"Ölmeyin lütfen! Hakikaten obez değilseniz, bir hastalık riski taşımıyorsanız zayıflamayın. Deli gibi perhiz ve egzersiz yapmayın! Çünkü asıl güzel olan sizsiniz!.."
Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Dila Kurt’un (19), Dr. Muzaffer Kuşhan’a ait Polonezköy’deki zayıflama kliniğinde ölümünün ardından gelen sert tepkilere, Star gazetesi yazarlarından Alin Taşçıyan da bu sözlerle katıldı... Son yılların 'gözde' diyet endüstrisine ve hastalığa varacak düzeydeki zayıflık merakına eleştiri okları yağdıran Taşçıyan, aşağıdaki yazısında "Tombul kadınlar birer sanat eseridir" başlığını kullandı:
Ana tanrıça heykelcikleri doğurmayı, besleyip büyütmeyi simgelediği için karnı ve memeleri kocamandır. Hellenistik çağın Afrodit heykelleri etine dolgun, iki kalın bacak ve geniş kalçalar üzerinde aşk saçar. Rafaello’nun, Renoir’ın, Ingres’in, Ruebens’in yuvarlak kıvrımlı şahane nüleri eğilince, oturunca belleri iki kat olur. Botero’nun şişmanları uçarcasına dans eder. Güzellik, cazibe ve sanatsal yaratıcılığı simgeleyen üç figür her sanatçının elinden etine dolgun kadınların betimlendiği tablo ve heykeller olarak çıkar. Müzelerde başköşelere konulan sanat başyapıtlarına konu olan, sanatçıların ince zevklerine hitap eden, onların estetik çerçevesine giren kadınların hiçbiri 0 beden değildir. Hiçbiri kendine eziyet edecek sıfır kişilikli kadınlardan da değildir.
Oysa güzellik, zarafet ve cazibe kavramlarının içinin boşaltıldığı ve tekbiçime indirgendiği günümüzde kadın, güzel görünmek için avuç içi kadar bikinilerden dışarı taşmayacak kadar zayıf olmalı. Kemiklerinin üzerinde o kadar az et bulunmalı ki bacak bacak üzerine attığında selüliti varmış gibi görünmesin. Sürekli perhiz ve egzersiz yapmalı, başarılı perhiz reçetelerini, güzellik sırlarını herkesle paylaşmalı. Sıkılaştırıcı, selülit önleyici, yaşlanmayı giderici, cildi geren kremlerle, jellerle her tarafını ovmalı. Yılan zehiriyle yüz kaslarını felç etmeli. Silikon dolguyla bir dudağı yerde bir dudağı gökte zebellaha benzemeli. Göğüsleri fazla şişirilmiş lastik topa dönmeli.
Kuşhan'ın kampı ruhsatsızKeten tohumundan üzüm çekirdeğine, kekik suyundan ginkgo bilobaya ne gerekiyorsa kullanmalı zayıflatıcı, antioksidan, antitoksin vs. niyetine. Aerobik tarihe karıştıysa, stepin modası geçtiyse, yoga ve tai chi çok sabır istiyorsa plates yapmalı. Rengi açıla açıla soldurulmuş ve nihayet kanarya sarısı tutturulmuş ama yıprandığı için kısa kesilmiş saçlarına kaynak yaptırmalı, olmadı çıtçıtla postiş tutturmalı. Saçlarına uygun bir çift aquamarin lens takmalı. Donuk donuk bakmamak için doğal hareli cinsini tercih etmeli. Bedenini bir elbise askısına dönüştürmeli ve üzerine ünlü markaların pahalı ürünlerini asmalı.
Asgari düzeyde bile sanat zevkinden yoksun insanların faşizan güzellik anlayışı kadın cinsini işte böyle tuhaf bir yaratığa dönüştürüyor. Gergef yüzü, kopacakmış gibi duran kol ve bacaklarıyla toplumsal podyuma çıkmış, mutsuzluğunu aşk temalı ürünlerle gidermeye çalışan, depresif tüketiciler haline geldi kadınlar. Tüketim toplumunun propagandasını yapan iletişim araçlarının hedef tahtası olarak her gün yeni bir diyet reçetesiyle, yeni bir markayla, yeni bir trendle imtihan ediliyorlar. Kameranın yapısı gereği insanları olduğundan çok daha kilolu göstermesi dezavantajı yüzünden eridikçe eriyen yıldızcıklara özendiriliyorlar. Moda endüstrisinin daha vücut yapısı oturmamış 15 - 16 yaşındaki kız çocuklarını 35’ini geçmiş kadınların giysilerinin mankeni olarak kullanması yüzünden komplekse sokuluyorlar. Sonunda obezite gibi önemli bir sağlık sorununun tedavileri beş on kilo fazlası olan kadınlara bile uygulanıyor!
Aynı tüketim toplumu sürekli önlerine abur cubur sürüyor, gurme kültürünü körüklüyor. Daha çok yedikleri ve otomobil, asansör, yürüyen merdiven yüzünden neredeyse hiç yürümedikleri bir hayat tarzında sağlıklı kalmaları için onlara yeni mal ve hizmetler öneriyor. Bu kötü niyetli kısırdöngü içinde kadınların sağlığıyla, hayatıyla oynanıyor. Bilgisayar ve televizyon ekranları başında zamanını başkalarını röntgenleyerek ve dedikodu yaparak geçirenler, Roma arenalarındaki kana susamış kalabalık gibi ‘Tektip güzel olmayan ölsün!’ diye bağırıyor.
Ölmeyin lütfen! Hakikaten obez değilseniz, bir hastalık riski taşımıyorsanız zayıflamayın. Deli gibi perhiz ve egzersiz yapmayın! Çünkü asıl güzel olan sizsiniz! Siz Renoir’ın nehir kıyısında, Ingres’in hamamda yıkanan kadınlarısınız. Siz Goya’nın Çıplak Maya’sısınız. Siz Kibele’siniz, ana tanrıçasınız. Siz birer sanat eserisiniz. Müzeler, galeriler, özel koleksiyonlar sizlerle dolu. Geri dönüşümü yapılacak olan gazete dergi sayfaları, sanal stüdyolar değil sizin yeriniz.
SAVCILIK ADLİ TIP RAPORUNU BEKLİYOR
BAKANLIK KUŞAN'IN KAMPINI KAPATIYOR