Kültür-Sanat

Ömer E. Egeliği yazdı | Tolga Şirin'in yeni kitabı "Anayasa'dan Çıkış": Anayasa tartışmaları için yol haritası ve "ilericiler" için öneriler demeti

Alan dışındakileri yoracak bir hukuk diliyle kaleme alınmış değil. Teknik terimlerin boğuculuğundan uzak, ilk sayfadan alıp götüren, su gibi bir akıcılığa sahip

28 Ekim 2022 00:00

* Ömer E. Egeliği

Bilimsel literatürde "giriş" kitaplarına aşinayız. Fakat Tolga Şirin'in yeni kitabı, Anayasa'dan Çıkış (İmge Kitabevi Yay., 2022) bu ezberi ters yüz ediyor. Güncel anayasa hukuku sorunlarına anlaşılır yanıtlarıyla tanıdığımız Şirin, kitabına neden böyle bir isim koyduğunu, Mümtaz Soysal'a ve Server Tanilli'ye de gönderme yaparak şu sözlerle ifade ediyor:

Önce Mülkiye'nin ve sonra Türkiye'nin efsanevi anayasa hukukçularından Mümtaz Soysal, tüm dünyada "son büyük yangın"ın yaşandığı 1968 yılında, anayasa hukuku derslerinde okutmak için bir kitap kaleme almıştı. Kitabın adı klasikti: Anayasaya Giriş.

Mümtaz Hoca'nın, 1961 Anayasası'nın getirdiği üniversite özerkliği ve kamuoyu rejimi esintisini arkasına alarak kaleme aldığı bu eserin içeriği ve öyküsü hiç de klasik değildi. Zaten bunu anlamak için çok beklemek gerekmemişti. Posta kutusuna tehdit mektupları yağan, hatta evi bombalanan Hoca, 12 Mart'ın alaca karanlığında fakültedeki odasında yaka paça gözaltına alınmış ve kitapta "komünizm propagandası" yaptığı gerekçesiyle yargılanmış ve cezaevine düşmüştü. Dava utanç verici olsa da aslında sürpriz değildi. Çünkü kitap nesnellikle kaleme alınmış olsa da gerçekten de "tarafsız" değildi. Mümtaz Hoca da soyut bir tarafsızlık iddiasında değildi. Tıpkı, kaleme aldığı Devlet ve Demokrasi: Anayasa Hukukuna Giriş ders kitabında komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla yargılanan Server Tanilli'nin savunmasında dile getirdiği üzere, nesnel olmak başka, tarafsız olmak başka şeylerdi: 'Kitabımı yazarken içinde yaşadığımız çağa ve topluma, bir bilim adamı gözüyle, yani objektif olarak baktım. Öyle olduğu için de tarafsız kalamadım, kalamazdım.'

Bu eserler, Türkiye'nin Aydınlanma hareketine katkı sunacağı iddiasıyla ve umutla kaleme alınmıştı. Türkiye, 1961 Anayasası'nın açtığı görece özgürlükçü ortamda yeni çağdaş bir anayasal düzene doğru yol alabilirdi. O günden bugüne, biri topyekûn yeni bir Anayasa'nın (1982 Anayasası) konulması olmak üzere yüzlerce maddeye etki eden toplam yirmi beş anayasa değişikliği paketi kabul edildi. Buna koşut olarak çok sayıda Anayasaya Giriş konulu kitap kaleme alındı veya zaten yazılmış olanlar güncellendi. Ne var ki Türkiye, bu kitapların yazılmasından yaklaşık yarım asır sonra, daha yaşanılabilir, adil ve özgür bir ülkeye dönüşmedi. Hatta ülkenin anayasal düzeni, ‘15 Temmuz Anayasası' ile Cumhuriyet tarihinin (…) sıfır noktasına kadar geriledi. Anayasa'ya Giriş eserini dikkatle okuyan ve izleyen bir yazar olarak, (…) bu çalışmayı -Hoca'ya gönderme içerecek biçimde- Anayasa'dan Çıkış olarak adlandırmanın doğru olacağını düşündüm.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde anayasa hukuku doçenti olan Şirin, kitabı "alan dışından okuyucu kitlesine de hitap etme" kaygısıyla yazdığını söylüyor ve amacının, bir yandan süregelen anayasa tartışmalarını derinleştirerek bir yol haritası sağlamak hem de (yazarın kitapta ısrarla kullandığı ifadeyle) "ilericiler" için bir öneriler demeti sunmak olduğunu söylüyor.

