Kültür-Sanat

Tiyatro Festivali'nde kaçırılmaması gereken oyunlar

İKSV İstanbul Tiyatro Festivali bu sene 22. kez seyirci ile buluşuyor

21 Ekim 2018 19:28

Bu sene 22'ncisi düzenlenecek olan İstanbul Tiyatro Festivali 17 Kasım ve 4 Aralık arasında İstanbul'un iki yakasındada tiyatroseverlerle buluşacak. İKSV'nin organizasyonunda gerçekleşecek festival her sene olduğu gibi bu sene de geniş bir yelpazede birçok güzel oyuna evsahipliği yapacak.

İşte 22. İstanbul Tiyatro Festivali’ne sayılı günler kalmışken kaçırmamanız gereken  8 yapım: 

1- ''Tiyatronun vicdanı”: Komik Tiyatro / Il Teatro Comico

Yönetmen Roberto Latini, 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde Carlo Goldoni’nin Komik Tiyatro’sunu izleyici ile buluşturmaya hazırlanıyor. Sekiz yıl aradan sonra tekrar katıldıkları İstanbul Tiyatro Festivali’nde Teatro Piccolo, Goldoni’nin “commedia dell’arte” tiplemelerinin ve maskelerin ötesine geçerek özgün karakterler yarattığı oyunu Komik Tiyatro’yu sahneleyecek. Tiyatro dünyasından çok fazla referansı içinde barındıran oyun, Artaud, Pirandello, Beckett, Pinter, Ionesco, Müller gibi büyük tiyatro yazarlarını izleyiciye anımsatıyor. Bu özelliği dolayısıyla bu oyunun tiyatro içinde tiyatro değil, tiyatronun vicdanı olduğu söylenebilir.

Komik Tiyatro, 17 Kasım Cumartesi 20.30’da ve 18 Kasım Pazar 15.00’te UNIQ Hall’da izleyici ile buluşacak.

2- 1 Oyuncu, 11 Farklı Hamlet: Hamlet │ Collage

Tiyatroya getirdiği yeniliklerle adından çokça söz ettiren Robert Lepage’ın Moskova’nın önde gelen tiyatrolarından Theatre of Nations ile işbirliğinin ürünü olan Hamlet │ Collage, aynı zamanda Theatre of Nations’ın sanat direktörlüğünü üstlenen Evgeny Mironov’un benzersiz oyunculuğu ile 22. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında izleyici ile buluşuyor.

Robert Lepage’ın eşsiz uyarlaması ile sahneye konan bu oyunda adalet duygusunun tüm bilincini etkisi altına aldığı Hamlet, Shakespeare’in oyunundaki diğer karakterlerin hayaletleriyle birlikte Evgeny Mironov 11 Hamlet karakterine âdeta hayat veriyor.

Hamlet Collage 22 Kasım Perşembe ve 23 Kasım Cuma 20.30’ta Zorlu PSM Ana Tiyatro’da!

22 Kasım’da sahnelecek oyunun ardından İKSV tarafından Evgeny Mironov’a Onur Ödülü sunulacaktır.

3- Muhteşem sahne tasarımı ile bir aile trajedisi:​ Gece Sempozyumu

Festivalin en önemli uluslararası yapımlarından olan Gece Sempozyumu, Belçika’da yaşayan ve üreten, imza attığı oyunları aynı zamanda bir enstalasyon gözüyle kurgulayan Mesut Arslan’ın Eric De Volder’in oyunundan sahneye uyarladığı bir iş. Performansın alameti farikası ise çarpıcı anlatısının yanı sıra sahne tasarımı ve seyirciyle kurduğu ilişkide. Bir anne, üç oğlu ve ortalıkta olmayan bir baba, Lawrence Malstaf’ın tasarladığı benzersiz arenada bir topaç ile birlikte hareket ederek iletişimin sınırlarını keşfedecek.

KVS & Platform 0090 & Zorlu Psm Gece Sempozyumu, 24 Kasım Cumartesi, 25 Kasım Pazar, 26 Kasım Pazartesi ve 27 Kasım Salı saat 21.00’de Zorlu PSM Sky Lounge’ta!

4- İki Kraliçe Arasındaki Taht Kavgasının Hikâyesi: Alarme

Antik Yunan tiyatrosu alanında çağımızın en önemli ismi olan Yunan yönetmen Theodoros Terzopoulos, Attis Tiyatrosu yapımı olan üçlemesinin ilk oyunu Alarme’de sanat tarihine mal olmuş bir çatışmayı yorumluyor. Usta yönetmen, İskoçya Kraliçesi Mary Stuart ve kuzeni İngiltere Kraliçesi Elizabeth arasındaki taht kavgasını taşıyor sahneye. Hem İskoçya hem de İngiltere tahtı üzerinde hak iddia edebilen konumuyla mevcut düzeni “tehdit” eden Mary Stuart ve tahtı için her şeyi göze alabilen Elizabeth’in hikâyesi pek çok çatışmayı barındırıyor. Oyunda, tarihin iki önemli kadını arasındaki çatışma, “resmi” yazışmalar üzerinden kurgulanıyor. Sahnede iki kadına, onları gözlemleyen ve sarkastik diliyle eleştirmekten de geri durmayan anlatıcının varlığı eşlik ediyor. Yönetmen; Alarme’de hikâyesini acımasızlık ve saldırganlık ile bunların öteki yüzü olan erotizmin ölümcül çatışmasının; bu durumu besleyen arzu ve mutlak aşkın üzerine inşa ediyor.

