Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde 6 Şubat depremlerinde evlerini kaybettikten sonra konteyner kente yerleştirilen vatandaşlar, buradan çıkarılarak başka bir bölgeye yerleştirilme kararına karşı eylem yaptı. Melikgazi Belediyesi tarafından kurulan konteyner kentten çıkmak istemeyen aileler, 'Perişan olmak istemiyoruz' pankartı ile yetkililere sesini duyurmaya çalıştı. Depremzede Hasan Doğ, "Burası dördüncü yerimiz. Bizi beşinci yere göndermek istiyorlar. Melikgazi Belediye Başkanı burada bize '5 yıllığına oturabilirsiniz' dedi buraya yerleştirirken. Şimdi bizi buradan başka yerlere dağıtmak istiyorlar. Komşularımızla birbirimize alıştık. Birbirimize yardım edebiliyoruz. Hiçbir suçumuz yok. Bizi neden büyükler başka yerlere dağıtmaya çalışıyor. Melikgazi konteynerini ne yapacaklar? Kime peşkeş çekmeye çalışıyorlar" dedi.
Melikgazi Belediyesi ve hayırseverler tarafından Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde yaptırılan ve AFAD İl Müdürlüğüne teslim edilen konteyner kent törenle açılmıştı.
6 Şubat depremlerinin etkilediği şehirler arasında yer alan Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde kurulan konteyner kentte yaşayan vatandaşlar tahliye edilerek farklı bir alana taşınma kararını protesto etti. Konteyner kentte bir araya gelen depremzede vatandaşlar, ‘Melikgazi’den başka yaşam alanına gitmek istemiyoruz’ dedi.
"Bu derdi hiçbiriniz çekmedi"
79 yaşındaki depremzede Hasan Doğ, 6 Şubat depremlerinden sonra 4 kez farklı noktaya yerleştirildiklerini belirtti. “Depremi görmeyen bizim ne çektiğimizi bilemez” diyen Doğ, şunları söyledi:
"Burası dördüncü yerimiz. Bizi beşinci yere göndermek istiyorlar. Melikgazi Belediye Başkanı burada bize '5 yıllığına oturabilirsiniz' dedi buraya yerleştirirken. Şimdi bizi buradan başka yerlere dağıtmak istiyorlar. Komşularımızla birbirimize alıştık. Birbirimize yardım edebiliyoruz. Hiçbir suçumuz yok. Bizi neden büyükler başka yerlere dağıtmaya çalışıyor. Melikgazi konteynerini ne yapacaklar? Kime peşkeş çekmeye çalışıyorlar. Bizim amacımız buradan gitmemek. Lütfen sesimizi duyun. Tekrar ediyorum ölsek de çıkmayacağız. Eğer bizi duymazsanız biz de sizi duymayız sayın büyükler. Allah rızası için sesimizi duyun ve bize yardımcı olun. Bizi buradan götürmeyin. Depremi görmeyen bizim ne çektiğimizi bilmez, bilemez. Bu derdi hiçbiriniz çekmediniz. Sizin hiçbiriniz bu işin ne derece ağır olduğunu, psikolojimizin nasıl bozuk olduğunu bilmezsiniz. Bilemiyorsunuz da zaten bilseniz böyle yapmazsınız. Lütfen sesimizi duyun."
"Geleceğimiz için yaşam alanlarımızdan gitmek istemiyoruz"
Konteyner kentte yaşayan kadınlar da şöyle tepki gösterdi:
"1 yıldır burada oturuyorum. Önceki hayatımızı anlatırsak çadır kentleri, yaşadığımız alanları çok çok zor süreçlerden geçtik. Asrın felaketini yaşayan insanlarız. Çocuklarımız, bizler, gençler, ve geleceğimiz için yaşam alanlarımızdan gitmek istemiyoruz."
"Biz yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz"
Bir diğer konteyner kent sakini ise yetkililere şöyle seslendi:
“Bizler bir şeyleri yeniden inşa etme peşindeyiz. Daha kanayan yaralarımızı saramadan bir tanesiyle daha baş etmemiz mümkün değil. Şurada herkes birbiriyle arkadaş, sırdaş, aile. Güzel bir şekilde yaşam alanını inşa etmeye çalışıyoruz ve bunu da başardığımıza inanıyoruz. Biz yeniden, aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. Hepimiz anneyiz, hepimiz babayız, eminim büyüklerimiz de aynı şekilde annedir, babadır bunun için bize yardımcı olun. Bizi olduğumuz durumdan uzaklaştırmayın. Bizi yeniden, yeniden oradan oraya, oradan oraya atmayın. Burada kimsenin birbirine bir zararı yok. Kimse kötü olsun istemiyor. Gittiğimiz yerde neyle karşılacağız? Ne yaşayacağız? Biz yeniden aynı psikolojileri yaşamak istemiyoruz. Bizi bulunduğumuz yerden lütfen almayın."