdeyken onun iş yapma biçimiyle ilgili kamuoyu önünde hiç konuşmadınız. Artık başkan değil. Üzgün müsünüz ikinci dönemi alamadığı için?" sorusuna da yanıt veren Yalçındağ "Amerikan başkanının arkadaşı konumunda olmak ve bunun biliniyor olması çok iyi bir şey değilmiş. Zor bir şeymiş!" yanıtını verdi. 

Donald Trump'ın başkanlık koltuğunda oturduğu dört sene boyunca kendisiyle hiçbir şekilde temas etmediğini, görüşmediğini ifade eden Yalçındağ, Trump'ın damadı Jared Kushner'le TAİK’in Washington’da yaptığı son konferansta görüştüğünü dile getirdi. Kushner ile de arkadaş olarak bir temasının olmadığını belirten Yalçındağ, Trump'ı ortalık sakinleştikten sonra aramayı düşündüğünü aktardı. 

Yalçındağ'ın Çamlıbel'in sorduğu sorulara verdiği bazı yanıtlar şöyle:

Bizde bir de "dost acı söyler" diye bir laf var ya… Özellikle son süreçte, seçim sonuçlarına itiraz ettiği, Kongre baskınına kadar giden süreçte hatalı olduğunu düşündünüz mü?

Bu konuda bir şey söylemek istemiyorum çünkü siyasetçi olmak başka bir şey. Ben iş adamı olarak baktığım zaman doğrular ve yanlışlar başka olabilir. Doğru bir değerlendirme olmaz. Tabii ki kimsenin şiddeti tasvip etmesi mümkün değil. Protesto yapılabilir, eleştiri yapılabilir, toplanılabilir. Bunlar demokratik hak ve özgürlükler. Tek tasvip etmediğim şey yapılan taşkınlık, Kongre binasının kırılıp dökülmesi. Zaten sonra kendisinin de bunlara prim vermediğini söyledi. Bunlar yanlıştı maalesef. Ama tabii ekonomiyi iyi yürüttüğünü düşünüyordu, insanların yaşam seviyesini yükseltmek adına yaptığı çalışmalardan çok memnun ve mutlu gözüküyordu. Covid olmasaydı belki daha farklı sonuç elde edebilirdi. Demoralize olunca insanlar panik yapabilir. Bu da o süreci belki de yanlış yönetmesine neden oldu.

Tanıdığınız Trump bundan sonra ne yapar, köşesine çekilme ihtimali var mı?

Trump’ın geri dönmemesi için siyaset yasağı gelmesi gerekiyor. Trump Cumhuriyetçi Parti içinde hâlâ çok güçlü. Trump’ın işaret etmeyeceği senatörlerin dahi tekrar seçilmelerinin zor olacağı düşünülüyor. Yeni parti kurarsa en az yüzde 10 oy alacağı düşünülürse, yüzde 1’in bile çok önemli olduğu Amerika’da Cumhuriyetçi Parti'nin tekrar başkanlığı alması zor olur. Geçmişte benzeri olaylara tanıklık etmiştik. Sonuç olarak Trump önemli figür olmaya devam edecek ve bundan sonraki seçimlerde yeni başkan adayının belirlenmesinde Cumhuriyetçi Parti ile Trump arasındaki gelişmeler belirleyici olacak. Covid salgını patlamasaydı yeniden başkan seçileceğine inanan Trump’ın tekrar başkan adayı olmasını engelleyecek tek gelişme siyaset yasağı veya Trump’ın şirketlerine açılacak davalar olabilir. Bu şekilde zorlamalar yapılırsa da Trump destekçilerinin bağlılıkları çok daha fazla arttırarak yoluna devam edecektir. Özetle çok sıkıntılı, sancılı olması muhtemel bir dört yıla tanık olacakmışız gibi görünüyor.

ABD’nin 46. Başkanı Joe Biden geçen hafta yemin ederek göreve başladı. Fakat Türk-Amerikan ilişkilerinde “yeni yönetimle yeni sayfa” çok zor gözüküyor. Zira Biden yönetimi artık ilişkilerde yapısal sorun haline gelmekte olan çetrefilli dosyalar devraldı. Size göre Türkiye’yi ABD ile ilişkisinde nasıl bir süreç bekliyor?

Tahmin edilebileceği gibi, seçim döneminin son haftalarında atmosfer biraz gergindi. Ama Türkiye-ABD ilişkilerinde bazı konular başkanlar değişse de sistem devam ediyor. Devleti yöneten siyasi partiler de değişse, bazı devlet gelenekleri devam ediyor. Obama’dan Trump’a geçilen süreçte de aslında çok şey değişmedi. Ben Trump’tan Biden’a geçişte de çok şeyin değişmeyeceğini düşünüyorum. Suriye’de Amerikan askerleri vardı. Trump kendisi o bölgede asker bırakılmasından yana olmadığını söylese de Pentagon, sistem, adına ne diyeceksek, Amerikan askerlerinin orada kalmasını sağladı. Başkandan başkana bir şeyler değişiyormuş sanılıyor ama aslında bir sistem var, o sistem direniyor.

Türkiye’nin Trump’taki avantajı şuydu; danışmanlarına, kabinesine “Bana F-35 konusunu anlatın” demekten çok Başkan Erdoğan ile kurduğu ilişki sayesinde kendisi konuyu doğrudan dinliyordu. Bu da Türkiye’ye hak vermesini sağlıyordu. Mesela Türkiye’nin, başta ABD’den Patriot almak isterken, neden sonuçta S-400 aldığını ilk ağızdan dinliyordu. Bakanlarından rapor almak yerine kendisi dinlemeyi tercih etti. Belki onun için süreçte bize hak vererek Obama hükümetini suçladı; “NATO müttefikimiz Türkiye’ye ihtiyacını vermemişler. Hata yapmışız” dedi.

Biden ne yapar?

Herkes Biden yönetimiyle, ilgili kurumların daha fazla işleyeceği bir modelin çalışacağı bekleyişinde. Ben bu ne demek tam anlamıyorum açıkçası. Kurumların işlemesi başkanın konularla bizzat ilgilenmeyeceği anlamına gelmez. Bir başkan Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istiyorsa ister kurumlar çalışacak ister başkan kendisi ilgilenecek, isterse iki süreç birlikte işleyecek. Ne olursa olsun sonuçta başkanın politika ajandası belirleyici olacak.