İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Taksim projesine itiraz edenleri "Başbakan istiyor, bu yapılacak" diye geri çevirdiği iddia edildi.
Taksim’de yayalaştırma projesi adı altında Meydan’a çıkan bütün yolları birer otobana çevirecek olan proje için ilk kazma bu ay vurulacak. İstanbulluları Başbakan’a “one minute” demeye çağıran mimarlar dünyadaki örneklerle birlikte Taksim Projesi’ni Taraf gazetesinden Serkan Ayazoğlu'na değerlendirdi.
Konuyla ilgili olarak konuşan Prof. Dr. İhsan Bilgin, çok geç olmadan projeden vazgeçilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"İstanbul metrosu gibi Cumhuriyet tarihinin en önemli projesini hayata geçirmesi nasip olmuş bir iktidarın onu kenara koyup Taksim ve kanal gibi fiyasko olacağı belli işlerle uğraştığına inanamıyorum. Kadir Topbaş’ı tanır, dostane duygu beslerim, demokrat, ölçülü, hümanisttir. Böyle saçma proje ile uğraşmaz, sanırım Başbakan’ın çevresinde kendini vizyoner satan ve mimari ve kent açısından ciddi olmayan insanlar var ve açıkça yalan söylüyorlar. Sivil topluma önerim derhal randevu alıp Başbakan’la görüşmeleri ve geç olmadan, Taksim ve kanal yerine metroyla ilgilenmeye çağırmaları. ‘Taksim’e kazma’ deniyor. Henüz Taksim rezil ve geç olmadan şu kazma kimdeyse emin yere saklansa, sağduyu çalışsa..."
'Teşhis yok, ameliyat var'
Mimar Korhan Gümüş, dünyada başarılı dönüşüm projeleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Kahire’de El Ezher bölgesi kentin içinde terk edilmiş ve mezbelelik halinde bir kamu alanıydı. Selahaddin Eyyubi surlarının yanında yer alan bu önemli alan işlevsiz kalmıştı. Belediye ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile El Ezher Parkı kentin tarihî merkezine canlılık kazandıran, yaşam kalitesini arttıran bir özellik kazandı. Taksim’de öngörülen proje kendisine iş çıkarmak için, teşhis koymadan hastayı ameliyata alan acemi doktorlar gibi davranan kişilerin eseri. Hep birlikte İstanbullular olarak Başbakan’a ‘one minute’ diyelim. Proje uygulandıktan sonra tartışmak istemiyoruz. Kadir Topbaş kendisiyle Taksim projesini konuşmak isteyenlere ‘Sizinle konuşacak bir şey yok. Başbakan istiyor, yapılacak’ diyor. Bir belediye başkanı düşünün; kentin meydanına yapılacak bir proje için dahi başbakandan talimat alsın. Eğer bir kentte mimari projelere, heykellere, sanat eserlerine başbakan karar verirse, demokratik bir yönetimden söz edilebilir mi?”
'70’lerin mühendislik modeli'
Mimar İpek Akpınar ise Taksim projesinin bir ıssızlaştırma projesi olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Kentliye büyük haksızlık. Trafiği yeraltına almak 70’lerde uygulanan bir mühendislik projesi. Bunun ne kadar ölü ve ıssız mekânlar yarattığını Sütlüce ve Haliç’te gördük. Bu proje tarihe kara leke olarak geçecek. Aynı trafik yoğunluğu Londra’da da var. Trafalgar Meydanı projesinde bizzat çalıştığım için biliyorum. Sorun, otobüsleri meydandan alarak, servis otobüslerinin durmasını engelleyerek, küçük bir iki rötuşla, trafik yeraltına alınmadan, meydan ıssızlaştırılmadan çözüldü.”
'Çamlıca’ya cami projesi jet gibi'
İlk duyurusu 24 temmuzda yapılan Çamlıca Camii projesi jet hızıyla ilerliyor. Çamlıca Tepesi’ne inşa edilecek cami projesi için Türkiye’nin değişik yerlerinden 47 mimar başvuruda bulundu. İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma Derneği Başkanı Vahap Kanıtoğlu, “92 kişi dosya satın almıştı. 47 tanesi yarışmaya katılmak için proje gönderdi. Seçici kurul, projeleri değerlendirecek. Sonuçlar 10 eylülde açıklanacak’’ dedi.
İşte Trafalgar örneği
Mimar Asu Aksoy, dünyadaki başarılı dönüşüm örneklerine ilişkin olarak şunları söyledi:
“Londra’daki Trafalgar Meydanı, kentin önemli bir kesişme ve gezi alanıdır. Burada akşamları bazı etkinlikler de yapılır. Orada otobüsler birikiyordu, trafik yoğunluğu vardı. Londra Belediyesi geniş bir çember çizerek çevreyi ele alan bir plan yaptı. İnşaat yapmak yerine yoğunluğu azalttı. Yan yolları, otoparkları yeniden ele aldı ve yayalara daha fazla alan açtı. Böylece meydan daha iyi kullanılır hale geldi. Bir de Marsilya örneği var. Burada da kamu alanlarını geri kazanmak için bir alan yönetimi oluşturuldu. AB fonları kullanılarak, işlevsiz kalmış endüstri mirası alanlarına yeniden işlev kazandırıldı.”