Spor

Toroman'a mı kızmalıyız, Denizli'ye mi?

Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş kendi sahasında CSKA Moskova karşısında Krasıc'in golüyle yenik duruma düştü.

09 Aralık 2009 02:00

T24 - Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş kendi sahasında CSKA Moskova karşısında Krasıc'in golüyle yenik duruma düştü.

Bobo'nun 86. dakikada gelen golü beraberliği sağladı. Uzatma dakikalarında Aldonin'in golü Moskava ekibine galibiyeti getirdi. Bu sonuçla CSKA yoluna Şampiyonlar Ligi'nde devam ederken Kartal Avrupa'ya veda etti. Mehmet Demirkol Dün gece oynanan maçı değerlendirdi.

Beşiktaş'ın savunma eksikliğinin olduğunu söyleyen Demirkol'un milliyet gazetesinde bugün (09.12.2009) yayımlanan yazısı:

Mustafa Denizli, CSKA’nın Necid’le tek santrforlu, arkasında Dzagoev’le oynayacağından hareketle, sağlam Rüştü - Sivok-Ferrari üçlü savunmasının temelde yeterli olacağını düşünmüş olmalı.

Böyle düşünmüş olmalı ki, Ernst ve Fink’ten iki yönlü hatta daha çok hücum yönünde yararlanırken Toraman’a sadece Dzagoev’i takip emri vermişti. Belki de genç oyuncunun ilk maçtaki ekstra oyunundan çok etkilendiğinden...  Şunu söyleyelim, adam adama savunma bugün savunma değildir. Bir kişiye odaklanmak karşınızda alan oyunu oynayan bir ekip varsa (ki artık herkes öyle) sadece sizi eksiltir.

Golün tam da bu sebeple, Toraman’ın alan/top önceliğini unutup Dzagoev’e odaklanmasından gelmesi iç acıtıcıydı.

Önde oynaması gereken takım Beşiktaş’tı ve CKSA’da Mamaev, Aldonin ve Krasic’in nasıl dikine gidebildikleri de bilinen bir gerçekti. Zaten Beşiktaş önde oynayarak başladı. Bahsi geçen oyuncular da fırsat bulukları her an Beşiktaş kalesine indiler. Toraman’a mı kızmalıyız, Denizli’ye mi? Bu plana sadık kalan Toraman’a mı? 20 yıldır şu adam adama hikayesinden vazgeçmeyen hocaya mı?  

Maçın başında Tello’nun Fink’in harika pasıyla Akinfeev’le karşı karşıya kalışında gol gelse belki oyunun kaderi değişebilirdi. Ve belki o zaman Beşkitaş’ın bu adam adama tedbiri dar alanda işe yarardı. Bu mümkün. Ancak bu oyun tarzıyla ve bu skor dengesiyle bu planın işlemesi kolay değildi.

İşin ilginç yanı Beşiktaş’ın savunma kanatlarının rakibin hücum tehdidiyle hep tedirgin kalmasına rağmen, yani  Beşiktaş kanatlarda etkisiz kalırken Denizli’nin tüm tedbiri göbeğe odaklamasıydı. Tabii hücuma da bunu anlayabiliyoruz çünkü doping skandalından en çok zarar gören yer orasıydı. Ama rakipte Mamaev ve Krasic varken neden Dzagoev’e özel tedbir onu anlamak kolay değil.

Kolay değil ve üzücü.

Hem de rakip muhtemel bir ihraç tedirginliği içinde oyuna başlamış kaderini beklerken. Şimdi biz bekleyelim. Bu doping mevzu bize yarar mı? Hiç uzak bir ihtimal değil.