Kültür-Sanat

Tiyatrocu Kınay'ın isyanı: Yurtdışına göçeceğiz

Tiyatro sanatçısı Emre Kınay, oyunlarını sahnelediği ''Duru Tiyatro''nun sözleşmesinin feshedilmesine tepki gösterdi

26 Kasım 2012 14:14

5 yıl önce ''Duru Tiyatro''yu kuran sanatçı Emre Kınay, oyunlarını sahnelediği okulun sözleşmeyi feshetmesine karşı çıktı. Hakkını aramak için kapı kapı dolaşmasının onurunu zedelediğini vurgulayan Kınay, “Tiyatro yapmanın şartları artık tıkandı. Başka ülkelere göçmek durumunda kalacağız'' dedi.
 
Tiyatro sanatçısı Emre Kınay, oyunlarını sahnelediği ''Duru Tiyatro''nun sözleşmesinin feshedilmesine tepki gösterdi.

2007'de Kadıköy Anadolu Lisesi'nin bir salonunu kiralayarak kurduğu tiyatronun sözleşmesinin okul yönetimi tarafından tek taraflı feshedildiğini bildiren Kınay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul aile birliğine dair okullardaki otopark ve kantin işletmelerinin düzenlenmesini içeren yönetmeliğin tiyatrolarına da uygulanmak istenerek sözleşmelerinin feshedilmesinin yanlış olduğunu ifade etti.

Bu konuda yöneticinin art niyetinin söz konusu olduğunu savunan Kınay, ''Yönetmelik maddesinin iptali için dava açıp yönetmelik durdurulması kararının alınmasına rağmen, okul müdürü sözleşmeyi yenilemedi. Biz hukuk mücadelemize devam edeceğiz'' dedi.


'Başka ülkelere göç edeceğiz'


Duru Tiyatro'nun oyunlarını aynı yerde sahneleyeceğini kaydeden Kınay, mahkeme kararıyla yerlerinden çıkarılmaları halinde ne yapacakları sorusuna, ''Boynumuz kıldan incedir'' cevabını vererek, şöyle konuştu:

''O zaman Türkiye'de artık tiyatro yapmanın şartları tıkanmıştır. Devlette yapamıyorsunuz, şehir tiyatrolarında yapamıyorsunuz, özelde de kendiniz yapamıyorsunuz diye başka ülkelere göçmek durumunda kalacağız. Var mı başka çaresi? Ben tam da Başbakan’ın dediğini yaptım. Mesleğimi icra edemeyeceksem bu ülkede nasıl yaşayacağım.''


'Ülkemi sevdiğim için tiyatro yapıyorum'


Oyuncu Emre Kınay, dizi oyunculuğundan kazandığı parayı tiyatroya yatırmasının ''vatanseverlik'' olduğunu vurgulayarak, ''Ben ülkemi sevdiğim için tiyatro yapıyorum; yoksa bana Almanya'da yapmanın yolu zaten açıktı. İngiltere'de de açıktı. ABD'de de ders vermenin yolu açıktı'' dedi.


'Motive edecek tek bir neden yok'


''Bu ülkede benim şu anda tiyatro yapmamı sağlayacak, beni motive edecek bir tek neden bile yok'' diyen Kınay, tiyatroya devam etme sebebinin salondaki koltukları dolduran seyirciler olduğunu ''Onlar ne zaman o koltuklarda boşluklar bırakmaya başlar, o gün ben de bırakacağım'' sözleriyle dile getirdi.


'Hepsi yalan mıydı?'


Salonu kiraladıklarında zemininin lağım suları altında, çevresinin ise atık deposu gibi olduğunu ve sadece oyun oynanır hale getirmek için 6 bin metre kablo döşendiğini söyleyen Kınay, 700 bin lira harcadığını kaydetti.

Kınay, 2007'de 5 5 yıl vadeyle 10 yıllık bir sözleşme yaptıklarını ve yatırımının ancak 10 yılda dengelenmiş olacağını söyledi.

Duru Tiyatro'da oyuncu ve teknik ekiple 30'u aşkın kişinin çalıştığını belirten Kınay, 5 yılda 220 gece temsil yaptıklarını, bunun da salonun yüzde 20 oranında kullanımını karşıladığını ifade etti.

Salonun bir eğitim kurumu içinde yer alması nedeniyle öğrencilerin konferans, tören gibi etkinliklerinde salonu kullandıklarını, kendisinin de öğrencilere tiyatro çalıştırdığını, okulların ihtiyaçları için gelirin okula bırakıldığı temsiller de yaptığını anlatan Kınay, ''Okula yaptığım katkılardan dolayı geçen yıl bana bir plaket de verdiler ve ben ondan gurur duydum. Hepsi yalan mıydı?'' diye konuştu.


'Kapı kapı dolaşmak onurumu zedeliyor'


25 gündür provayı durdurduğundan ve 20 gün sonra prömiyer yapması gereken ''Nafile Dünya''yı en erken Şubat ayında başlatabileceklerinden yakınan Kınay, çocukların dramayla eğitimi gibi çeşitli projelerinin olduğunu, ancak uzun zamandır bunlar üzerine çalışamadığını kaydetti.

Kınay, sözlerini şöyle tamamladı:

''Ben şu anda elimde evraklarla haklılığımı göstermek için sürekli kapı kapı dolaşır hale geldim. Bu da onurumu zedeliyor. Bu hak da değil, usul de değil, adalet de değil. Ben sözümün eriyim, 'yapacağım' dediğimi yaptım fazlasıyla. Lütfen yetkililer de bürokratlar da bu ülkeyi yönetenler de... Ben canımın yandığı yerden konuşuyorum. Ben bana söylenenlerin yerine getirilmesini bekliyorum.''