Gündem

Tolon: Hasta olduğum için değil, hukukun gereği olarak dışarıdayım

TSK tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birinde Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturan Başbuğ'un rahatlamış görüntüsü dikkat çekiyor.

15 Mart 2010 02:00

SELİN ONGUN 
T24 / ANKARA
 


Genelkurmay Başkanlığı'nın üçüncüsünü düzenlediği “Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu” için bağımsız internet gazetesi T24 adına Ankara'dayız.

Bilkent Otel'de düzenlenen sempozyumun ilgi odağı, doğal olarak, Ergenekon sürecinde çeşitli vesilelerle gözlerin çevrildiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ. Açıklamaları iki gündür Milliyet ve Hürriyet'in manşetlerine çıkan Başbuğ, sempozyuma verilen kahve arasında etrafını çeviren gazetecilerin sorularına muhatap oluyor. TSK tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birinde Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturan Başbuğ'un rahatlamış görüntüsü dikkat çekiyor.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Orgeneral Başbuğ, karıştıkları suçlar nedeniyle koruculara yöneltilen eleştirileri ve sisteme son verilmesi önerilerini de yanıtlıyor. “Bazıları hata yaptı” diye koruculuk sisteminden vazgeçilemeyeceğini, Türkiye'de uygulanan yöntemin Afganistan ve Irak'ta da model olarak benimsendiğini anlatıyor.



'Harp okullarında sosyoloji dersi başladı'



Başbuğ açılış konuşmasında, "terörle mücadele eden güvenlik kuvvetlerinde görev alan kişilerin muhatabı toplum ve insan" sözleriyle gerekçelendirerek “harp okullarında tekrar sosyoloji dersleri verildiğine” de işaret ediyor.

Başbuğ'un ardından, NATO Müttefik Dönüşüm Komutanı Orgeneral Stéphane Abrial ile birlikte sempozyumun “onur misafiri” olan Harvard Üniversitesi'nden Prof. Graham Allison bir sunuş yapıyor. Allison, “Nükleer Terörizm – Önlenebilir Nihai Felaket” adlı çalışması Türkiye'de de yayımlanan önemli bir uzman.



Çetin Doğan'a sorulan saldırı perdeye yansıdı



Sempozyumda perdeye yansıtılan terör görüntüleri arasında, İstanbul'da bombalı kamyonla saldırılan HSBC genel müdürlük binası gözümüze takılıyor. Görüntü; El Kaide ile bağlantılı örgütlerin üstlendiği 20 Kasım Kasım 2003'teki saldırının, “Balyoz darbe planı” soruşturmasında tutuklanan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın sorguda muhatap olduğu sorular arasında yer alması açısından ilgimizi çekiyor.



Tolon: Hasta olduğum için dışarıda değilim



Kahve arasında bir kenarda dikkatimizi çeken isim, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon. Aynı süreçte gözaltına alınan isimlerden, eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da Genelkurmay'ın sempozyumda ağırladığı isimler arasında.


Meslektaşlarımız Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un etrafını çevirdiği sırada kısa bir süre Tolon ile sohbet ediyoruz. Ergenekon davasındaki suçlamalarla ilgili olarak çok konuşmak istemediğini belli ediyor, ancak bir not düşüyor:

“Dışarıda olmamın nedeni sağlık sorunları değil. Medyada tahliye sebebim yanlış gösteriliyor. Ben hukukun sonucu olarak ben dışarıdayım...”



'Buraya da mı gelmeyeceğiz?..'



Tolon'a, sempozyum nedeniyle de olsa medyanın karşısına çıkmanın cesaret gerektirdiğini söylüyoruz. Bu sözlerimizi, “Yok canım, buraya da mı gelmeyeceğiz, elbette burada olacağım” diye karşılıyor.

Hurşit Tolon, İlker Başbuğ'un devre arkadaşı. Başbuğ'un, Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz verdiği ilk emrin, o sırada Kocaeli Cezaevi'nde tutuklu bulunan Tolon'un Garnizon Komutanı'nca ziyaret edilmesi olduğunu hatırlatalım.

Başbuğ: Bilgilendirmeyi çok iyi yapamıyoruz

Orgeneral Başbuğ'un, sempozyuma verilen ara sırasında gazetecilerle yaptığı kısa sohbete gelince...  Gazetecilerin, ''Genelkurmay Başkanlığı tarafından zamanında bilgilendirilme konusunda sıkıntı yaşadıklarını'' ifade etmeleri üzerine, Başbuğ, 'Doğru haber verin, deniyor. Tabii doğru haber vermeniz için bilginin zamanında gelmesi lazım. Biz bunu tabi yapabiliyor muyuz? yapamıyoruz, çok iyi yapıyoruz diyemeyiz'' diyor. 

Orgeneral Başbuğ, dün de bir olay olduğunu hatırlatarak, bilgilerin ilk olarak saat 14.00 sularında geldiğini belirtiyor. O anda yaşayanların bile olayın nasıl geliştiğini, ne olduğunu anlayamadığını ifade eden Başbuğ, şöyle devam ediyor:

 ''Birlik kendi çatışmayla uğraşırken size bilgi vermeye kalkması çok zor. 'Sonuçta birlikleri rahat bırakalım' diye düşünüyoruz, birincisi bu. Dolayısıyla zaman alıyor, dolayısıyla sizin zamanlama talebinizi karşılayamıyoruz...  İlk bilgilerle, zaman geçtikten sonra gelen bilgiler değişebiliyor.  Bazen, kısa sürede, meydana gelen olay konusunda net bilgi elde edemiyoruz..." 

     
'Gazetelerdeki açıklamaları mı okudunuz mu?'

Genelkurmay Başkanı, iki gündür Milliyet ve Hürriyet'te yayımlanan açıklamalarını hatırlatarak "Okudunuz mu" diye gazetecilere soruyor. Bir meslektaşımızın 'Okuduk efendim'' sözleri üzerine Başbuğ, her zaman medya ile ilişkilerinin daha iyi olması gerektiğini belirtiyor ve ''Karşılıklı kabul etmek lazım, bazen maalesef olmuyor. Bazı olaylarda zaman sorunu var'' diye ekliyor. 
    
Başbuğ, bir ara İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Gabi Aşkenazi'yle de sohbet ediyor.

Altı Genelkurmay Başkanı izliyor


Sempozyuma Türkiye dışından katılan askerleri de not ederek, noktalayalım:

NATO Yüksek Müteffik Dönüşüm Komutanı Org. Stephane Abrial

Irak Genelkurmay Başkanı Org. Babakir Al-Zibari

İsrail Genelkurmay Başkanı Korg. Gabi Ashkenazi

Tanzanya Genelkurmay Başkanı Org. Davis Mwamunyange

Gürcistan Genelkurmay Başkanı Tümg. Devi Chankotadze

Arnavutluk Genelkurmay Başkanı Tuğg. Maksim Malaj

Karadağ Genelkurmay Başkanı Kora. Dragan Samardzic

Kosova Güvenlik Güçleri Komutanı Korg. Sylejman Selimi

Bosna Hersek Genelkurmay 2. Başkanı Yrdc. Tümg. Rizvo Pleh

Hırvatistan Genelkurmay 2. Başkanı Korg. Slavko Baric

Beyaz Rusya Genelkurmay 2. Başkanı Kora. İsgor Kabanenko

Pakistan 11'inci Kolordu Komutanı Korg. M. Masood Aslam