Kitap yaklaşık 500 sayfaya yakın bir hacme sahip. Ancak daha kapak tercihiyle birlikte alışılagelmiş bir hukuk kitabı izlenimini yıkıyor. Bu özgünlük kitabın diline de yansımış. Alan dışındakileri yoracak bir hukuk diliyle kaleme alınmış değil. Teknik terimlerin boğuculuğundan uzak, ilk sayfadan alıp götüren, su gibi bir akıcılığa sahip. 

Kitap, beş başlıktan oluşuyor. Türkiye'de geniş anlamda Cumhuriyet'in çöktüğü tespitiyle başlayan birinci bölümde Demokrat Parti döneminden AK Parti dönemine kadar uzanan sorunları ve tartışmaları ortaya koyuyor ve 2017'den sonraki yönetimin bir tür "monokrasi" olduğunu ileri sürüyor.

Kitabın "Sözü Yetmeyenler" başlığı, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında tespit eden yapısal sorunları ortaya koyarak acilen hayata geçirilmeyi bekleyen anayasa değişikliklerinin bir listesini sunuyor. Mahkûmların oy hakkından, savcıların kurumsal bağımsızlığına kadar özgün sorunların üzerinde durulan bu bölümde yazar, sosyal haklar konusunda da bir süredir göz ardı edilen meselelere dikkat çekiyor.

"Sözü Yorumlanamayanlar" başlıklı üçüncü bölümde yazar, laiklik, demokrasi, sosyal devlet ve hukuk devleti ilkeleriyle ilgili olarak uygulamadan kaynaklanan sorunları masaya yatırıyor. Bu bölümde zorunlu din dersleri, vicdani ret hakkı, memurların grev hakkı, planlama, ormanların korunması gibi pek çok güncel mesele akıcı bir dille inceleniyor.

"Sözü Olmayanlar" başlıklı dördüncü bölüm, Türkiye'de olmayan ama dünyada tartışılan anayasal kurumlara özgülenmiş. Yazar, doğanın veya hayvanların hak öznesi olmasının mümkün olup olmadığını; su, besin ve yurttaşlık hakkı gibi sosyal hakların hatta devrim hakkının Anayasa'ya sokulması gerektiğini; halkın kendi kanun tekliflerini sunabilmesi kurumunu veya milletvekillerini geri çağırabilme hakkını da karşılaştırmalı örneklerle savunuyor.

"Sözü Canlandıracaklar" başlıklı son bölüm ise kitabın görece en teknik bölümü. Yazar, bu bölümde, bazı tezler ileri sürüyor. Şirin'in bu bölümde Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri arasında insan hakları temelli yaptığı ayrım ve Anayasa'da daha zor ve daha kolay değiştirilebilecek maddeler olması gerektiği tezi ilgi çekiyor. Yazar bu bölümde, Anayasa Mahkemesinin yetkilerinin kısılması gerektiğini savunan söyleme karşı çıkıyor. Bilakis mahkeme için yeni yetkiler öneriyor.

T24 okurlarının ve hukuk camiasının yazılarıyla yakından tanıdığı Tolga Şirin'in kitabı, güncel anayasa tartışmalarıyla ilgilenen hemen herkesin kitaplığında bulunmayı hak ediyor.

Tolga Şirin kimdir?

Tolga Şirin, İzmir'de doğdu. İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'nda doçent olarak çalışmaktadır.

Hukuk alanındaki lisans ve lisansüstü eğitimini Marmara Üniversitesi'nde tamamladı. Lisans eğitimi sonrasında Londra Birkbeck Üniversitesi'nde insan hakları hukuku eğitimi aldı; doktora ve doktora sonrası aşamalarda Köln Üniversitesi Doğu Hukuku Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yaptı.

TÜBİTAK Sosyal Bilimler Programı ve Raoul Wallenberg Enstitüsü bursiyeridir.

Aybay Vakfı (2010) makale yarışması ödülünün sahibidir. 

2006-2008 yılları arasında İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi yürütme kurulu üyeliği yaptı.

Ondan fazla kitap ve çok sayıda makalesi olan Şirin, İngilizce ve Almanca bilmektedir.

Geçmişte Radikal ve BirGün gazeteleri ile Güncel Hukuk dergisinde güncel yazılar yazan Şirin, haftalık yazılarını 2020'den beri T24'te yayımlamaktadır.


* Dr., Türk-Alman Üniversitesi