Yaşam

Töre baskısına suç duyurusu

Kayınbabası ve yakınları, eşi evi terk eden genç adamdan onu bularak öldürmesini istedi. O da savcılıktan yardım istedi.

04 Mart 2009 02:00

Adana'da bir genç, çalışmak amacıyla gittikleri İzmir'de eşinin evi terk ettiğini, kayınbabası ve yakınlarının ise eşini bulup öldürmesi için kendisine baskı yaptığını iddia ederek Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Adana'nın Dağlıoğlu Mahallesi'nden yaklaşık bir ay önce çalışmak üzere eşi Şükriye D. (26) ve 5 yaşındaki oğlu Ömer'i yanına alarak İzmir'in Bornova ilçesinde kiralık bir eve yerleşen Şeyhmus D'nin (28) anlatımına göre, bir iş görüşmesine gittiğinde eşi, evi terk etti. Eşinin, oğulları Ömer'i evde bırakıp eşyasını, yeşilkart ve nüfus cüzdanını alarak kendilerini terk ettiğini bildiren Şeyhmus D, polise ve Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulundu.

Terk eden eşe boşanma davası

Eşinden haber alamayınca oğlu ile Adana'ya dönen genç adam, Cumhuriyet Savcılığına dilekçe verdi ve nöbetçi aile mahkemesine de boşanma davası açtı.

Kayınpederi töre baskısına başladı

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde yaşayan kayınbabası Ali B. ve yakınlarının üzerinde baskı kurduklarını öne süren Şeyhmus D, bunun cinayete azmettirmeye dönüştüğünü iddia ederek Adana Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi verdi.

Genç adam, şikayet dilekçesinde, ''eşimin kaybolmasının ardından tehditler alıyorum. Eşimin babası Ali B. ve yakınları 'kızımızı sen öldürdün, öldürmediysen de bul öldür' diye tehdit ediyorlar. Eşimin ve bana yönelik kötü bir şeyin başımıza gelmesinden korkuyorum'' ifadelerine yer verdi.

Seyhmus D, Adana'da eşiyle birlikte tarla ve bahçelere yevmiye karşılığı çalıştıklarını söyledi.

İş bulamayıp maddi sıkıntı çekince İzmir'e gitmeye karar verdiklerini belirten genç adam, şöyle konuştu:

''Adana'da geçimimizi sağlamak için simit de satıyordum, ancak daha sonra başka bir kente yerleşmeyi düşündük. İzmir'de çalışıp kendimize güzel bir yaşam kuracaktık. Önce kiralık bir ev tutup yerleştik. Gittiğimiz günden itibaren iş aramaya başladım. Eşimin evi terk ettiği gün de ekmek fırını sahibiyle iş görüşmesine gitmiştim. Eve döndüğümde yoktu. Yapabileceğim bir şey olmayınca tekrar Adana'ya geldim.

‘Kaçarak evlenmiştik’

Eşimle aramızda herhangi bir sorun yoktu. Biz birimizi sevdik. Evlenmek için ailesinden istedik, ama vermemişlerdi. Bunun üzerine kaçtık. Daha sonra ben ailesine başlık parası karşılığında 300 gram altın vermiş ve bunun üzerine barışmıştık. Şimdi de eşimi bulup öldürmemi istiyorlar. Bizim ailemizde, töre veya namus cinayeti gibi bir olay yaşanmadı, yaşanmaz da. Allah'ın verdiği canı Allah alır. Elimi kana bulamam. Ancak artık dönse bile barışmayı kabul etmeyeceğim.''