Gündem

TİP'li kadınlar Kadıköy'de: Ülkemizin başına çöreklenen karanlığın, ne İsrail’in faşizminden ne Hamas’ın kadın düşmanlığından geri kalır yanı yok

"Sadece son 10 yılda reşit olmamasına rağmen mahkemeye başvurarak evlendirilen kız çocuğu sayısı 130 bin. İşte biz bugün tam da bu nedenle buradayız. Bu ülkede yaşayan kız çocukları için buradayız"

15 Ekim 2023 18:32

Türkiye İşçi Partili (TİP) kadınlar, AKP iktidarının kadınlara yönelik söylem ve politikalarına karşı "Kadınların İnat, Umut ve Özgürlük Buluşması" için İstanbul'un Kadıköy ilçesi İskele Meydanı'nda bir araya geldi. TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, "Bizim ülkemizin başına çöreklenen zihniyetin faşistlik açısından İsrail'den, kadın düşmanlığı açısındansa Hamas'tan eksik kalan yanı yok. Evet adıyla sanıyla kadın düşmanı bir rejimle karşı karşıyayız. Erken yaşta evlik mağdurları adı altında, kız çocuklarını evlilik adı altında istismar etmeyi meşru hale getirmeye çalışıyorlar. AKP iktidarı boyunca doğum yapan kız çocuğu sayısı 2 milyon" dedi.

TİP'li kadınlar, “Kadınların İnat, Umut, Özgürlük Buluşması” için Kadıköy İskele Meydanı'nda toplandı. “Her gün daha fazla ezildiğimiz, sömürüye maruz bırakıldığımız bu düzeni değiştirecek inat da umut da #BizdeBitmedi” sloganıyla gerçekleştirilen buluşmaya TİP Parti Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de katıldı.

Buluşmada konuşan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, "Biz kadınlar ya İsrail'i ya da Hamas'ı tutmak zorunda değiliz. Biz 60 yıldır mücadele veren Filistin’i tutuyoruz. Rojava'da siviller bombalanırken susan iki yüzlülüğe karşıyız biz” dedi.

Kadıgil, özetle şunları söyledi:

"Sadece son iki günde Gazze'de binlerce insan katledildi. Çankaya kadar bir alanda milyonlarca insan bombardıman altında esir. Tıbbi malzeme yok, gıda yok, doğal gaz yok, elektrik yok, su yok İsrail'de ise savaş hukuku gözetilmeden yapılan saldırılarda turistler, çocuklar kadınlar, belki işgalci devletin savaş politikalarına karşı mücadele eden insanlar öldürüldü. Çünkü savaş böyle bir vahşet. İsrail ne yapsaydı onca saldırıya, çiçek mi atsaydı diyenleri görüyorum, bunca acıyı durdurmak için yapabileceği ne çok șey vardı oysa! Filistin'i işgal etmeyebilirdi mesela, işgal ettiği topraklarda yaşayan bir halkı sistematik biçimde öldürmeyebilir, kadınlara tecavüz etmeyebilir, çocuklarını babalarının kucaklarında vurmayabilirdi.

Gencecik insanların katledildiği festival baskını ya da kadın bedenine yönelik hiçbir gerekçeyle normaleştirilemez. İnsanlık suçları sebep değil, etik sahibi herkesi derinden yaralayan birer sonuçtur ve yaşanan tüm insanlık dramlarının asli müsebbibi, siyasal İslam’ın da hamisi olan işgalcilerdir. Ve hayır, ya İsrail'i ya Hamas'ı tutmak zorunda değiliz, tutmayacağız da. Sistematik bir katliama tabi tutulan Filistin, biz 60 yıldır tüm dünyanın sadece seyrettiği halkından tarafız.

Bu savaş suçlarına misal her kamyonet kasasında gezdirilen çıplak bir kadın bedenine ya da tecavüze uğradığı her halinden belli bir kadın esire bakıp cehaletin verdiği cesaretle ‘oh olsun’ diye bağıran ya da daha ‘okumuşsa’ içten içe aynı şeyi hisseden, tabiri caizse içinin yağları eriyen erkeklerle dolu etrafımız, görmemize gerek yoktu, zaten biliyoruz. Biri ‘Ama askermiş diye savunuyor, beriki turistmiş’ diye üzülüyor, sonraki ‘Durun turist değilmiş, siyonistmiş’ diye yapılanları normalleştirmeye kalkıyor. Çünkü çoğu erkeğin gözünde düşmanın cezalandırılabileceği son derece meşru bir yöntem bu. Kadın vücudunu soymak, tecavüz etmek, düşmanını aşağılamanın bir nişanesi olarak kadını sergilemek. Kadınlarının kanını donduran da tam bu işte, bunu bazı erkekler söylemese de duyuyor, iliklerimizde hissediyor olmamız. İşte dünyada ve Türkiye'de kadınlara yönelik tüm saldırıların altında yatan da tam da bu bakış, bu zihniyet, bu ataerki, bu erkeklik.

Ve bizim ülkemizin başına çöreklenen zihniyetin faşistlik açısından İsrail'den, kadın düşmanlığı açısındansa Hamas'tan eksik kalan yanı yok! Evet adıyla sanıyla kadın düşmanı bir rejimle karşı karşıyayız. Kadın düşmanlığını kutsal aile masalının arkasına saklamaya çalışan, kadını erkeğe tabi bir mal gördüğünü ve bunun sebebinin inandığı din olduğunu iddia edenler yönetiyor bu ülkeyi. Ve kadınlar dur demedikçe durmaya hiç niyeti yok.

Erken yaşta evlik mağdurları adı altında, kız çocuklarını evlilik adı altında istismar etmeyi meşru hale getirmeye çalışıyorlar. AKP iktidarı boyunca doğum yapan kız çocuğu sayısı 2 milyon. Sadece son 10 yılda reşit olmamasına rağmen mahkemeye başvurarak evlendirilen kız çocuğu sayısı 130 bin. İşte biz bugün tam da bu nedenle buradayız. Bu ülkede yaşayan kız çocukları için buradayız."