Çevre

"İğneada'ya santral yapmak hukuka aykırı"

Trakya Çevre Platformu Avukatı Bülent Kaçar: Hükümetin 2004 yılında açıkladığı bölge planının ana amaçlarında tarımsal faaliyetin geliştirilmesi ve doğanın çevrenin korunması yatıyor

17 Ekim 2015 19:02

Kırklareli'nin Demirköy İlçesi'ne bağlı İğneada'da nükleer santral yapılacağı yönündeki Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Karaboyun’un açıklamasının ardından tepkiler gelmeye devam ediyor. TMMOB ve Trakya Çevre Platformu Avukatı Bülent Kaçar, bölgeye böyle bir santralın yapılmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, hükümetin 2004 yılında açıkladığı bölge planının ana amaçlarına da aykırı olduğunu öne sürdü.

CNN Türk’te yer alan habere göre; Trakya Çevre Platformu Avukatı Kaçar, 2004 yılında hükümet tarafından Trakya bölgesi için hazırlanan 100 bin ölçekli çevre planının onaylandığını hatırlatarak, "Uygun plan değişikliği yapılmadan o bölgeler enerji üretim yerleri olarak ilan edilmeden, böyle bir projenin planlanması ve devlet katında düşünülmesi ile basına yansıması bir takım dış ülkelerle dış sermaye güçleriyle bir takım anlaşmaya girişilmesi devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz" dedi.

Santralin yapılmasının mevcut hükümetin 2004 yılında açıkladığı bölge planının ana amaçlarına aykırı olduğunu anlatan Kaçar, “Bu hükümetin 2004 yılında aldığı kararla hazırlanan plana göre bu santralin buraya yapılması amaçlarının tersine düşmektedir. Çünkü bölge planının ana amaçlarında tarımsal faaliyetin geliştirilmesi ve doğanın çevrenin korunması yatıyor. Siz bu bölge planın ana fonksiyonun bozucu bir takım plan değişikleriyle çevre kirliliği çok yüksek, ölümcül projeleri Trakya'ya taşıyamazsınız. Bu Danıştay 6'ncı dairesinin bölge planlamasının hukuksuzluğunu işaret eden ve bu konuda Trakya'nın çevre korumacı, çevre kirliliğinden arındırılmış bir şekilde planlanmasını esas alan yürütmeyi durdurma iptal kararlarına, bu davada verilmiş bilirkişi raporlarına da açıkça aykırıdır. Biz bu yüzden Trakya bölgesinde nükleer ve termik gibi enerji tesislerinin kurulamayacağını hukuken biliyoruz. Bırakın her şeyi bu iktidarın kendi hazırladığı plandır, bu açıklama kendi planlarına da aykırıdır" dedi.

 

"Trakya dünyanın en verimli tarım alanlarına sahiptir"

 

Trakya'nın, Türkiye ve dünyadaki en verimli tarım alanlarına sahip olduğuna vurgu yapan Kaçar, “Istranca gibi bir mücevhere sahiptir. Üç ayrı denizle çevrili bir eko sistemden bahsediyoruz. Trakya'da yerin altı her zaman yerin üstünden değerlidir. Bu çerçevede gerek planlama hukuku, gerek yürürlükteki planlar, gerekse çevre yasası ve bölgenin eko sistemi gözetildiğinde, buraya termik santraller kurmak hukuku katledip bölgenin cinayete kurban gitmesidir" dedi.

 

"Doğal denge geri dönmeyecek gibi sarsılır"

 

İğneada'ya santral yapmanın doğal dengenin geri dönülmeyecek gibi sarsılmasına neden olacağına dikkat çeken Bülent Kaçar, “Örneğin çok ciddi limanlar, çok ciddi otoyollar gündeme gelir ki bunların hepsi Istranca'ya ulaşmak için İğneada'yı delik deşik etmek zorunda kalan projelerdir. Başka türlü ulaşım mümkün olmaz. Oralara kurulacak her türlü liman oradaki doğal yaşamı longoz ormanlarını su kaynağı olan ıstrancaları katledecektir. Trakya'daki doğa özel bir doğa ve hepimizin içinde yaşadığı bir sistem. Bu verimli tarım alanları 10 binlerce yılda oluştuğuna göre buna sahip çıkmak lazım. Ben şunu soruyorum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, yani devlet kimin hizmetindedir? Anayasanın 56. maddesi herkes sağlıklı bir yaşama hakkına sahip derken ve bu hakkın gerçekleşmesi devletin ve vatandaşın ödevi derken, böyle projeleri gündeme getirmek kime hizmet eder? Çevreyi korumaya hizmet etmez. Siz sermayenin enerji şirketlerinin ihtiyaçlarını taleplerini, karşılamaya çalışıyorsunuz demektir. Trakya bir tarım havzasıdır bir enerji üretim alanı değildir. Hükümetin bu çerçeveye dikkat etmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Japonya'da çok yakın zamanda bir nükleer felaket yaşandığını hatırlatan Trakya Çevre Platformu Avukatı Bülent Kaçar, “Zaten Trakya bölgesini etkileyen Çernobil faciası üzerinden yıllar geçti bunların biz acı sonuçlarını yaşadık ve hala yaşıyoruz. Kanserle yaşıyoruz. Şu an bir çok biolejik çeşitlilik hayvan türleri sadece Çernobilden dolayı Trakya bölgesi çok büyük zarar gördü. Yani bu çerçevede Trakya bölgesi yeni bir nükleer riski bağrında taşıyamaz. Böyle bir risk her zaman vardır aksini kimse söyleyemez. En yakın örneği Japonya'da yaşanmıştır" diye konuştu.

İlgili Haberler