Alarme 28 Kasım Çarşamba ve 29 Kasım Perşembe saat 18.30’da Zorlu PSM Studio’da izlenebilecek.

5- Sahnelerin en çok aranan dans topluluklarından: Nederlands Dans Theater 1

22. İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk olan Nederlands Dans Theater 1, güncel dansın nabzını tutan en önemli dans topluluklarından birisi. Topluluğun en etkin 4 koreografının 4 farklı bölümden oluşan dans maratonu seyirciye sundukları zengin koreografi ve görsel şölenle dikkatleri üzerlerine çekiyor.

16 farklı ülkeden gelen birbirinden yetenekli dansçılar ile NDT 1 28 Kasım Çarşamba ve 29 Kasım Perşembe saat 20.30’da Zorlu PSM Ana Tiyatro’da izleyici ile buluşacak.

6- Dans ve video sanatı arasında köprü kuran bir gösteri:PIXEL

Sokak dansı olarak kabul edilen hip-hop’u sahneye taşıyarak akrobasi, ışık ve video ile buluşturan yönetmen Mourad Merzouki, PIXEL’de beraber çalıştığı kolektif Compagnie Adrien M / Claire B’nin desteğiyle dans ve interaktif videoyu harmanlıyor ve seyircilere hareketli bir görsel şölen sunuyor. Dans topluluğu Compagnie Käfig’in dansçıları zaman dansçıların ayaklarının altından kayan zemin, zaman zaman ise hareketleriyle beraber değişen üç boyutlu yerleştirme ile muhteşem bir görsellik sunuyor. Prodüksiyonun müziklerinin yapımını üstlenen ünlü besteci Armand Amar ise kendi kendine tabla, tonbak ve conga çalmayı öğrenen ve bunu Batı müziğine uyarlayan bir usta.

Festivalin final gösterisi PIXEL, muhteşem koreografisi, dünyaca ünlü besteci Armand Amar’ın müzikleri, dijital gösterileri, görsel illüzyonları ve yetenekli dansçıları ile 3 Aralık Pazartesi ve 4 Aralık Salı günleri saat 20.30’da Zorlu PSM Ana Tiyatro’da izleyicisi ile buluşacak ve 3 Aralık’taki gösterimin ardından dansçıların katılımı ile bir söyleşi gerçekleşecek.

7- 1918-2018 arası bir yolculuk ve bir kadının tanık oldukları: Yüz Yılın Evi

Galata Perform festivale; görmüş geçirmiş gerçek bir köşk ve 1919’dan günümüze kadar olan bitene tanıklık etmiş, etmeye devam eden gerçek bir kadının iç içe geçen öyküsüyle katılıyor. Metin ve konseptinde Yeşim Özsoy ile Ferdi Çetin’in imzasını taşıyan Yüz Yılın Evi, belgesel ile kurgunun iç içe geçtiği bir oyun. 1918-2018 hattında, dünya savaşlarının ucunda filizlenen milliyetçi akımlar üzerine kafa yormamıza da vesile olacak. Asırlık öykümüzü gerçek bir tanığın anlatımlarıyla, sahnede Yeşim Özsoy’un performansından dinlemeye hazırlanın…

Yüz Yılın Evi, 30 Kasım Cuma saat 20.30’ta ve 1 Aralık Cumartesi saat 15.00’te Toy İstanbul’da izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor.

8- İngiliz mizahından “Tuhaf ama gerçek” bir oyun: Timsah 

Çağdaş meselelere ironik bakışlar atan metinleri sahneye taşımayı seven DasDas, İngiliz mizah yazınının gündemdeki kalemlerinden Tom Basden'la ikinci defa buluşuyor. Topluluk bu kez Basden'ın, Dostoyevski'nin aynı adlı öyküsünden uyarladığı metin olan Timsah'ı ele alıyor.

Oyun; gösteri toplumunun sistemle el sıkışmayı seçen aktörleriyle, bir timsahın karnından “hesaplaşıyor”. En az hayatta şahit olduklarımız kadar “tuhaf ama gerçek” bir tona sahip olan oyunda Erkan Avcı, Ferit Aktuğ ve İnanç Konukçu’yu izleyeceğiz. Türkçeye İlksen Başarır’ın çevirdiği oyunun rejisinde, DasDas ekibinin kolektif imzası var.

Timsah, 2 Aralık Pazar ve 3 Aralık Pazartesi saat 20.30’ta DasDas’da izleyicisiyle buluşacak.

.